"Zihnimden babamın, annemin sevgisini çıkardın! Kardeşimin mezarı gönlümde idi, onu da unutturdun! Şimdi hayali de, kendi de kara topraklarda yatıyor. Mezarını görmeden, hatırıma gelmiyor. Ne uykum kaldı, ne iradem kaldı, ne bir şeyde arzum kaldı. Kendinden başka, gönlümde bir şey bırakmadın! Şimdi de kendini elimden alacaksın, hem de müjdesini kendin getiriyorsun. Kalbini yaracaktın da bana bu merhameti, bu insafı mı gösterecektin?"
-Namık Kemal - İntibah Vatan Yahut Silistre
Bölüm Şarkısı: AURORA / Winter Bird
~~~
Hayatın gerçekleriydi yaşananlar. Belki de değildi. Gözleri uzaklara dalan birinin, yakınlarda olmayan bir hikayesi vardır. Mia'nın da öyleydi.
Ancak, hikayesi o kadar uzak sayılmazdı.
Piyano'nun başına geçen genç kız, geçmişi anımsadı bir an için. Amcasının o güzel sözleri ilişti kulağına. Sanki yeniden söylüyormuş gibi açtı kapağını klavyenin. Tozlu tuşlara yerleştirdi parmaklarını. Ve notalar duvarlara çarpıp kulaklarına ulaştı.
Boğazını temizledi ve sözler odanın dört bir yanında yankılandı.
Walking in my sleep
Rüyamda yürüyorum
Like the naked trees
Yaprak dökmüş ağaçlar gibi
Will they wake up again?
Onlar tekrar uyanacak mı?
Do they sleep, do they dream?
Onlar uyur mu, rüya görürler mi?
Feel it as the wind strokes my skin
Rüzgar tenime vuruyormuş gibi hissediyorum
I am moved by the chill
Soğuk tarafından savruldum
Hear the winter bird sing
Kış kuşunun ötüşünü duydum
Parmakları âhenkle dans ederken, sesi etrafını sarıp dağılıyordu. Ayakları pedallara yeri geldiğinde dokunuyor, seslerin yankı yapmasına neden oluyordu.
Sesi duyan Kerem ve Yağız şaşkındı. Yağız, böyle bir ses duyduğu için şaşkındı. Koray ise çok uzun zaman sonra o günün geldiğini fark ettiği için.
Elindeki bilgisayar çantasını hızla yere fırlatıp merdivenlere koştu. Ne olduğunu anlamayan Yağız ise çantasını yere bırakarak seri adımlarla merdivene ilerledi.
Kerem, siyah kapının önüne geldiğinde durdu. Sessizce kapıyı araladı. Tam tahmin ettiği gibi simsiyah odanın ortasında parlayan beyaz piyano'dan geliyordu ses.
Hayır, onu etkileyen piano değildi. Onu etkileyen kızının büyüleyici sesiydi.
My tears are always frozen
Gözyaşlarım her zaman donuk
I can see the air I breathe
Nefes aldığım havayı görebiliyorum
But my fingers painting pictures
Ama parmaklarım resimler çiziyor
On the grass in front of me
Önümdeki çime
Lay me by the frozen river
Beni donmuş nehre yatır
Where the boats have passed me by
Teknelerin beni es geçtiği yere
All I need is to remember
Tek ihtiyacım hatırlamak
How it was to feel alive
Canlı hissetmenin nasıl olduğunu
Adam büyülenmişti. Hayır, adamlar büyülenmişti.
Dört sene sonra, aynı yerde, aynı şarkı ve aynı elbiseyle oturan kızı, göz kamaştırıyordu. Simsiyah odada nur gibi gözüküyordu kızı, beyaz tüller içinde.
Simsiyah odada nur gibi gözüküyordu kızı, beyaz tüller içinde
İki adamda dayandı kapı pervazına. Dinlediler kızın acılarını akıtışını.
Silent things, violent chase
Sessiz şeyler, şiddeti izliyor
We are dancing again
Biz tekrar dans ediyoruz
In a dream, by the lake
Bir rüyada, gölün orada
Ah...
Ah...
Ve sesi yükseldi kızın. Acılarını haykırdı siyah odaya. Geçmişini boşalttı dört duvara. Dertlerini paylaştı, beyaz piyanosuyla...
Rest against my pillow like the aging winter sun
Rest against my pillow like the aging winter sun
Yastığıma yaslanıyorum tıpkı eskiyen kış güneşi gibi
Only wake each morning to remember that you're gone
Her sabah uyandığımda yalnızca senin gittiğini hatırlıyorum
So I drift away again
O yüzden tekrar uzağa sürükleniyorum
To winter, I belong
Kışa, başladığım yere
Ah...
Ahh...
Ve sesler durdu. Bakışlar üçüncü şahısa döndü. Koray ATLAS, gözünden süzülen pişmanlık ve vicdanla harmanlanmış damlalar ile kendine bakıyordu. Kolları açık bir şekilde, kızının sarılmasını umarak. Yüzsüzlüğünü umursamadan. Geçen 16 yılı umursamadan. Kelimelerin ağırlığını umursamadan. Kızının anılarındaki boş baba resminin verdiği hisleri umursamadan açtı kollarını.
Fakat kızın kalbi o kadar çok kırılmıştı ki, artık kırılacak bir kalbi kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delalamın *tamamlandı*
General FictionHer şey babamın aslında babam olmadığını fark ettiğimde başladı...