"Trudy! Hala o notu mu düşünüyorsun?"
"Evet, Madelyn. Kim beni 9. sınıftan beri izler ki? Benim gibi birini."
"Çıkışta öğreneceksin işte." dedi problemi defterine geçirirken. Yazmayı bitirince kafasını kaldırıp devam etti. "Gelmemi istemediğine eminsin değil mi? Başına bir şey gelsin istemem."
"Bir şey olursa arayacağım."
"Pekala, okulun önünde abimle beklememi ister misin?"
"Hayır, Michael'ı da tutma burada. Git, tamam mı?"
"Senin için endişeleniyorum sadece."
"Madelyn, seni okulda beklerken görürsem yemin ederim seninle konuşmam. Evine gideceksin tamam mı?"
"Peki, peki." dedi ve sıkıntıyla önüne döndü. Sıkıcı bir matematik dersinden sonra gün bitmişti. İçimde çok büyük bir heyecan vardı. Arka bahçeye elimden geldiğince hızlı bir şekilde gittiğimde etrafın boş olduğunu gördüm. Neydi şimdi bu? Bir şaka falan mı? Sinirle etrafıma bakındığımda sağ tarafımda bir taşa bağlanmış olan siyah, uçan balonu gördüm. Balona bakmak için yaklaştığımda önünde bir zarf olduğunu gördüm. Zarfın içini hızla açtım ve yazanları okumaya başladım.
"Hala karşına çıkacak kadar cesur değilim Trudy. Bugünün doğum günün olduğunu biliyorum. Üzgünüm, bir pastaya yetecek kadar param yoktu ama bir tanesini çizebilirim diye düşündüm. İyi ki varsın Trudy."
Bu neydi şimdi? Birden bire böyle notlar yollayarak hayatımı değiştiremezdi. Belki mükemmel bir hayat yaşamıyordum ama kendince sakin bir hayata sahiptim.
"Sadece notlar yollayarak bir yere varamazsın!" dedim sinirle, kimsenin olmadığını bilsem de. "Sana tekrar ulaşabilmemi sağlamalısın! Yoksa gönderdiğin her notu yırtıp atarım!" diye son kez bağırdıktan sonra balonu, zarfı ve çantamı alıp arka bahçeden çıktım. Otobüs beklerken Madelyn'i aradım.
"Bir şey mi oldu? Ben sana bekleyeyim dedim ama! Tamam geliyorum şimdi."
"Madelyn, sakin olacak mısın? Bir şey olduğu yok ama gerizekalı karşıma çıkmadı bile! Salak saçma notlar yolluyor bir de. Ben de inandım salak gibi birinin gerçekten böyle bir şey yapacağına."
"Bu akşam bizde kalmak ister misin? Annem de yok. Hem de detaylı olarak konuşuruz şu olayları."
"Tamam kapat şimdi babama haber vereyim geri ararım. Bu arada Michael için sıkıntı çıkmaz değil mi? "
"Hayır, Luke gelecekti bu akşam benim için de iyi olur tek kalmam en azından." dedi ve hafifçe kıkırdadı. Ben de hattın diğer ucundan gülümsedim.
"Tamam kapat hadi."
"Görüşürüz hayatım."
"Görüşürüz." dedikten sonra aramayı bitirdim. Hızlı aramadan babamı aradım ve ondan izin istedim. Bu gece annemle dışarıda olacaklarından sıkıntı olmayacağını söyledikten sonra Madelyn'i geri aradım ve gelmek üzere olduğumu bildirdim. Bir kaç dakika sonra otobüsten indim ve 5 dakika kadar yürüyüp evlerinin kapısını çaldım. Kapıyı açan tanımadığım esmer bir çocuk oldu. Kalın saylabilecek sesiyle Madelyn'e seslendi.
"Madelyn, arkadaşın geldi!"
"Ah, Trudy. Gel içeri hadi ben de yiyecek bir şeyler hazırlıyordum." diye bağırdı mutfaktan.
"Çantamı odana koyayım mı?"
"Hayır! Yani, hayır hayır Calum çıkarabilir, değil mi Calum?"
"Tabii, tabii çıkarırım."
Ayakkabılarımı çıkarttım ve mutfağa doğru ilerledim. Michael ve Madelyn yine kavga ediyordu.
"Sevimsiz şey!" diye bağırdı Michael Madelyn'e. Madelyn de Michael'ın saçını çekti. Hala 5 yaşlarındaki hallerindeler sanki.
"Bırak saçımı be!" dedi Michael, Madelyn'i sırtından atmaya çalışırken. Salondan gelen Luke, Madelyn'i Michael'ın sırtından aldı ve tezgaha oturdu. Luke'un Madelyn'e ilgisinin hepimiz farkındaydık. Michael dışında.
"Yine mi kavga ediyorsunuz?" diye merdivenleri indi adının Calum olduğunu öğrendiğim çocuk.
"Şaşırmadım ben." dedim gülerek. Onların her zamanki kavgalarındandı.
"Bence, siz yukarı çıkın, biz de salonda kalalım ki geceyi hasarsız atlatalım, ne dersiniz?" dedi Luke ellerini tezgahtan çekerek. Aslında etkileyici bir çocuktu. Uzundu, güzel bir fiziği vardı. Gözleri güzeldi ve genellikle kızların dikkatini çekerdi. Ama o, çok uzun zamandır Madelyn'le ilgileniyordu ve ilgisinin de karşılığını az çok alıyordu.
"Neden biz gitmek zorundayız? Birlikte de oturabiliriz. Sıkıntı çıkacağını sanmıyorum." dedi Madelyn ve Michael'a dil çıkarttı.
"İn tezgahtan sevimsiz. Şansını da zorlama."
"Halbuki pizzamızı paylaşmayı düşünmüştüm ben."
"Luke, tepsileri salona taşımalarında yardım et." dedi Michael ve salona gitti. Luke da arkasından tepsilerden biriyle gitti ve biz de Madelyn'le diğer iki tepsiyi alıp salona geçtik.
"Annemlerin beni doğum günümde yalnız bıraktığına inanmıyorum. Sadece mesaj attılar! İnanılır gibi değil!" dedim sitem ederek.
"Bu arada, notların olayını anlatacaktın." dedi Madelyn.
"Yukarıda konuşuruz."
"Neden ki, yabancı kimse yok. Belki onların da bir fikri vardır."
"Yukarıda konuşuruz, Madelyn."
"Peki, peki." bir süre daha salonda oturduktan sonra Madelyn yukarı çıkmayı teklif etti. Odasına çıktığımızda her yerde balonlar olduğunu ve kocaman bir şekilde "İyi ki varsın Trudy!" yazdığını gördüm ve mutluluktan gözlerim dolmuştu. Ona sımsıkı sarıldım ve milyonlarca kez teşekkür ettim.
Gece boyunca konuştuktan sonra su içmek için aşağı indim. Calum ben mutfaktayken yanıma geldi.
"Bu sana gelmiş." dedi ve siyah zarfı bana uzattı. Kimin getirdiğini soramadan mutfaktan çıktı. Zarfı açarken heyecandan ellerim titriyordu. Sonunda yırtarak da olsa açmıştım ve titrek ellerimle içindeki çıkartıp okumaya başladım.
"Sana bu kadar yakın olmak... Tanrım, o kadar harikasın ki. Kokun beni baştan çıkarıyor adeta. Sana sarılmamak, saç diplerini öpmemek, sana yakınlaşmamak için kendimi gerçekten çok zor tutuyorum. Biliyorum, bana çok sinirlendin ama telafi edebilirim sanırım. Benimle iletişime geçmek istediğini söylemiştin, bu zarfın üzerine telefon numaranı yazıp Madelynlerin paspasının altına bırakabilir misin? Belki sana mesaj atarım. Bu arada, umarım çizimimi beğenmişsindir."
Nota bakakalmıştım. Bu kadar yakınımda nasıl olabilirdi? Onu artık tanımak istiyordum. Bu notları daha bugün sabah almaya başlamıştım ama gizlilik insanı değildim. Her şeyi öğrenmek isterdim. Bu da beni telefon numaramı o zarfın üzerine yazmaya itmişti. Numaramı bulduğum bir kalemle zarfın üzerine yazdım ve paspasın altına koydum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
birthday cake//hood
Fanfiction"Ve sana alamadığım o doğum günü pastası için üzgünüm. Sadece param yoktu ama belki sonrasında telafi edebiliriz." @TributeJessieJ'ye benden küçük bir hediye.