Papatya

42 5 7
                                    

Ege yorgun bir şekilde yatağından kalktı. Saate bakmak için telefonunu eline Aldı. Bugünün tarihi gözüne çarptı. 5 marttı bugün. Annesinin ölüm yıldönümüydü. İster istemez bir gözyaşı süzüldü yanaklarından. Gözyaşlarını sildikten sonra yüzünü yıkadı. Masasının üzerinde bir not buldu. Not Eftalya'ya aitti.
Sana söz verdiğim üzere okula gidiyorum. Üstelik bugün tüm derslere gireceğim. Benim için zor olacak ama bu bize değer. Seni seviyorum. Sana sarılmış farz et olur mu ? Akşam görüşürüz.
Ege üstünü değiştirdi. Hızlıca aşağıya indi. Ege'nin koşuşturması Nuran Hanım'ın ilgisini çekti.
Nuran:"Ege sabah sabah nereye böyle ?"
Ege:"Bugün annemin ölüm yıldönümü. Onu ziyarete gidiyorum."
Nuran hanım Ege'nin söylediklerini duyduktan sonra ağlayacak gibi oldu ama kendini toparladı. Nasıl unuturdu Meryem'in ölüm yıldönümü ?
Nuran:"Bende seninle birlikte gelebilir miyim ?"
Ege:"Onca işinizin arasında yorulmaz mısınız ?"
Nuran Ege'ye doğru yaklaştı ve Ege'ye sert bir bakış attı.
Nuran:"Meryem benim en yakınım,hala öyle. Sence işlerim mi önemli o mu ?"
Ege:"Beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim."
Nuran kendi oğluna sarılır gibi Ege'ye sıkıca sarıldı. Ege gözyaşlarını tutamadı.
Ege:"Onu bazen çok özlüyorum. En kötüsüde katilini bilmemek beni kahrediyor. Sizde onu özlüyor musunuz ?"
Nuran bir iç çekerek konuşmaya başladı.
Nuran:"Özlemez olur muyum ? Öyle anlar oluyor ki sadece ona ihtiyacım oluyor. Öldüğünü hala kabullenemiyorum."
Ege:"Bir de bana sorun. Her gece rüyalarımda. Çok bekletmeyelim bu güzel kadını."
Nuran Yiğit'in yanına gitti.
Nuran:"Bize katılmak ister misin ?"
Yiğit dalga geçercesine gülümsedi.
Yiğit:"Bugün öğleden sonra hava güneşli olacak. Bu güzel güneşi,havayı ölü birine ve onun hatıralarına değişmek istemiyorum. Ege ölü biri olduğu için onun için fark etmez." Diyerek güldü. Nuran Hanım oğlunun bu cevabını ona yakıştıramamıştı. Ege ise sinirden dişlerini sıkıyordu. Yiğit'in yanına yaklaştı ve elini sıktı. Yiğit'e vuracakken Nuran Hanım'ın hatırına masaya vurdu. Gözyaşlarıyla evden çıktı. Evden çıkarken kapıda Eftalya ile karşılaştı. Eftalya Ege'nin ağladığını görünce ne olduğuna bir türlü anlam veremedi.
Eftalya:"Neden ağlıyorsun ?"
Ege:"Senin derste olman gerekmiyor mu ?"
Eftalya:"Dersim erken bitti. Beni karıştırma,ne oldu ?"
Ege Eftalya'yı iterek arabasına doğru koştu. Nuran hanım geldiğinde Ege Çoktan gitmişti.
Eftalya:"Anne,Ege'ye ne oldu ? Nereye gitti ?"
Nuran:"Yiğit ile tartıştılar. Bugün annesinin ölüm yıldönümü."
Eftalya:"Ne yaptı Yiğit ?"
Nuran:"Sonra konuşuruz. Şimdi Ege'ye yetişelim."
Eftalya başı ile onayladı. Şoförün gelmesiyle arabaya bindiler. Eftalya Ege için endişeleniyordu. Nuran ise Meryem'in yasını tutuyordu. Daha dün gibi aklındaydı Meryem'in ölümü. En çokta kendine kızıyordu. Hala Erhan ile evli olduğu için. Her şeyi çocukları için yapmıştı. Artık çocukları büyümüştü. Neyi bekliyordu Erhan'dan boşanmak için ? Sanırım hala Erhan'ı seviyordu. Bunu için bir kez daha iğrendi kendinden. Erhan'ın umurunda bile değildi Meryem. Meryem ise onun yüzünden ve onun uğruna ölmüştü. Mezarlığa vardıklarında Ege tek başına mezar taşının yanında duruyordu. Eftalya Ege'nin yanına koştu. Ege o an derin bir acı patlaması yaşadı. Dizlerinin üzerine çöküp acıdan bağırmaya başlamıştı. Eftalya korkudan ne yapacağını şaşırmıştı. Yalnızca Ege'ye sarıldı. Nuran mezarın yanına gelince gözyaşlarına boğuldu. Elindeki papatyaları mezarın üstüne bıraktı. Meryem papatyaları çok severdi.
Nuran:"Papatyalar ölmez,papatyaları öldürürler ! " dedikten sonra hıçkıra hıçkıra ağladı. Ege Eftalya'nın elini sıkıca tutarak Meryem'in mezarının karşısına geçti. Belli bir müddet ağlamaktan konuşamadı. Daha sonra cesaretini toplayarak konuşmaya başladı. 
Ege:"Bu kadın,senden sonra değer verdiğim tek kadın. Zaten tanışıyorsunuz ama aradan uzun bir zaman geçti. Bu Eftalya,kalbimdeki tahtın sahibi. Bazen sana çok benziyor. Yanımda sen varmış gibi hissediyorum. Seni çok özledim anne ! Şu an nefes almamın tek sebebi Eftalya. O çok farklı benim için çok özel biri. Burada senin karşında söz veriyorum. Eftalya için dayanacağım. Onu hep seveceğim. Bu sefer onu kaybetmeyeceğim. Bu kez bu papatya yeşerecek anne ! " Toprağı eline alarak ağladı. Sonrasında toprağı öperek yerine koydu. Eftalya gözyaşları içinde Ege'nin bıraktığı toprağı öptü. Nuran hanım Meryem'in mezar taşını öptü. İçinden bildiği tüm duaları okudu. Nuran Hanım daha sonrasında fenalaştı. Eve gitmeden önce kısa bir yürüyüş yaptı. Eftalya ve Ege buradan boğaza indiler. Ege zorlukla nefes alıyordu. Eftalya'nın elini bir an olsun bırakmadı. Ege cebinden bir kutu çıkardı. Kutuyu Eftalya'ya uzattı.
Ege:"Ben beceremiyorum öyle romantik olmayı. Bu kolye annemindi. Artık senin. Hayatımda aşık olduğum tek kadına vermemi istemişti. Cansu'ya bunu veremedim çünkü o kadar emin değildim. Ben sende eminim. Bunu kabul eder misin ?"
Eftalya gözyaşları içinde dinlemişti Ege'yi. Ederim anlamında gülümsedi. Ege kolyeyi Eftalya'ya taktı. Eftalya kolyenin Şekline bakmamıştı. Kolye bir papatyaydı.

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin