Gözlerindeki ateş herkesi yakmaya yetecek boyuttaydı. Ege asi bakışlarıyla Erhan'a baktı. Erhan ise dediklerini tekrarlamaya gerek duymadı. Eftalya sessiz kalamadı.
Eftalya:"Papatya'dan kast ettiğin şey ne ?"
Nuran daha fazla konuşma der gibi Eftalya'ya baktı. Eftalya ise bir cevap bekliyordu.
Ege sinirden dişlerini sıkıyor. Öfkesini dışarı kusmuyordu. Kusarsa herkesle birlikte kendide boğulurdu.
Nuran:"Her kadın çiçektir demeye çalıştı. Bu olayın Meryem ile bir alakası yok. Lütfen sağlıklı düşün Ege. Biz senin aileniz. Meryem ailemizden biriydi. Daha bugün o kadar gözyaşı döktüm. Sence böyle bir şey olabilir mi ? Erhan bugün gelmediği için yeterince üzgün."
Ege:"Sizi suçlamadım. Neden hemen savunmaya geçtiniz ?"
Nuran ve Erhan açıklamasını yapmadan büyük kapı açıldı. Gelen kişi Cansu ve Yiğit'ti.
Yiğit gururla Cansu'nun elini tutuyordu. Herkesin odaklandığı nokta elleriydi. Ellerinde yüzük vardı.
Yiğit:"Cansu'nun daha fazla otel köşelerinde kalmasına tahammül edemeyeceğim. Cansu artık benimle birlikte. Evet,yanlış görmüyorsunuz nişanlandık. Birkaç ay içerisinde de evleneceğiz. İtirazı olan varsa da umrumda değil."
Nuran:"Böyle gizli saklı işlere ne gerek var. Bize söyleydiniz daha uygun olurdu."
Yiğit:"Şu an yaptığımız şey size söylemek."
Yiğit Cansu'nun elini bir kez daha kavrayarak merdivenlere yöneldi. Eftalya'nın gözleri Ege'deydi. Cansu Ege'nin yanından geçerken öylece baktı. Ege ise tavrından ödün vermeyerek. Aklına Cansu'ya verdiği sözler geldi. Farkında olmadan gözleri dolmuştu. Eftalya Ege'nin gözlerinden her şeyi anlamıştı. Geçmişe döndüğünü ve verdiği sözleri hatırladığını. Eftalya'nın elinden gelen tek şey yaşananlara bir yabancı gibi bakmaktı. Anlamıştı,Cansu'nun yerini dolduramadığını. Bu his öyle bir histi ki,tüm hislere meydan okurdu. Bu savaşta bu hissi hisseden kişi mağlup olurdu. Eftalya, Ege'nin gözlerinde adeta yanıp kül oluşunu izledi. Küllerinden ne zaman doğacağı veya ölüp ölmediği hatta o küllerin denize ne zaman fırlatılacağı meçhuldü. Ege hiçbir şey demeden odasına çıktı. Eftalya da odasına doğru ilerledi. Ege'nin odasının önünden geçerken bile canı yanıyordu. İçi içini yiyordu. Ateşte yanan yaraları sızlıyordu. Küllerini ve en önemlisi kalbini Ege'de unutmuştu. Kapıyı dinlemeye karar verdi. Ege'nin kalp atışlarını dinlermiş gibi dinledi kapıyı. Hiçbir şey duymamıştı. En sonunda biz hatırına kapıyı çaldı. Ege ses vermemişti. Ege yatağından ağır bir şekilde kalkıp kapıyı açtı.
Eftalya:"Girebilir miyim ?"
Ege evet anlamında başını salladı. Ege yatağına tekrar uzandı. Eftalya ise öylece bakıyordu.
Ege:"Otursana."
Eftalya oturdu. Ege'den gözlerini kaçırıyordu. Ege bunu anlayacak kadar zekiydi. Ege yataktan hızlıca kalktı. Eftalya irkildi. Hala gözlerini kaçırıyordu.
Ege:"Yüzüme bak."
Eftalya yavaşça Ege'nin gözlerine baktı. Ege gülerek konuşmaya başladı.
Ege:"Beni mi kıskandın ?"
Eftalya:"Hayır ama sen anıları özlüyormuş gibiydin ve onları kıskanıyordun. Belki de sadece Cansu'yu."
Ege konuşmaya çalıştı. Eftalya parmaklarını Ege'nin dudağına koyarak konuşmasına izin vermedi.
Eftalya:"Gözlerinde ne gördüm biliyor musun ? Resmen alevler vardı. O alevlerin her bir kıvılcımı Cansu için yanıyordu. Hem de benim gözlerimin önünde. Sonrasında ben yanıyordum. Küllerimi saklamıyordun bile. Denize fırlatacak kadar bile değerim yoktu."
Ege:"O gördüğün kıvılcımlar seni yanıltmış. En kötüsüde kalbini yanıltması. O kıvılcımların içinde Cansu yok oldu hemde yıllar önce. Sen bu yangını söndüren kişisin. Aynı zamanda biz için körükleyen."
Eftalya:"Belki de küllerimi çoktan saklamışsındır ama çok iyi bir yalancısın."
Ege:"Ben saklayamam."
Eftalya:"Neden ?"
Ege:"Tüm küllerin içinden bulup çıkarmak imkansız. Seninkilerde benimkiler Çoktan karışmış durumda. Tek yapabileceğin şey denize atmak. Her türlü benimlesin."
Ege Eftalya'yı yangından çıkarırcasına öptü.
Eftalya:"Şimdi o küllerden yeniden doğdu."
Ege:"Ve buna aşk dendi."Yiğit Cansu'yu sabaha kadar izleyebilirdi. Gözlerinde,saçlarında,gülüşünde kaybolabilirdi. Cansu bu sessizliği bozdu.
Cansu:"Sırası değil ama aşağıda çantamı unutmuşum. Şimdi inip alsam rahatsız olurlar mı ?"
Yiğit:"Olmazlar. Git al hadi."
Cansu:"İnsan bir ben getireyim der."
Yiğit:"Ben şu an ben değilim ki getireyim. Sanırım sende tutuklu kaldım."
Cansu :"İyi ben alırım."
Diyerek aşağı indi. Çantasını aldığı gibi yukarı çıktı. Evden biriyle karşılaşmaktan korkuyordu. Nuran ile Erhan'ın odasından geçerken daha da hızlandı. Seslerini duymamak elde değildi.
Nuran:"Ya Ege anlasaydı. O zaman ne yapardın çok merak ediyorum."
Erhan:"O çocuk bunu anlayamayacak kadar salak. Benim yaptığıma dair bir kanıtı yok."
Nuran:"Şimdi anlıyorum da Meryem bir hiç uğruna ölmüş."
Cansu duyduklarıyla ayakta duramadı. Duvardan destek aldı. Nefesi kesildi. Zorlukla nefes aldı. Kendi annesi gibiydi Meryem. Şokun etkisiyle kolunu komidine çarptı ve mumluk yere düştü.
Nuran:"O ses neydi ?"
Erhan çoktan yönlenmişti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
RomanceKoşarak kaçıyordu Eftalya. Kendisine söylenen yalanlardan kaçıyordu. Para ve miras uğruna kendisini mahveden adama aşıktı Eftalya.Kendini ondan ve onun yalanlarından alı koyamıyordu. Ege ise intikamını alacağı aileden birine aşık olmayı kendine yedi...