Gözlerimi açtığımda başımda inanılmaz bir ağrı hissettim. Ege ise yanımdaki koltukta uyuyordu. Yataktan kalkmayı denedim fakat bileğimdeki sızı ve başımdaki ağrı buna izin vermedi. Ne zamandan beri uyuduğumu bilmiyordum. Başıma ve bileğime ne olduğunu da. Kısık sesimle Ege'ye seslendim. Ege beni duyamayacak kadar derin uyuyordu. Bir kez daha seslendim. Benim sesimle irkilerek uyandı.
Ege:"Eftalya,sonunda kendine gelmişsin. İyi misin ?"
Eftalya:"Başım ve bileğimde bir ağrı var."
Ege:"O olanlardan sonra ucuz bile atlattık."
Eftalya:"Hangi olanlar ?"
Ege:"Bir şey hatırlamıyor musun ?"
Eftalya:"Düne dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Ege,gözüne ne oldu ?"
Ege:"Başına aldığın darbeden dolayı. Önemli bir şey yok gözümde."
Eftalya:"Bana ne olduğunu anlatır mısın ?"
Ege:"Annenlere uyandığını haber vermeliyim. Sonra her şeyi anlatacağım. Çok yorgun değilsen sana bir sorum olacak."
Eftalya:"Tabii,sor."
Ege:"Biz,bu sözcük sana bir şeyi anımsatıyor mu ?"
Ege'nin sesi kulağımda birkaç kez yankılandı. Bu sözcüğü duyunca bir şeyler hissediyordum ama bir şey hatırlamıyordum. Ege,biz dedikten sonra derin duygular hissetim. Kendimi zorlamama rağmen bir şey hatırlayamadım.
Eftalya:"Bir şeyler hissediyorum bu sözcüğü duyunca ama bir şey hatırlamıyorum."
Ege'nin yüzü düşmüştü. Elinden oyuncağı alınan çocuk gibi suratını asmıştı. Bu sözcüğü hatırlamam Ege'yi hayal kırıklığına uğratmıştı.
Eftalya:"Biz,sana bir şeyler anımsatıyor mu ?"
Ege:"Çok şey... Sana benziyorum aslında,aynı anda birden fazla duygular hissettiriyor."
Eftalya:"Bir şey hatırlayamıyorum."
Ege:"Hissetmiyor musun ?"
Eftalya:"Hissediyorum."
Ege:"Bu benim için yeterli. Anıları hatırlayıp bir şey hissedememektense,hissedip hatırlamamak daha iyi."
Dedikten sonra saçlarımdan öpüp gitti. Ege beni öptüğünden beri düşünmeden edemiyordum. Ege'ye açılmayı düşündüğümü hatırlıyordum. Açılıp açılmadığımı bilmiyordum. Ben bunları düşünürken annem,babam ve Yiğit içeri girdi. Ege ise kapıda bekliyordu. Bana sıcacık bir gülümsemeyle baktı. Bana böyle gülümserken kısa bir süre de olsa ağrılarımı unutmuştum.
Nuran:"Kızım,nasılsın ?"
Eftalya:"İyiyim,yalnızca neler olduğunu hatırlamıyorum."
Erhan:"Doktorun zamanla hatırlayacağını söyledi."
Eftalya:"Umarım, bir an önce hatırlarım."
Nuran:"Umarım,güzel kızım. Bugün bir akşam yemeği var. Tüm şirketlerin katılacağı çok özel bir yemek. Senin katılamayacağını biliyorum. Babana ben eşlik etmek zorundayım ama istiyorsan Yiğit kalabilir. Ege seninle ilgileneceğini söyledi."
Eftalya:"Gerçekten hepiniz gidin. Benim yokluğum zaten dikkat çekecektir. Birde Yiğit'in dikkat çekmesine gerek yok."
Nuran:"Haklısın,kızım. Biz çıkalım da sen dinlen."
Annemlerin çıkmasıyla birlikte Ege içeri girdi.
Ege:"Başıma kaldın gibi gözüküyor."
Eftalya:"Bırak onu da neler olduğunu anlat."
Ege:"Biraz daha sabret,annenler gittikten sonra anlatırım."
Eftalya:"Öyleyse dışarıda anlat,çok bunaldım."
Ege:"Sen iyi misin ? Kaza geçireli bir gün olmuş,dışarı çıkmaktan bahsediyorsun."
Eftalya:"Çok sıkıldım."
Ege:"Gidebileceğimiz tek yer var orada evin bahçesi."
Eftalya:"Olsun,o da olur."
Ege:"Kapı sesi,gel bakalım."
Eftalya:"Bana yardım edebilir misin ?"
Ege:"Bir şartım var."
Eftalya:"Neymiş o ?"
Ege:"Kucağımda taşırım."
Eftalya:"Hayatta olmaz. Hem ben iyiyim,koluma girsen yeterli."
Ege:"Sen bilirsin. O zaman evde duruyoruz."
Eftalya:"Peki,şartını kabul ediyorum."
Ege beni kucağına aldığında sanki bileğimin eski ağrısı yoktu. Beraber bahçeye çıktık. Beni çiçeklerin arasındaki salıncağa bıraktı,sonrasında yanıma oturdu.
Eftalya:"Anlat kaptan,dinliyorum."
Ege:"Neresinden itibaren anlatmamı istersin ?"
Eftalya:"Dünün hepsini."
Ege:"Hastaneden taburcu olduktan sonra eve gittik. Evde sana küçük bir sürpriz vardı. Eser ve Zeynep evin her yerini balonlarla süslemişlerdi. Çok mutlu olmuştun,bu gözlerinden okunabiliyordu. Sonrasında yemek yedik,fotoğraf falan çektirdik. Sen daha sonra Eser'den ayrıldın. O da ağlayarak dışarı çıktı. Yiğit ise onun arkasından gitti. Baba'nın da önemli bir toplantısı vardı. Anne'nin de uykuya ihtiyacı vardı. Zeynep,sen ve ben kalmıştık. Sonrasında Zeynepte gitti. Sende günlerdir hastanede olduğundan dolayı çok sıkılmıştın. Hava dün güneşliydi ama birden sağanak yağmur başlamıştı. Yağmurun zerafetini dayanamayıp dışarı çıktık. Bir yarış yapmamızı istedin,koşu yarışıydı. Seni kırmayıp,kabul ettim. İlk önce sen önde başladın sonrasında seni yakalayıp geçtim. Beni yakalamaya çalışırken ayağın kaydı. Bende seni tutmaya çalışırken düştüm. Biliyorsun o çimleri,oradan yuvarlandık. Sonrasında bana bir şey söylemek istediğini söyledin. Benden hoşlandığı söyledin."
Eftalya:"Ben bunları hatırlamıyorum. Sana karşı şu an mahçup oldum. Ben o an nasıl bunları söyleyebildim,gerçekten inanamıyorum. Nasıl olurda bir ilişkin olduğunu düşünemem ? Ben gerçekten özür dilerim."
Ege:"Özür dilemene gerek yok çünkü bende sana karşı boş değilim."
Ege bu sözleri söyledikten sonra utanmış olan gözlerimle Ege'ye baktım. Ege gözlerimin içine bakıyordu. Öylesine içten bakıyorduk ki birinin bizi izlediğini fark etmemiştik.
Cansu:"Ege ?"
Ege:"Cansu ?"
Cansu:"Demek ona karşı boş değilsin."
Ege:"Ben özür dilerim. En kısa zamanda sana anlatacaktım."
Cansu:"Bundan sonra anlatacağın yalanları dinlemek istemiyorum. Eftalya,umarım bir gün bu adam seni aldatmaz. Çünkü o öyle alçaktır ki aşk nedir bilmez."
Ege:"Dünden beri aşkın ne olduğunu biliyorum."
Cansu:"Bende bu andan itibaren biliyorum. Üç yıllık ilişkimiz burada noktalanıyor. Senin içinde zor bir durum olsa gerek Ege. İntikam alacağın aileden birine aşık olmak,ölmekle eş değer olsa gerek..."
Cansu'nun bu sözü kulağımda yankılanmıştı. İntikamını alacağı aileden birisine aşık olmak...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
RomanceKoşarak kaçıyordu Eftalya. Kendisine söylenen yalanlardan kaçıyordu. Para ve miras uğruna kendisini mahveden adama aşıktı Eftalya.Kendini ondan ve onun yalanlarından alı koyamıyordu. Ege ise intikamını alacağı aileden birine aşık olmayı kendine yedi...