Ses

29 5 2
                                    

Şüpheyle kapıyı açtı Erhan Demir. Kimse yoktu. Bu durumdan endişelendi.
Erhan:"Sesi duydun değil mi ?"
Nuran:"Duydum. Cam açık kalmıştı. Rüzgarın sesiydi sanırım."
Erhan,bu cevaptan pek tatmin olmamıştı. Yine de umursamadı,odasına girdi.
Cansu ise nefes nefese kalmıştı. Fatma hanım yavaşça elini Cansu'nun ağzından çekti.
Cansu:"Bana neden yardım ettiniz ?"
Fatma:"Yardıma ihtiyacın vardı."
Cansu:"İyide geçmiş yıllarda size çok kötü davrandım. Bunu kimse yapmazdı."
Fatma:"Adı üstünde geçmiş ve bitmiş. Aramızda kalacak merak etme."
Cansu:"Ondan şüphem yok."
Yavaş yavaş gözyaşları süzüldü yanaklarından Cansu'nun. Fatma hanım Cansu'yu hayranlıkla izliyordu.
Fatma:"Ağlama."
Cansu:"Elimde değil. Dediklerini duymadınız mı ? Meryem'in katili onlar. Kendimi bildim bileli beni Meryem teyze büyüttü. Annem bildim onu. Nasıl güçlü olabilirim ? Yiğit'le nasıl evlenebilirim ? Annem dediğim kadına bunu nasıl yapabilirim ?"
Fatma hanım bu sözlerin üstüne cevap vermedi. Uzun bir süre sessizlik olduktan sonra konuştu.
Fatma:"İyi geceler."
Cansu'nun iyi geceler demesine fırsat vermeden uzaklaştı. Cansu bu durumu garipsedi. Merdivenlerden inen Yiğit'i görünce gözyaşlarını sildi.
Yiğit:"Gelmeyince endişelendim. Nerede kaldın ?"
Cansu:"Çantamı bulmam zaman aldı."
Yiğit:"Burada oturmuş ne yapıyorsun ?"
Cansu:"Bana soru sorma !"
Cansu merdivenlerden hızla inerek bahçeye çıktı. Yiğit üstüne gitmek istemedi. Odasına geri çıktı. Cansu çimlerin üzerine oturdu. O kadar sandalye,koltuk varken o çimleri tercih etmişti. Uzunca düşündü. Meryem ile anıları aklına geldi. Hıçkıra hıçkıra ağladı. Kendi öldürmüş gibi vicdan azabı çekiyordu.
Ege'yi uyku tutmamıştı. Perdeyi açarak pencereden aşağı baktı. Tek başına oturmakta olan Cansu'yu gördü. Meraklandı. Cansu bu saatte tek başına olmaktan nefret ederdi. Üstüne hırkasını alıp aşağı indi. Yavaşça Cansu'nun yanına oturdu. Cansu gelen kişiyi Yiğit sandı.
Cansu:"Soru sormak için geldiysen git."
Ege:"Ben ne zaman sana soru sordum ?"
Ege'nin sesini duyunca Cansu irkildi. Baştan aşağıya süzdü Ege'yi.
Ege:"Seni korkutmak istememiştim."
Cansu:"Korkmadım yalnızca şaşırdım."
Ege:"Kim üzdü seni ?"
Cansu:"Birden fazla kişi."
Ege:"Anlat o halde."
Cansu:"İyi geceler."
Ege Cansu'nun bu manasız gidişine anlam veremedi. Kolundan tuttu. Yutkunarak konuşmaya başladı.
Ege:"Hala beni seviyorsun değil mi ?"
Cansu:"Hayır."
Ege:"Seviyorsun. Gözlerimin içine bile bakamıyorsun."
Cansu:"Seni sevdiğimden değil o,sana tahammül edemediğimden."
Ege:"Beni sevdiğin için tahammül edemiyorsun."
Cansu:"Ege,kes artık şunu !"
Ege:"Şakadan da anlamıyorsun. Eskiden böyle değildin."
Cansu:"Şaka kaldıracak durumda değilim."
Diyerek ağlamaya başladı. Ege Cansu'nun bu kadar hassas olduğunu fark etmemişti.
Ege Cansu'yu kollarının arasına aldı ve başından öptü. Eftalya ise bir türlü uyuyamamış bahçeye inmişti. Gördüğü manzara karşısında eli ayağı boşalmıştı. Yine de hiçbir şey yapamamıştı. Yapabileceği bir şey yoktu. Öylece izlemek kalmıştı manzarayı. Cansu daha bir sıkı sarılmıştı Ege'ye. Arkadaşça bir sarılma değildi bu. Eftalya'nın her seferinde canını yakan bir oyundu. Manasız bir oyun. Fatma hanım evden hızlıca çıktı. Eftalya'yı iterek Cansu'yla Ege'nin yanına geldi. Eftalya ne olduğunu anlamamıştı.
Fatma hanım Cansu'yu Ege'nin kollarının arasından aldı. Ege ise afalladı.
Fatma:"Uzak dur şu yaratıktan !"
Ege bir cevap verecekti ama kendisine bakmakta olan Eftalya'yı gördü.
Cansu:"Siz kim oluyorsunuz da karışıyorsunuz ?"
Fatma hanım uzun bir süre sustu. Söyleyeceği cümleleri toparlar gibi bir hali vardı. Cansu tam arkasını dönüp gitmeye yöneldiğinde,haykırarak bağırdı.
Fatma:"Annen oluyorum !"
Cansu manasız bakışlarla baktı. Eftalya şok olmuştu. Kendini güçlü hissetmiyordu. Boynunda kolyeyi büyük bir nefretle çekti ve çıkardı. Ege ise Eftalya'ya öylece bakıyordu. Eftalya Ege'nin elinin içine kolyeyi yavaş bir şekilde yerleştirdi.
Eftalya:"Bu seferde yanlış kişiyi bulmuşsun. Doğrusunu bulman dileğiyle."
Diyerek arkasını döndü. Ege kolundan tutup kendine çekti.
Ege:"Ne olursa olsun o kolye sana ait."
Eftalya:"Böyle bir hatıraya ihtiyacım yok."
Bileğini tutarak ilerledi. Birkaç adım attı. Ege'nin gözlerini üzerinde hissetti. Bu sefer Ege'nin gözlerini tenini yakıyordu. Geri dönüp son bir kez bakmayı düşünürken, arkasından gelen silah sesiyle irkilmesi bir oldu.
Bu ses teni yakan,kulağı sağır eden cinstendi. En çokta kalbi savunmasız bırakan...

EftalyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin