Biz adına

36 5 7
                                    

Saat gece yarısını geçmişti. Eftalya hala ortalıkta yoktu. Ege bir yandan kendini suçluyor,diğer yandan Eftalya'ya kızıyordu. Nuran hanım ise polislere haber vermek istiyordu. Erhan bey buna müsade etmiyordu. Yiğit ise Eftalya'yı düşünmüyordu. Kafa dağıtmak için gittiğini varsayıyordu. Yiğit'in tek düşüncesi Cansu'ydu. Bu sırada Erhan ile Nuran arasında bir tartışma yaşandı.
Nuran:"Eftalya bu saate kadar habersiz bir yere gitmez. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Polislere haber verelim."
Erhan"Kocaman kız,bunalmış geziyordur. Polisleri karıştırmamıza gerek yok."
Nuran:"Niye telefonu kapalı o zaman ? "
Erhan:"Bunalmıştır."
Nuran:"Bunalmıştır öyle mi ? İtibarın zedelenmesin diye polislere haber vermiyorsun. Çünkü,itibarın kızından daha önemli."
Erhan:"Ya Nuran,saçmalama Allah aşkına. Sabaha kadar gelmezse haber veririz."
Ege bu tartışmaya daha fazla tahammül edemiyordu. Tartışmanın arasına girdi.
Ege:"Lütfen,tartışmayın. Ben Zeynep ile konuştum. Şimdi buraya gelecek. Beraber Eftalya'yı aramaya gideceğiz. Aklımıza gelen yerlere bakacağız. Eğer yoksa,üzgünüm Erhan bey. Polise haber vermelisiniz."
Nuran Ege'nin konuşmasını başıyla onayladı. Erhan ise Ege'nin konuşmasını cevapsız bıraktı. Bu arada Zeynep gelmişti. Zeynep ile Ege hazırlanıp çıkacaklardı. Ege Yiğit'i de davet etti. Yiğit Ege'ye cevap vermedi. Ege gerçekten bunalmıştı. Zeynep ile evden çıktılar. Arabaya bindiler.
Ege:"İlk nereye gidelim ?"
Zeynep:"Eftalya hep sakinleşmek için boğazı izlemeye gider."
Ege:"Sence kendine zarar verir mi ?"
Zeynep:"Gerçekten bilmiyorum."
Ege:"Uçurumu sever mi ?"
Zeynep:"Çok sever."
Ege arabayı sürmeye başladı. Eftalya'yı bulmak için içinden dua ediyordu. Zeynep ise sessizce gözyaşlarını siliyordu. Uçuruma vardıklarında Ege Zeynep'i sessiz olması için uyardı. Eftalya onları fark ederse giderdi. Uçurumun tam ucuna oturmuş bir kız vardı. Ayaklarını sarkıtıyordu. Eftalya olup olmadığı karanlıktan dolayı anlaşılmıyordu. Ege ile Zeynep sessizce kızın yanına yaklaştılar. Eftalya olduğunu anlamıştı Ege. Eftalya'yı belinden yakalayarak ayağa kaldırdı.
Eftalya:"Bırak beni,bırak !"
Ege:"Bırakmayacağım,yürü gidiyoruz."
Eftalya:"Yaşamak istemiyorum. Anlamıyor musun ?"
Ege:"Ben yaşamanı istiyorum."
Eftalya:"Seninde,yalanlarını da hayatımda istemiyorum."
Ege:"Tamam,hayatından çıkacağım. Sende hayatına kaldığın yerden devam edeceksin. Söz veriyorum."
Eftalya sakinleşmişti. Ege ve Zeynep Eftalya'nın koluna girerek arabaya bindirdiler. Eve vardıklarında Fatma Hanım açmıştı kapıyı. Hemen Nuran Hanım'a haber verdi. Nuran hanım gözyaşları içinde,Eftalya'ya koşarak sarıldı.
Nuran:"Ege ve Zeynep gerçekten çok teşekkür ederim."
Zeynep Eftalya'ya sarılarak evden ayrıldı. Nuran Eftalya'yı yatağına yatırdı. Her zaman olduğu gibi saçlarından öptü. Eftalya çok yorgundu,hemen uyudu.
Ertesi gün Ege söz verdiği üzere bavulunu hazırladı. Biraz balkonda oturdu. Düşünceleriyle boğuşuyordu.
Yiğit ise kahvaltı yapmadan çıkmıştı. Cansu'yu bıraktığı otele gitti. Elindeki güller ile Cansu'nun yanına gitti. 14 Şubattı. Güller içinde Yiğit'i gören Cansu gözyaşları içinde Yiğit'e sarıldı.
Yiğit:"Neden ağlıyorsun ?"
Cansu:"Uzun zamandır bu anı hayal ediyordum."
Diyerek Yiğit'e sarıldı. 
Ege zamanın bu kadar çabuk geçtiğine şaşırdı. Kimseyi uyandırmadan çıkmak istiyordu,özellikle Eftalya'yı. Ege geçerken kolunu çarparak vazoyu devirdi. Ege içinden kendine lanetler okudu. Eftalya vazonun sesiyle irkilerek uyandı. Merakına yenik düşerek aşağı indi. Kapıyı açmakta olan Ege'yi gördü.
Eftalya:"Ege ?"
Ege bu sesi duyunca kalbinin sızladığını fark etti. O vazoyu devirdiği için kendine bir daha kızdı. Ege Eftalya'ya döndü. Eftalya'nın gözündeki ıslaklığı fark etti.
Eftalya:"Gidiyor musun ?"
Ege:"Söz verdiğim gibi evet."
Eftalya gözlerini silerek baktı Ege'ye.
Eftalya:"Hayatımdan çıkmasını istediğim şey sen değilsin,yalanların."
Ege:"Ben sana hiç yalan söylemedim."
Eftalya:"Gerçekleri söylemedin."
Ege:"Bir şey söylememek yalan söylemek anlamına gelmez."
Eftalya:"Gitme..."
Ege:"Kalırsam sana zarar vereceğim."
Eftalya:"Er ya da geç zarar göreceğim. Yeter ki sen zarar ver."
Ege:"Biliyor musun ? Çok ikna edici bir yapıya sahipsin."
Diyerek Eftalya'ya sarıldı.
Eftalya:"Biz hep biz olacağız."
Ege:"Bugün 14 şubattı değil mi ?
Eftalya Ege'nin sorusunu başıyla onayladı. Ege kırmış olduğu vazonun içindeki çiçekleri Eftalya'ya uzattı.
Ege:"Biz adına kabul et."
Eftalya mahçup bir gülümsemeyle çiçeği aldı. Ege'ye daha önce hiç sarılmadığı kadar sıkı sarıldı...

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin