Beni hafife alıyorlar, dış görünüşüme bakıp geçiyorlar...Ama ben bundan daha fazlasıyım...
Urano ile büyürken öğrendiğim şeylerden biride her an her saniye yalnız kalabileceğim olasılığı. Bu olasılık her zaman vardı. Sadece ben üstünü gençlik palavralarıyla kapatıyordum. Babam yurt dışında çalışıyordu fakat bunu daha çok para kazanmak için değil bizim hayat güvenliğimiz için yapıyordu. O da eskiden avukattı ve kardeşiyle (Urano'nun babası) birkaç büyük davada çalışmışlardı. Bunun sonucunda ya da değil, amcam ve teyzem arık yoklardı. Kızları Urano ise küçükken 2 kez kaçırılmıştı. Ama her onu buluşumuzda onun içine işleyen bir şeyleri görebiliyordum.
O insanlardan saklanıyordu ve hayat enerjisi tükenecek gibiydi. Ona baktıkça bir şeylerin hala aynı kaldığını görebilmekse bana umut veren şeylerden biriydi. Çünkü hala içindeki umutla bakan, hayaller kuran ve bu hayallerini düşününce gülümseyen kızı görebiliyordum.
O hep hayallerine tutunmuştu ve ne zaman hayal kursa istemsiz bir şekilde yüzü aydınlanır, heyecan yapar ve gülümserdi. Tabii bana bakınca bir şekilde beni de gülümsetmeyi de başarırdı. Hayallerine beni de katar benim içinde olmadığım hiçbir hayalini söylemezdi. Bir keresinde 'Bir düşünsene Sakura sen ve ben..', 'Büyüdüğümüzde şöyle bir evde ikimizin oturduğunu ...',demişti ve bende ya evlenirsem demiştim. 'Mesela sen hayatının aşkını buldum ve bende o zaman teyze olur istediğin zaman çocuklarına bakmanda yardımcı olurum. Umarım çocukların sana benzer, çok tatlı olurlardı...'. Başka sefer 'Düşünüyorum da başarılı bir dansçı olursam ya da şarkıcı olursam seninle hep paparazzilerin gözdesi olmaktan kurtulamayız. Manşetleri şimdiden düşünebiliyorum bile. Sakura Haruno ve gizemli sevgilisi! Urano Haruno kuzeninin sevgilisini gazetecilerin görmesini engelliyor! Konuşmak istemediği için gitmeye çalışan Sakura Haruno gidemediği için Urano Haruno gazetecilere daldı!' dediği gün gülme seslerimiz etrafımızı sarmıştı.
Urano benim iç sesim gibiydi. Açıkçası iç sesimden daha sakindi. O da benim gibi kendini lise, gençlik zırvalarına o kadar kaptırmıştı ki bu düşüncelerini ve duygularını etkiliyordu. Benimde öyle olmuştu. Konoha'ya geldiğimizde kendimi liseye, yeni kız rolüne ve bu rolden hoşlanan Sasuke'ye öyle kaptırmıştım ki kendim olmaktan çıkıp saçmalamaya başlamıştım. Ben zayıf değildim. Tamam birine doğrudan laf söyleyemem ama çok iyi plan bozarım.
Telefonuma gelen mesaj kafamı yerine getirdi ve tüm bunları fark etmemi sağladı. Yani kuzenim bunları dinleyince ne olacaktı ki? Bunu atan kişi elimin ayağımın dolaşmasını mı bekliyordu yani, hiç sanmıyorum. Urano eve geldiğinde bunu konuşmamız gerekecekti. O gelene kadar da merakıma yenik düşüp Sasuke-kun'un attığı mesajlara bakmaya başladım.
20:15
Öyle hızlı gidince ne kazandın. Bu tartışmayı büyütmüş olmadın mı? Ara beni. Benden öyle kolayca ayrılamazsın.
22:00
Hala mesajlarıma bakmıyorsun ha. Ben senin için bu kadar önemsizim sanırım. Kendini bu kadar önemli sanma
22:10
Sana kızgınım.
22:30
Beni sinirlendirmekten vazgeç. Bunu bile bile yapıyorsun değil mi?
23:00
Sinir bozucusun. Hem de söyleyebilecekten fazla.
02:03
Daha sakinim, yorgunum ama uyuyamıyorum. Bu kavga çok anlamsızdı...Urano'ya ne dediğimi bilemezsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Konoha Lisesi (AKLIMDA)
FanfictionSakura, Sasuke'nin gözlerine bakar ve sonra arkasına döner. Gitmeye hazırdır. " Sadece şunu merak etmiştim . Sen beni hiç sevdin mi," der ve koşarak odayı terk ederken Sasuke onu durdurur. " Ben seni hep sevdim Sakura,"der Sasuke. Sakura bu duydukla...