54. bölüm

16.4K 964 16
                                    

Alismislardi birlikte yaşamaya günler geçtikçe. Herkesin kendine ait özel yaşam alanı vardı ve kimse kimseyi rahatsız etmiyordu. Her akşam hep birlikte Tan ve Mina nin evine geçip yeni düzenlemeler yapıyorlardı. Mina gelinlik konusunda da sıkıntı yaşamamış begendigi hazır bir gelinlik vücuduna cuk diye oturunca hemen almıştı. Tan ondan çok daha telaşlı çok daha ince eleyip sık dokuyordu. Tan'ın ailesi Mina nin üzerine titriyordu. Dicle için için arkadaşı için çok sevinse de kendi halini düşününce morali bozuluyordu. Fırat ona karşı gerçekten mesafeliydi artık.

Akşam yemeğini yedikten sonra Karahan oynamak için odasına gitti. Dicle tezgaha kalan son parçaları bulaşık makinasina yerleştirirken Fırat geldi yanına tezgaha yaslandı.

"Yarın öğleden sonra birlikte çıksak diyorum. Hediye bakmak için"

"Hediye?" Dedi Dicle son parçayı makinaya koyarken.

"Mina ve Tan a düğün hediyesi. Üç gün kaldı. "

Dicle de yanına yaslandı tezgaha Fırat'ın. "Ben hiç düşünmedim hediye isini doğru söylüyorsun."

"Bir de kıyafet işi var."

Başını salladı Dicle. O da vardı. "Çıkalım yarın o zaman ne alacağız?"

"Bilmem. Ben anlamam ki biri senin biri benim en yakın arkadaşım."

"Mina öyle abartılı şeyleri sevmez. Buluruz onun kullanacağı bir şey." Birden döndü Fırat a "Karahan a da seninkini aynısı takım alalım mi?"

"Aklımı okudun." Dedi fırat. "Aynı şeyi düşündüm"

"Anlaştık o zaman" Fırat Dicle nin kendine uzattıgi eli tuttu, sıktı.

"Istedigimiz zaman gerçekten anlasabiliyoruz Dicle."

"Haklısın bu aralar pek huzurlu günler yaşıyoruz. Nazar değmesin diyelim de" elinin altındaki tezgaha vurup kulağını çekti.

"Merak etme değmez. Şimdi ikinci olarak- cebinden deri bir kese çıkarttı.- İçinde iki anahtar var biri evin diğeri de artık kullanmaya başlaman gereken arabanın. "

Dicle tam cevap verecekken Fırat eliyle ağzını kapattı. "Üçüncüsü evin hala görmediğin yerleri var. Gel hem bir öğren hem de kimi nerede yatacak tekrar düşünelim"

Dicle elinde deri kesesi Fırat in peşinden mutfaktan çıktı. Dolap kapağı zannettigi kapıyı açtı fırat. Şaşkındı. Aşağıya inen merdivenleri gördüğünde.

"Ben hiç fark etmedim burada kapı olduğunu."

"Kadın türünde zor rastlanan birisin sen." Dedi fırat önden inerken. "Başkası olsa ne benim dolap içlerini bırakırdı ne bodrumu ne de tavan arasını"

"Ne munasebet bana gösterilen yerler dışında adım atmadım hiç bir yere."

"Biliyorum o yüzden söylüyorum ya."

Salonun altına denk gelen alan geniş ve boştu. O boşluğa açılan bir kaç tane kapalı kapalı vardı.

Fırat ilerleyip birini açtı. "Bu yatak odalarının bir tanesi. Gelen misafirlere rahat yaşam alanı olsun istedim. Aslinda ablamlar ve abimlere. Dicle kapıdan bir göz attı. Çift kişilik bir yatak, yanlarında komidinleri ve dolap vardı. Aynısı burada da var. Burası banyo."

Yine orta boşlukta dikildiler. "Burası niye boş peki?"

"Burasını -boş duvarı gösterdi.- boydan boya kütüphane düşünüyorum. Deri Koltuklar kocaman kocaman. Dev ekran televizyon. Ne dersin? "

Dicle etrafına bakarak hayal etti. "Güzel olur. Bir buzdolabı bir de masif dolap ıvır zivir için şu kenara."

"İyi fikir."

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin