11. Bölüm "KAYIPLARA KARIŞAN ANILAR"

1.6K 94 27
                                    

Alnına konsun bu öpüş!

Ve, şimdi senden ayrılırken,

İtiraf edeyim ki-

Günlerimi bir düş

Sayarken yanılmıyorsun;

Ama, umut gitmişse uzaklara

Bir gece ya da bir gün

Bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın

Fark eder mi bu yüzden?

Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz

Yalnızca bir düş içinde bir düş.

Kırılan dalgaların dövdüğü bir kıyının

Haykırışları içinde duruyorum:

Ve altın kum taneleri

Tutuyorum avucumda-

Ne kadar az! Ama nasıl da

Süzülüyorlar parmaklarımın arasından derinlerine

Ben ağlarken - ben ağlarken!

Ah Tanrım! Daha sıkı

Tutamaz mıyım onları?

Ah Tanrım! Tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız

dalgadan?

Bir düşün içinde bir düş mü

Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?

-Edgar Allan Poe/Bir Düşün İçinde Bir Düş

Bölüm Şarkısı; The Phantom Of The Opera

~~~

Haziran/2009

Minik Mia, bebek mavisi pileli elbisesini giyinip saçlarını geriye doğru fırlattı. Çok heyecanlıydı! Evde yemek telaşesi süredursun, babalar günüydü bugün. Minik kız aylardır bugünü bekliyordu. Belki, babası ona sarılırdı. Masal okurdu geceleri. Ya da en basiti öperdi belki de pamuk yanaklarından?

Babasının en sevdiği renkti bebek mavisi. Annesine bir hafta öncesinden zorla bu elbiseyi aldırtmış, sebebini ise geçiştirmeye çalışmıştı kendince.

Şimdi ise aynada kendine gülümsüyor ve saçlarını şekilden şekile sokuyordu. Minik toz pembe masanın üzerindeki mor tokalarını ufacık avuçlarına kıstırarak merdivenlere doğru koştu.

Mutfaktan içeriye girdiğinde annesini yemek yaparken buldu. Annesi, aşırı güzel yemek yapıyordu. Fakat minik Mia'nın kendisi gibi midesi de küçük olduğundan kilo alamıyordu bir türlü.

"Anneciğim?" Diyerek annesine geldiğini belirtti ufaklık.

Elizabeth, kızının sesine dönerek gülümsedi ve bir eliyle çorbayı karıştırmaya devam etti.

"Efendim balim?" Annesinin yamuk Türkçesi, kulağa o kadar güzel geliyordu ki sırf söyleyemediği kelimeleri bir bir söyletebilir, ses kaydına alabilirdi Mia.

"Saçlarımı iki kulak yapar mısın anneciğim?"

Tiril tiril çıkacaktı karşısına. Hem belki iki-üç sene önceki gibi birkaç gün sonra Camii'ye götürürdü babası. Yine başına örtü bağlarlardı. Aklına üşüşen düşüncelerle ellerini heyecanla birbirine çırptı.

Delalamın *tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin