Sezon 2 Bölüm 2: Yabancı

166 10 0
                                    

  Spoilerde de belirttiğim gibi aynı günü içeren serinin birinci kısmına hoşgeldiniz.Bu üçlüyü iyi takip edin kafanız karışmasın. Öyleyse başlayalım. Yeni karakterimize merhaba deyin...

     ~6 Ağustos Pazartesi~
       
Yazın güzel melodisi sokaklarda aşk ise kapıda. Yeni başlangıçların , kötü ayrılıkların ve dondurmanın mevsimi yaz işte geldi çattı. Acaba eriyen sadece karlar mı?

Benim adım Nora. Ve anladığınız gibi ikinci sezonda yeni maceralarla ve yeni bir dünya ile işte karşınızdayım.

Aslında ben Urano'nun yeni en yakın arkadaşıyım. Böyle söylememi sevmesede ben seviyorum. Gerçek şu ki yakın arkadaş olmasak onunla çıkardım. Fakat o hem cinslerden hoşlanmadığını söyledi. Bense bit ilişki için kız ya da erkek fark etmediğini, böyle şeylerin olabileceğini açıklasamada boşa kürek çekyiğimi anladım. O yüzden bu sevdadan vazgeçtim ve onun en yakın arkadaşı olmaya karar verdim.

Geçmişte kalbi çok kurılmış hatta parçaları yakılmış bir insanım. Öyle bile olsam yine aynı hatayı yapmaya devam ediyorum. Çok çabuk güveniyorum. Bu tavrım yüzünden beni fazla pozitif buluyorlar. Ne diyebilirim ki yapıtaşım bile çok mutlu!

  Yaprak şehrine bir yıl önce taşındık. Yalnız, bir başıma, ben tek geldim. Ailem işleri sebebiyle Gizli Su Kentinde kaldılar. Bende daha fazla orada kalmak istemediğim için buraya geldim. Şimdi ise ne şanslıyım ki Urano ile aynı evde kalıyorum.

"Hey Nora daha ne kadar saçmalamaya devam ediceksin?"

"Ne, hey sen beni mi dinliyorsun?"

" O kadar kendini kaptırıyorsun ki istemesem bile zihinime kazınıyor, " dedi. Bıyık altından gülmeye başladı.

Şu aralar favorimiz olan Casoptila'da oturuyorduk. Gerçekten çok güzel bir restorant. Üç katı da ayrı gezegen gibi. İlk katı öğrenciler için çok iyi bir kafe iken ikinci ve üçüncü katı belirli saat aralıklarıyla şık bir restorant. Hatta en üst katında bar bile var ama ne yazık ki benim giriş iznim yok. Urano beni oradan uzak tutmaya and içmiş gibi.

  "Oraya ancak develer kanat takıp yumurtladığı, Gaara da gay olduğu zaman girebilirsin ki ikinci söylediğim ben hayattayken asla gerçekleşmeyecek," dedi ve göz kırptı.

   "Sizi o kadar çok birlikte gördüm ki. Yani sevgilini gözüme sokmayı düşünüyormuşsun da.... ben anlamayamıyorum."
    
  " Ben asla böyle şeyler yapmam. Bunu biliyorsun. Ondan bir canavarmışcasına kaçan sensin"

  "Gerçekten bu çocukta ne bulduğunu bilmiyorum. Birazcık... Azıcık.. Ne biliyim... Tuhaf biri. Sanki seni yerin dibine çekebilecekmiş gibi hissettiriyor."

   Bu dediğim üzerine kahvesini yudumlarken yüzünden gülümsemesi parıldadı. Yeni çıkmış poğaça kokusuna dokunmuşum gibi hissettim. Kupayı masaya bıraktı. Arkasına yaslandı ve dısarıya bakmaya başladı.  Söylediğin şey yüzünden içtiğim limonata boğazımda kaldım.

" Gaara benim sevgilim değil"

   Hinata'nın Ağzından:

TenTen ile Hyuga Malikanesinin bahcesinde yürüyorduk. Siniri bozulmuştu. Bu hali aşırı şirindi. Tüm sabah Lee, Neji abim ve Sensei hakkında konuşmuştuk.

"Biliyorum TenTen seni deli ediyorlar. Hadi gel şu ağacın gölgesinde oturalım."

  Ağacın altında uzandık. Bu sıcak yaz gününde ağacın gölgesinin bizi kapatmasına izin verdik. Hafif meltem eşliğinde serinledik.

  "TenTen"

  "Efendim Hinata"

  "Sence Naruto'ya ne cevap vermeliyim"

   Biraz düşünürmüş gibi yaptı ve bana dönüp;

  "Bence onu süründürmelisin" dedi.

Sakura'nın Ağzından:
Hmm sabahları uyanmayı gerçekten sevmiyorum. Hele ki pazartesi günleri. Igh.. Neden biraz daha uyumuyorum ki. Ne de oksa tatil. Değil mi?

   Tak tak tak
 
    "Sakura kaldır şu k###nı da git ekmek al. Alarm kurarsın ama kalkmazsın. Ben ne yapıcam seninle ya"

   "Ino çok acımasızsın. Aynı annem mi konusuyorsun" diye sitem ettim.

  "Aynen yavru. Hadi kalk artık büyük alın"

   " Uza çirkin. Kalktım artık. Uyuz" dedim ve son kez kafamı yastığa gömdüm. Arkadaşlar... Cidden bir şeyler.

  Yatakta diğer tarafa döndüm, telefonumu elime alıp gelen mesajlara bakmaya başladım. Henry mesaj atmıştı. Gerçekten iyi bir kalbi vardı.
Ve Sasuke mesaj atmıştı.

Gönderen: Aptal Sasu
   Bu akşam benimle köprüde buluş. Seninle konuşmamız gereken şeyler var.

  Not : Kısa şeyler giyip beni katil etme

  Ah gerçekten. Şu çocuk... Ne yani. Öff gerçekten.. Kalkmalıyım. Ne de olsa bu akşam randevum var.








  Evet bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız arkadaşlar. Şimdi diyorsunuz bu yazar peşi sıra bölüm yayınlayacam dedi bu bölümler niye gelmiyor. Sorun niye gelmiyor.. Okunma çok az ondan. En azından istiyorum ki bi 20 okunma olsun öyle yb atayım. Böylece bekleyenleri de mağdur etmem ben de gönül rahatlığıyla yazmaya devam ederim ama yok. Yani, ne yazık, daha önce hiç yapmadığım bir şey yapacağım ve okunma sayısı koyacağım. Bundan sonra yb'ler 20 okunma sonrası gelecek. Çünkü bu sayılar gerçekten yazmamı çok etkiliyor. Zaten bu sene mezuna bırakıp üniversite sınavına bir daha hazırlanacağım o yüzden moral lazım. Bu arada bu şarkının bestesi, remixi bana ait. Kanalımda yayınlarım. Kitabımızı  resmi şarkısı hayırlı olsun. Gelecek bölümde görüşürüz👏👋👍



  

Konoha Lisesi (AKLIMDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin