43. bölüm

15.8K 965 8
                                    

Aksama doğru hep birlikte kıyafetlerini almak üzere eve geçtiler. Dicle hala yaptığının doğru olmadığını düşünse de kalbi bir arada olmalarının herseyi duzeltebilecegini söylüyordu. Karahan in yeni alınan karara çok sevinmis olması beyniyle kalbi arasındaki gelgitte içini rahatlatiyordu. Günün yirmidört saati bir arada olmanın kolay olmayacağını gayet iyi biliyordu. Deli gibi aşık olduğu bu adamla sürekli aynı havayi solumak...

Eve gelince Fırat valizleri direk yukarı taşıdı Dicle merdivende Onu takip ederken"ama ben alt katta kalırım diye düşünmüştüm" dedi. Fırat onu umursamadi. "Asagida ben kalırım sen Karahan ile yukarda yatarsin. Hem banyo giyinme odası orada daha rahat edersin. Ben simdi şu boşalacak evin sahibiyle bir görüşüp geliyorum. Sende yerleş istersen. Benimkileri çek kenara Bir bölümü ayır kendine. Rahatına bak."

"Tamam" dedi Dicle sakin sakin. Ne derse yapıyordu zaten. Önce Karahan in dolabını yerleştirdi. Giderken bir kaç günlük eşya getireceğim demişti. Ama simdi Valizden her şey çıkıyordu. Eline ne geçerse atmıştı resmen içine. Orası bitince kendi eşyalarının başına geçti. Gomleklerini takımlarını Fırat ınkilerin yanına asti. İçinde birkaç parça eşya olan Bir çekmeceyi kendi iç çamaşırlarına ayırdı. Banyoya kisisel wsyalarini birakti. Hemen hallederim sanmıştı ama bayagi oylamisti bu iş onu. Bir kahve içmenin tam zamanı diye düşündü. Bir de aksam yemegi hazırlaması gerekiyordu tabiki. Merdivenleri inmeye başlamıştı ki fırat in elinde iki kupa kahveyle yukarı çıktığını gördü. Gülümsedi "aklımı mi okudun? Şimdi aşağı inip kahve yapacaktım kendime." Fırat ın uzattıgi kahveyi alıp olduğu yerde çöktü merdivene oturdu. Ayaklarını aşağıya sarkitti. "Vallahi çok yoruldum. Bu çok iyi geldi sağol "

Fırat ta yanına oturdu kahvesini yudumlarken. "Halledebildin mi? Dedi Dicle nin tepesinde kocaman bir yün yumağı gibi topladığı saçlarına bakarak. "Himm önce Karahan in esyalarını yerleştirdim ki aslında gerek yokmuş sen bir dünya kıyafet almissin zaten ona. Sonra da kendiminkileri hallettim." Yukarıyı işaret etti " Bir bak istersen sana sıkıntı olacaksa başka şekilde koyayim"

Kaslarını kaldırdı Fırat "tek sıkıntı senin eteğini yada elbiseni yanlışlıkla giymeye kalkarsam olur. Ama onu da bedenden anlarım. Yani rahatına bak."

Dicle kikirdadi "neyse en azından sabahları seninle aynı renkleri giyme stresi yasamayacagim"

Fırat Dicle ye döndü "bak sen stres mi yaşıyorsun sen benim ile ayni şeyleri giymemek için "

Dicle masumca başını salladı. "Tamam başta güzeldi de şimdi bu durumda insan stres oluyor. Sen olmuyormusun?"

"Yoo niye olayım ki? Bir şey soracağım ama doğru söyleyeceksin tamam mı? "

"Tamam" dedi Dicle düşünmeden Fırat a döndü .

Fırat elini Dicle nin gözlerinin içine baka baka tepesindeki saçları toplayan tokayi çekti üstten. Saçların omuzlarına dökülüşünü izledi. "Saçlarını da benim yüzümden mi topluyorsun hergün?"

Dicle yanaklarına hücum eden ateşin farkında gozlerini kaçırdı hemen Fırat tan. "Yok yani şey... Sıcak oluyor ya ben o yüzden şey yapıyordum"

Fırat gülerek işaret parmağıyla Dicle nin burnuna dokundu. "Burnun uzadı Dicle. Ayrıca yalan söylemek kötü bir şeydir ogluma kötü örnek olacaksın"

Dicle ayağa kalktı. "Ben mutfaga geçip yemek hazırlıyayim o zaman. Karahan acikmistir" dedi merdivenleri inerken.

"Kaçma Dicle kacmaaaa" diye seslendi Fırat arkasından gülerken. Peşinden o da aşağıya indi. Mutfaga peşpeşe girdiler. "Yemek için sitenin içinde balıkçı var oradan yer ayirttim bu aksam. Ne zaman hazır olursanız gideriz. Mina ve Tan da gelecek. Dün akşam konuşmadık dogru durust onların meselesini. "

DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin