Uzun bölüm isteyen arkadaşlar, mesajınız bana ulaştı ve bundan sonra bölümleri daha uzun yazmaya karar verdim.Bu bölüm Naruhina ve GaaraXUrano içerir. Bilginize...
Urano'nun Ağzından:
Hastaneleri sevmem, sevmedim ve seveceğimi pek sanmıyorum. Sorun hastaneye hasta olarak gelmemde değil hastanenin ta kendisinde. Asıl sebep hastane de değil aslında , yanımdaki koltukta uyuya kalmış hıyarda. Tamam pek nazik bir kız olmayabilirim ama bana yaptığı ilk çağrışımın hıyar olması da benim hatam değil ya... büyük çoğunlukla benim hatam diyemem ama nedense bu çocuğa baktığımda bir şey diyememem benim sinirimi çok bozduğu için hıyar şimdilik onun için çok uygun bir tanım.
Normal insanlar gibi hastane odamda sabah uyandığımda odada kimseyi görmemek çok mutlu ederdi ama kafamı çevirmemle bu hıyarın koltukta uyuya kalmış olması ise hiç istemediğim bir görüntüydü. Bu tanıdığım biri olsa benim için daha iyi olurdu ama bu dün tanıştığım biri olduğu için içimde hastane terliğini kafasına fırlatıp onu odadan söverek kovmak geliyordu o da bir ayrı.
Ona daha dikkatli baktığımda hiç de fena biri olmadığını söyleyemem. Kısa kesim kızıl saçları, hafif kaslı yapısı, yüzüne bakıldığında görülmeyen ama uyurken daha çok ortaya çıkan hafif hüzünlü suratı ... hiç de fena olmadığını gösteriyordu. Anormal biriydi belki de ama en son ne zaman normal birine rastlamıştım ki. Bu özellikler beni o kadar etkileme durumda değildi ama o su yeşili gözleri konuşmamı az da olsa zorlaştırıyor ve onu tanımlamamı engelliyordu. Normalde hep insanların kişiliğini son çare olarak gözlerinden anlayabilirdim çünkü hemen nasıl biri olduğunu gözleri belli ederdi ama onun gözlerine baktığımda kafamı daha da karıştırıyordu. Bu başıma ilk defa geliyor desem yeridir.
Ama onu uyurken izlemek ilgimi çekmişti, ve nedense bu durum bana aşırı tuhaf ve komik geliyordu. Gaara'yı böyle görmek bana tebessüm ettiriyordu. Babamın ismini büyük ihtimalle o gece bizi kaçıranlar yakalandığı zaman duymuş olmalıydı. Ne de olsa benim babam eskiden bir polis memuruydu. Yani ölmeden önce...
Sonunda uykucu uyandı. Hem de ben elime kitabımı almış okuyacağım zaman uyandı. Refleksleri iyi, çünkü kitap onun kafasını koyduğu masadaydı. O anda göz göze geldik ve gözünü ilk kaçıran ben oldum. Kitabı elime aldım ve kaldığım sayfayı açtım. Biraz okuduktan sonra istemeyerek gülümsedim ettim. Beni görse bile büyük ihtimalle okuduğum şey için olduğunu sanacaktı. Ama beni gülümsetenin o olduğunu anlamazdı. Hoşlanmış sayılmazdım ama nedensiz gülümsüyordum işte. Sonra hemşire geldi.
'' Tamamen iyi görünüyorsunuz. Tsudane-sama siz baygınken kursun yaranızı iyileştirdi yani orada iz kalmadı ve zarar gören iç organlarınız da bu sayede kendini daha çabuk toparladı. Böylece isterseniz yarım saat sonra erkek arkadaşınız çıkış işlemlerinizi gerçekleştirebilir. Ama bu üç gün kendinize dikkat etmelisiniz. Bu konuda da size güveniyorum,'' dedi hemşire son sözü Gaara'ya bakarak ve vurgulayarak söylemişti. Bunu söylediğinde ikimizin yüzü de kırmızıya dönmeye başlamıştı. Erkek arkadaş... yok artık ya. Galiba az önce Kalp krizi geçirdim ya da bu kadın buraya gelmeden önce bir şey almıştı. İlk toparlanan ben oldum.
'' Erkek arkadaşım değil kendisi sadece refakatçim. Mecburi olarak burada çünkü yakınlarım çok yorgundu ve burada kalmalarına gönlüm el vermezdi bu yüzden Gaara kaldı. Aslında açıklama yapmama da gerek yok. Gaara sen gidebilirsin. Çıkış işlemlerimi kendim yaparım. Kaldığın için saol,'' dedim.
'' Çok affedersiniz. Ne yapayım...sizi böyle görünce. Tekrar özür dilerim,'' dedi hemşire.
'' Sen giyin çıkış işlemlerini ben yaparım,'' dedi aniden Gaara.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Konoha Lisesi (AKLIMDA)
FanfictionSakura, Sasuke'nin gözlerine bakar ve sonra arkasına döner. Gitmeye hazırdır. " Sadece şunu merak etmiştim . Sen beni hiç sevdin mi," der ve koşarak odayı terk ederken Sasuke onu durdurur. " Ben seni hep sevdim Sakura,"der Sasuke. Sakura bu duydukla...