- 4 -

2.2K 80 13
                                    

Alarm çalmaya basladıgında saat daha 8'di. Hemen kalktım. Alarmı kapadıktan sonra david'ın kıçına tekme atıp "Uyan artık koca adam ufaklık okula gidecek." dedim.

David bu sefer huysuzluk etmeden kalkmıstı. Hayretle ona bakıyordum. İlk defa bu kadar cabuk kalkmıştı.

"Sadece onun icin yapiyorum bunu degerimi bilsin" dedi bana sırıtarak. Timothy'i kıskanmıyordum tabiki. Omzuna narin ellerimle vurdum. Tabiki canı acımamıstı. Çünkü david bir yıl boks yapmıstı. Kaslari oldukca hostu. Yataktan kalkıp kahvaltıyı hazırladım. Masaya üç tabak koyduktan sonra her tabaga dilimlenmis peynir, domates, salatalık, bir kac tane zeytin, ballı ve cikolatalı ekmek (tabiki davidla bana cikolatali ekmek koymamıstım) biraz patafes kızarttıktan sonra yumurtalı ve sucuklu klim koydum. Klim fransızlarda az bilinen bir kahvaltı çeşidiydi. Yumurtanın icine sucuklar rendelenir tavada pisirilip kekik atılıyordu kenarlarada maydanoz koyulup servis ediliyordu. Bunu arkadaşımdan öğrenmistim. Tadı oldukca hostu. İşte hersey hazırdı. Hemen yukarı çıkıp timothy'i uyandırcaktım ki timothy coktan ayaga kalkmıstı. Kıyafetlerini bile giymisti. Kesin David uyandırmıştı. Onu kahvaltıya yolladıktan sonra asagı inip david kravatını baglarken bende altıma pantalon gecirip üstüme kırmızı bluzumu giydim ayakkabi kutularını karıstırırken kırmızı dolgu topuklarımı bulup ayagıma gecirdim. Sarı saclarımı kırmızı tokayla destekledim. Hemen mutfaga gectikten sonra önümdekileri bitirmeye calıştım.

Timothy coktan bitirmisti.

"Ben bahcedeyim" deyip bizi yalnız bıraktı. Davidla bende bitirince timothy'i de alıp arabaya gectik. Okulun önüne gelince david'a "iyi isler hayatım projeyi kap" dedikten sonra timothy'nin elinden tutup okula girdik. David iş adamıydı. Simdi de korelilerle yeniden doguş projesine baslayacaklardı tabi imzalar atılınca.

Müdürün odasından çıkıp timothy'nin sınıfına girdik. Öğretmeni coktan derse baslamıstı.

Timothy tekli sıraya oturduktan sonra ögretmeni kendisini tanıtmasını istemisti.

"Adım timothy . Evlatlık alındım. Yalakalardan ve gereksiz konusanlardan hoslanmam. Kücümser bakarsanız eger bitersiniz bana bakmayı kesin !" dedikten sonra ögretmende dahil tum cocuklarin bakısları önüne dönmüstü. Ah bu cocuga ne oluyordu boyle. Bitersiniz mi ? Of isimiz var bu cocukla anlaşılan. Ögretmeni bana bakıp gulumsemeye çalışarak

"kendine güvenmesi iyi aslında" dedi. Korktugu belliydi. İstemsizce yere baktım. Hayir tanrıya şükür işememişti. Ne sacmalıyordum ben. Cidden kafayı yemis olabilir miyim ? Bu cocuk geldiginden beri cok degismistim. Ah Julie suçu cocuga atma kapa ceneni diye kendimi uyardıktan sonra

"iyi dersler " deyip sınıftan çıktım. Taksi duragı hemen karşıdaydı. Taksiye bindim eve 10 dakikada gelmistim. Ortalıgı toparlayıp bulaşıkları makineye tıktıktan sonra timothy'nin odasına çıktım. Esyalarını katlamıştı. Gercekten düzenliydi. O zaman burda işim kalmamıştı. Tam çıkarken yastıgın orda gozume pembe bisey takılmıstı. Yaklaşınca kagıt oldugunu gordum. Katlıydı. Acsam mı acaba. Ama ya kızarsa tam kalkıyordum ki vazgectim. Cidden merak etmistim. Hem anlamazdı belki. İcinde cok cirkin yazıyla birsey yazıyordu yazı cidden cirkindi. 1. sınıf yazısından daha beterdi. 'Onlarla yakınlaşma' yazıyordu. Yakınlasma mı? onlar kimdi ? yetimhaneden birine mi yazmıstı. Ya da biri eşyasına dokunmasın diye yazmıstır. Ama bu timothy'nin yazısı degildi. Okul belgelerini doldururken adını gayet güzel yazmıstı. Kimindi o zaman ?

Yine sacmalamaya baslamıstım. Fazla polisiye roman okudugum icin her seyde bir neden arıyordum bosu bosuna ortalığı kaldırıyordum kağıdı eski yerine koyduktan sonra odadan çıktım. Aksam yemegini yapmaya basladım. Yemekle vakit harcarken saat 3'ü geciyordu. Timothy okuldan buçukta çıkacaktı. Okula gitmek icin sabahki taksi duragını arayıp taksi çağırdım.

Ücreti odeyip okula girdim. Daha 10 dakika vardı çıkmasına. Hemen ögretmenini aramaya basladım. Arkamdan biri;

" Bayan Cole beni mi arıyorsunuz? " deyince arkamı döndüm. Evet bu onun ögretmeniydi. Siyah gozlukleri olan zayıf bir kadındı. Aslında zarifti de. Yanına gidip

"Evet, timothy'nin durumunu soracaktim. Bir yaramazlık yaptı mı? " dedim. Kadın gozlerini kacırdı bir kac saniye. Sonra bana bakıp

" Timothy sordugum tüm sorulara cevap verdi. Cidden akıllı bir cocuk. Fakat derste biriyle konusuyordu yanında arkadaşı yok. Onu bir sure takip ettim. Tenefuste ''kiminle konsuyordun çocugum derste'' deyince kafasını egip sınıfına girdi. Diger derste de yine bir iki sey daha mırıldandı. Aniden sinirlendi. Sonra bir daha konusmadı. "

(Emeğe saygı açısından vote verip yorum yaparsanız sevinirim :D )

EVLATLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin