"En sıradan yaşamların bile içine asla girilmeyen, asla söz edilmeyen, yine de eski bir kitabın arasındaki yaprak örnekleri gibi bilince yapışmış duran anı odacıkları vardır. Ve yaşamın bazı bölümleri vardır ki okunmazlar özellikle de yüksek sesle."
-Taş Günceler / Carol Shields
Bölüm Şarkısı: Güntaç Özdemir / Benimle Yan
~~~
"Uçuyoruuum!"
Minik kız, evlerinin arka bahçesine yaptığı minik salıncakta eğlenirken, kendini izleyen üç çift gözden habersizcesine eğleniyordu çocuk aklıyla.
"Artık ben de uçuyorum, benimde kanatlarım vaar!"
Küçük bacaklarını altında topladı ve hareket halindeki salıncakta ayağa kalktı.
"Bulutlara gidiyoruum!"
Kahkaha ve gülüşme seslerini duyan Koray, sinirli adımlarla bahçeye ilerledi.
"NE BOK YİYORSUN ULAN SEN BURDA?!"
"Ba-babacığım?"
"Baba deme bana lan! Bir maç izletmedin, ne yapayım şimdi ben sana ha!"
"Ö-özür di-lerim babacığım, söz veriyorum şarkı söylemeyeceğim bir daha, lütfen vu-"
Ve göğü sarsan tokat, minik kızın suratında patladı.
Minik kızın dudağından süzülen kan, çenesini, ardından beyaz, çiçekli elbisesini renklendirdi. Mia, daha fazla dayanamadı. İçinde 13 yıldır yeşerttiği vaveylasını, özgürce dışarı saldı.
Çimenlerin üzerinde otururken, çığlık atmaya başladı. Babası her çığlığında bir kere daha vuruyordu belinden çıkardığı kemeriyle. İlk kez umursamadı minik kız, salındıkça salındı vaveyla.
Varsın öldüresiye dövsündü adam. Artık rahatlamalıydı. Sonunu bilmeden saldı çığlıklarını. Göz yaşlarıyla birleşip aktı, yılların birikmiş katranı.
Adam, hıncını almış ve televizyonunun başına dönmüştü. Minik kız ise yerde kanlar içerisinde uzanıyor ve minik yaralı elleriyle, morarmış bacaklarıyla doğrulmaya çalışıyordu.
Nihayet dengesini bulabilen Mia, elini beline koyarak eve girdi. Yavaş adımlarla merdivenin korkuluklarına asıldı ve odasına çıktı.
Odasından içeri girdiğinde yavaşça komodinine doğru ilerledi ve ilk çekmecesini açtı. İlk çekmece, kremler, ilaçlar, antibiyotikler, yara bantları, sargı bezleri ve bunlar gibi çoğu şeyle doluydu. İşin acı kısmı ise; bu, minik kızın günlük rutiniydi.
Çürüklerinin sızısını hafifletmek için mavi kremi, kanamasını durduram için tentürdiyot ve sargı bezi aldı.
Tişörtünü gererek çıkartırken minik sırtı sızladı. Gözlerinden akan yaşlar görüşünü bulanıklaştırıyordu.
Minik kollarını sırtına doğru kırarken, ellerinin yetişebildiği yerlere kadar sürebildi. 13 yaşındaydı henüz, ancak 9 yaşında minik bir kız çocuğunu andırıyordu.
Acısı azalmıştı bir süre sonra. Bacağını ve kollarını sarmış, dudağına bant yapıştırmış ve belini kremlemişti. Yatağına oturdu ve sırtını yavaşça yastığına yasladı. Komodininin ikinci çekmecesini açıp günlüğünü ve kalemini alıp dizinin üzerine koydu ve çekmeceyi kapadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Delalamın *tamamlandı*
Ficción GeneralHer şey babamın aslında babam olmadığını fark ettiğimde başladı...