"Neredeyim ben?"
"Histttt kalkma sakın hastanedeyiz sevgilim"
"Firattt geldin sensinnn"
Fırat Dicle'nin halsiz elini tuttu. Üzerini öptü.
"Geldim Diclem."
Dicle'nin tebessümü yarım kaldı gözleri tekrar kapandı. Fırat telaşla sordu
"Yine uyudu niye böyle?"
"Çok normal Fırat mahvoldu iki gün boyunca kendini sıktı sıktı seni gördüğü an ne haldeydi hatırlasana.-gülümsedi- Bir de malum durum var"
Fırat kabus gibi geçen iki günün ardından evin kapısında Dicle'yi gördüğü an birden yere düşmüştü Dicle. Daha eve girmeden soluğu hastanede almışlardı. Yaklasik Bir gündür de buradaydılar.
"Sen git bir üstünü başını değiştir duş al gel abi "
"Olmaz bırakmam Dicle'yi"
"Bir kere de laf dinle yahu perişan haldesin. Bak Naciye Teyzem de geldi buradayız işte. "
"Olmaz gidin siz hepiniz ben kalacagim. Mina, anne gidin eve Karahan ile ilgilenin"
Naciye oturduğu koltuktan kalktı yavaşça. Sırtını oksadi oğlunun.
"Herkez yavrusunu düşünüyor bak. Ben seni sen Karahan'ı. Tan sen bizi bırak oğlum gelirken de kıyafet getir Fırat'a."
Fırat dönüp annesine sarıldı.
"Sağol prenses"
Oda boşaldıktan sonra hemşire rutin kontrolleri yapıp çıktı. Her şeyin yolunda olduğunu söylemesi Fırat'ın içini rahatlatti. Kanepeye uzandı. İki günde neler gelmişti başına.
***
Lenora beklediğinden iyi karşılamıştı durumu. Neden diye sormak yerine Dicle ile birlikte olmalarina cok sevindigini soylemisti. Çalışmaları için zaman zaman birlikte iş yaptıkları PLSS Firmasının pazarlama müdürünü de kendi görüşmeleri bitmek üzereyken çağırmış onları tanıştırmis başbaşa bırakıp buluştuklari restorantin asansörüne binip bodrumda bulunan garaja inmişti. Arabasına binip haraket ettiği anda arkasından biri tabancanin namusunu başına dayayıp "devam et ben söyleyene kadar da durma" demişti.
Dikiz aynasından gördüğü maskenin acik bolumunden bakan sadece bir çift siyah gözdü. Bir saat kadar hız kesmeden devam etti yola başına dayalı silahla. Atıl durumda bir fabrikanın içine girdiklerinde aklında sadece Dicle vardı. Arkadaki adam "in" demisti araba stop eder etmez. Ağır haraketlerle arabadan indiği anda başında hissettiği acıyla yere yığıldıgini hatırladı. Son sahne başka bir adamın eski siyah botlariydi. Gözleri kapanırken o botlarin göğsüne doğru geldiğini gördü. Sonrası karanlıktı.
Gözlerini açtığında başında ciddi bir ağrı vardı. Bomboş bir yerdeydi. Kolları arkasından bağlanmış bir kolonun dibine çuval gibi bırakmışlardı. Arka taraftan gelen sesleri duymaya başladı. Ona doğru gelen ayak ve konuşma sesleri
"Ne demek yanlış adam?"
"Yanlış adam işte bu Fırat o Fırat değil. İşin bok yani bu adam da oyle boş bir adam degil"
"Kimmiş? "
"Internetten baktik İş adamı. Hem yurt içinde hem yurt dışında çalışıyor. Genç is adamları ödülü filan var."
Okkalı bir küfür savurdu adam. "Ben size de yapacağınız ise de..."
"Ne bilelim adamlara saati verdik, yeri verdik gidin Fırat ı alın gelin dedik. Onlarda alıp gelmişler işte. Ne yapacağız şimdi Patron? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 1. Kitap -K- Hayat en karlı günde sıcacık bir iz bırakır bazen... Dicle Gözü kara dediğim dedik bir üniversite öğrencisi Fırat İdealleri için yeni bir hayat kurma yolunda sağlam adımlar atmaya çalışan delikanli Yolları önce bir otobüs...