Biz

50 6 6
                                    

Cansu
Üç gün olmuştu,Ege gideli. Gittiğinde beni arayacağına söz vermişti ama aramadı. Ben aradım,açmadı. Bir Sürü mesaj attım,geri dönmedi. Tek çarem Yiğit'i aramaktı.
Cansu:"Yiğit,ben Cansu."
Yiğit:"Merak etme,hala numaran var."
Cansu:"Kusura bakma,sildiğini düşündüm."
Yiğit:"Sorun değil."
Cansu:"Ben üç gündür Ege'ye ulaşamıyorum."
Yiğit:"Bu sabah taburcu oldu Eftalya. Yoğunluktan geri dönememiştir."
Cansu:"Eftalya için üzgünüm,daha iyi mi ?"
Yiğit:"Evet,iyi. Psikolojik destek almaya başlayacak."
Cansu:"Sevindim. Ege'ye lütfen beni aramasını söyle."
Yiğit:"Söylerim."
Cansu:"Kendine iyi bak o zaman."
Yiğit:"Sende."
Telefonu değişik bir ruh hali ile kapattım. Yiğit'in sesini duymayalı aylar olmuştu. Bana karşı hala soğuktu. Beni üzen şey,bana soğuk olması değildi. Gerçekleri bilmemesiydi...
Yiğit'ten ayrılmayı ben istememiştim. Ege'yi sevdim ama bunlar Yiğit Yüzünden olmuştu. Ben hep Ege'nin kollarında ağladım. O ise birini bağlı olmayı kabul etmeyecek kadar gururlu ve biraz kibirliydi. Yine de bana aşık olmuştu. Bunun cezasını benden uzak durarak kendine verdi. Bense başka birine aşık olmanın cezasını çektim. Keşke bir imkan olsaydı da eskisi kadar mutlu olsaydım...
Eftalya
Bir haftanın sonunda eve varmanın sevincini yaşıyorum. Arabayla gezmeyi bile özlemiştim. Sevdiğim herkes buradaydı. Ege yanımda,araba sürüyordu. Annem ve Zeynep arka koltuktan beni izliyorlardı. Babam ve Yiğit ise diğer arabayla bizi takip ediyorlardı. Bugün diğer günlerin aksine güneşliydi. Mutluluğum gökyüzüne bile yansımıştı. Ege gittiğinden beri böyle mutlu olmamıştım. Bu huzurlu sessizliği Ege bozmuştu.
Ege:"Hey ! Neden kendi kendine sırıtıyorsun ?"
Eftalya:"Sanırım çok mutluyum."
Ege:"Bu mutluluğunuzu neye borçluyuz ?"
Eftalya:"Sevdiğim herkesin burada olmasına."
Ege:"Hımm,sevdiğin kişilerde olmama sevindim."
Bir şey demedim ve yolu izlemeye başladım. Eve az kaldığını farkettim ve suratımı astım.
Zeynep:"Eftalya,biraz heyecan var mı ?"
Eftalya:"Ne için ?"
Zeynep:"Eve dönüş."
Eftalya:"Daha çok mutluyum."
O sırada Ege yanağımı sıktı. Ona gülümsedim. Öyle güzel bakıyordu ki etkilenmemek mümkün değildi. O sırada eve vardık. Arabadan indiğimde Zeynep gözlerimi kapatmam için çok ısrar etti. Bende onu kıramadım. Gözlerimi kapatarak eve girdim.
Zeynep:"Açabilirsin."
Eser karşımdaydı. Sıkıca bana sarıldı. Bu sarılmasıyla irkildim. Dönüp arkamdaki Ege'ye baktım. Eser'i görünce sinirlenmiş olmalıydı. Bunu buradan hissedebiliyordum.
Her yer balonlarla süslenmişti. Kendimi özel hissetmem güzeldi. Yine de bunların hiçbirine gerek yoktu.
Eftalya:"Hepinize çok teşekkür ederim. Beni gerçekten mutlu ettiniz ama bunların hiçbirine gerek yoktu."
Eser:"Saçmalama,bunların hepsini severek yaptık."
Eftalya:"Ondan hiç şüphem yok."
Zeynep:"Hadi gelin bu anı ölümsüzleştirelim. Herkes balonların önüne geçsin."
Ege'nin yanına geçmek için hareket ettiğimde,Eser kolumdan tuttu.
Eser:"Yanımda dursan daha iyi olur." Ege Eser'in söylediklerini duymuştu.
Ege:"Bırakta istediği yerde dursun."
Ege'nin yanına geçtim. O sırada babam ve Yiğit geldi. Onlarda fotoğrafa katıldılar. Nihayet Zeynep fotoğrafı çekti.
Zeynep:"Hepiniz çok güzel çıktınız."
Eftalya:"Sağ ol."
Herkes masaya oturdu. Yemekler çok güzel gözüküyordu.
Eftalya:"Bu güzel yemeklerin sanatkarı nerede ?"
Nuran:"Fatma Hanım'ın işi çıktığı için gitmek zorunda kaldı."
Ege:"Yaptığı eserler yeter." Herkes tebessüm etti.
Yemekler yendikten sonra kendimi çok yorgun hissettim. Yine de bugün aklımda bir düşünce vardı. Ege'ye karşı bir şeyler hissettiğimi bugün daha iyi anladım ve itiraf etmek istiyordum. Eserden ayrılmak istiyordum. Bunu söylemek benim için zordu. Her şeyi benim için hazırlamıştı. Yine de ona daha fazla ümit vermek istemiyordum.
Eftalya:"Eser,seninle konuşmam gereken şeyler var."
Eser:"Tamam,dışarıda konuşalım."
Eftalya:"Benim ailemden saklayacak bir şeyim yok. Sen gerçekten çok iyi bir insansın,bana çıkma teklifi ettiğinde denemek istediğim için kabul etmiştim. Bugün yürümediğini anladım."
Eser:"Bir şey mi yaptım ?"
Eftalya:"Hayır,bir şey yapmadın. Lütfen,sözümü kesmeden dinle beni. Sorun senle alakalı değil. Belki klişe olacak ama benimle alakalı. Ben ayrılmak istiyorum,üzgünüm."
O sırada Ege ile göz göze geldik. Kalbimin deli gibi çarpmasından,bu adamı sevdiğimi bir kez daha anladım.
Eser:"Nereden çıktı şimdi ? Gerçekten anlamıyorum."
Eftalya:"Üzgünüm,daha fazla rol yapmak istemedim."
Yiğit:"Iyi düşündün mü ?"
Eftalya:"Elbette,çocuk muyum ben ?"
Eser gözyaşlarını sildi.
Eser:"Üzgünüm,çıkmam gerek."
Diyerek evden çıktı.
Yiğit:"Eser'e bakıp gelirim" diyerek Eser'in arkasından çıktı."
Erhan:"Akşam bir toplantım var. Onun için ofiste çalışmalara katılacağım. Hepinize iyi eğlenceler." Diyen babam bana sarıldı.
Nuran:"Sana eşlik etmemi ister misin ?"
Erhan:"Yok bu o kadar önemli bir toplantı değil. Sen Eftalya ile ilgilen."
Nuran:"Tamam,hayatım. Görüşürüz."
Annem Yanıma gelerek,"Ben yukarıda biraz istirahat edeceğim. Bir ihtiyacınız olursa söyleyin."
Eftalya:"Tamam,anneciğim. Merak etme."
Zeynep:"Canım kalmamı ister misin ?"
Eftalya:"Sen bilirsin."
Zeynep:"Tamam,ben anladım. Görüşürüz,Ege.Tanıştığımıza memnun oldum."
Ege:"Bende memnun oldum,görüşürüz."
Zeynep gittikten sonra Ege ile salonda yalnız kaldık. Bir anda güneşli hava kapanmış,sağanak bir yağmur yağmaya başlamıştı.
Eftalya:"Yağmuru çok severim. Dışarı çıkalım mı ?"
Ege:"Yağmur çok şiddetli yağıyor. Hasta olma sonra."
Eftalya:"Gelince saçımı kuruturum,lütfen."
Ege:"Peki o halde."
Yağmurluğumu giyerek dışarı çıktım. Ege de arkamdan geldi.
Eftalya:"Bir yarış yapalım mı ?"
Ege :"Ne yarışı ?"
Eftalya:"Koşu,lütfen kırma beni."
Ege:"Zaten yenileceksin."
Eftalya:"Kendine o kadar güvenme."
Ege:"Üç deyince o zaman."
Eftalya:"Tamam şu parka çıkalım."
Ege:"Bir,iki,üç..."
Ben önde başlamıştım. Hızlıca koşuyordum. Ege beni geçmişti. Bende hız yapayım derken ayağım takıldı. Tam düşecekken Ege beni tuttu. Üstüme düştü. Beraber parkın çimenlerinde yuvarlandık. Biraz başımı çarpsamda bu çok eğlenceliydi. En son Ege üstümde kaldı.
Ege:"İyi misin ?"
Eftalya:"Bu durumda kimse kazanmış olmuyor."
Ege gülümsedi.
Ege:"Evet,kimse kazanmış olmuyor."
Eftalya:"Üstümden ne zaman kalkacaksın acaba ?"
Ege:"Ah ! Özür dilerim."
Eftalya:"Sorun değil,dur kalkma !"
Ege:"Ne oldu ?"
Eftalya:"Bir şey söylemem gerek."
Ege:"Dinliyorum."
Eftalya:"Senden hoşlanıyorum."
Gözlerime öylece baktı Ege. Duygularını anlayamayacağım kadar derin bakıyordu.
Ege:"Tahmin etmiştim."
Eftalya:"Eğer hoşlanmıyorsan,unut gitsin."
Ege:"Hoşlanmadığımı söylemedim."
Beni kaldırdı ve yüzümü avuçlarının içine aldı. Yutkunarak konuşmaya başladı.
" Bak bu kolay olmayacak. Sana yalan söylemek istemiyorum. Ailesel meseleler olsun,Cansu olsun bir sürü engel var. Yine de yalan söylemeyeceğim. Senden çok etkilendim,aşık olacak kadar... Bu engeller seni yıpratır. Benim kaybedecek bir şeyim yok ama senin var. Hepsinden benim için vazgeçemezsin."
Eftalya:"Yanılıyorsun,yeri gelirse geçerim. Ben seni seviyorum Ege. Gittiğinde neler hissettim biliyor musun ? Nefes alamadım ben. Yine seni kaybedemem. Cansu'yu mu seçersin bilemem. Bildiğim tek bir şey var o da seni seviyor olmam."
Ege:"Eğer iki kişi arasında kalıyorsan ikincisini seç,çünkü birinciyi yeteri kadar sevmemişsindir. Bu engeller aşılması zor. Benim geçmişim beni bırakmayacak. Gerçekten hepsini göze alıyor musun ?"
Eftalya:"Beni de bu aşk bırakmayacak. Göze alıyorum,herşeyi..."
Ege:"Ah ! Hayal ettiğimden daha cesursun."
Diyerek beni öptü. Dudaklarında serin bir his vardı. Benim sıcaklığım onun soğukluyla birleşmişti.
Eftalya:"Buna cesurluk değil,aşk derler." Bu sefer dudaklarımız daha sert birleşmişti.
Ege:"Bundan sonra aşk değil,biz diyelim..."
Eftalya:"Biz."
Ege:"Biz."

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin