1. BÖLÜM (42)

53 4 0
                                    

Arabadalardı.Ömer Bey'in arabasında.Bir mahalleden geçiyorlardı.
Defne inmek için tam kemerini çıkaracakken,

Ömer:Defne senin gelmene gerek yok.

Defne kemeri geri yerine takıp Ömer Bey'e baktı.

Defne:(bir yandan öne dönerken)Peki.
Tamam.

Ömer Bey'in arabadan çıkıp ilerleyişini seyretti.
Sonra Şükrü Bey'e döndü.

Defne:Ya,niye bana arabada bekle dedi şimdi.Bir şeye mi alındı acaba?
Ay,ilk günden bir şey mi yaptım ben?

Şükrü:(kafasını yukarı kaldırdı)Yok canım.Sanmıyorum.(Ömer Bey'in gittiği yönü gösterdi)Burası kalıbçı Sadri'nin yeri.(Defne gösterdiği yere baktı)Ömer Bey buraya yalnız geliyor.
Ömer Bey'in çizimini yaptığı ayakkabıların ilk kalıbı burda yapılır.
Tabi.45 yıllık ustadır Sadri.

Defne:E iyi bulmuş o zaman Ömer Bey burayı.

Şükrü:Zamanında Sadri'nin yanında çalışmış diyorlar.Ben de pek bilmiyorum ama bir söylentiye göre Ömer Bey anne- babasını kaybettikten sonra okulu bırakıp burda işe girmiş.
Dükkânın arkasında yatıp kalkıyormuş.

Defne:Ne diyosun ya.E Ömer Bey de bizim gibi böyle çulsuz takımından mı yani?E yok ama o zaman nasıl Neriman Yengesi bu kadar zengin ki?

Şükrü: Ömer Bey'in ailesi epey varlıklıdır.Ailenin en başında da Ömer Bey'in dedesi,Hulusi Bey vardır.
Ama Ömer Bey konuşmuyor onunla.
Parayı pulu da reddetmiş diyolar.Şirketi sıfırdan kurmuş.

Defne:E ama belli yani yalnız biri olduğu.(biraz düşündükten sonra kulağını sallayıp bir yere vurdu,nazar değmesin diye)Ay çok şükür benim ailem beni çok sever.Ben de onları çok severim.Öyle şahane insanlar,mükemmel insanlar değiller ama birbirimizi çok severiz.

Şükrü:Aferim.Hayatta neyin önemli olduğunu bilen bir kızsın.(Defne teşekkür edercesine Şükrü Bey'e gülümsedi) Buralarda senin gibisine pek rastlanmıyor.Herkes gözünde hırs büyümüş.

Defne hafif hafif kafasını sallarken yine gülümsüyordu.

Mavisi Eksik RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin