"Efendim Minacim"
"Geldin mi Diclecigim?"
"Geldim canım. Karahan ı aldım sahile indik. Şimdi de Fırat bizi aldı eve dönüyoruz"
Dicle nin söylediklerini Mina tan a söyledi. "Ha iyi canım. Tan barbekü yapalım diyor bu aksam onun verandasinda. Bir programınız var mı? "
Dicle durumu Fırat a aktarırken bir yandan da tan Mina yı onun verandasi ne demek diye azarliyirdu. Fırat "fark etmez" dedi suratsız halde
"Aaa ne iyi fikir diyor Fırat minacigim. Biz bir şey alalım mi dışarıdayiz nasıl olsa." Dicle firat in gözlerinin üzerinde olduğunu hissetti, umursamadi.
"Yok hayatım bizde marketteyiz gelince alo derim BİZİM verandaya gelirsiniz."
Kikirdayarak kapattı telefonu Dicle.
"Ne bu kadar komik olan?" Dedi yan taraftan soğuk ses.
"Mina Tan in verandasinda barbekü yapıcaz deyince Tan onu azarladı ne biçim konuşuyorsun diye de ona güldüm"
"Sorma" dedi fırat ciddiyetle "anasını satayım memleketteki en gözü tok kızları biz bulmusuz. Ne verirsek istemiyorlar."
Duydukları hoşuna gitse de Dicle nin renk vermedi. "Kimsenin malına parasına muhtaç değilim çok şükür. Hele de uyduruk evlilikle gelen ortaklıklar filan hiç bana göre değil."
"Uyduruk evlilik diyorsun bizimkine"
Omuzlarini salladı Dicle "ne olacaktı ki aşk yok, sevgi yok, huzur yok, güven yok, anlayış yok. Sürekli bir kavga, bir laf sokma, bir tehdit"
Haklıydı Dicle ama bir kısmında. Huzur yoktan itibaren altına imzasını atardı da aşk yok sevgi yok kısmına katılması mümkün değildi. Dicle yi kaybetme korkusunu yaşayalı daha kaç saat olmuştu. Deli gibi aşıktı ona. Her sesini duyduğunda içinde Dicle nin saçları gibi şelaleler cagliyordu. Evet sürekli kavga halindelerdi ama engel olamıyordu buna da. Kendini haklı çıkarmak adına sürekli lafta sokuyordu. Aslında hoşuna giden Dicle nin delirme halleriydi. Gozlerini kocaman kocaman açması, ağzına ne gelirse söylemesi, ince ince laf sokmalarında bayılıyordu. Ama su son olayda tamamen kendi suçluydu. Eve gidince bununla ilgili küçük bir konuşma yapacaktı Dicle ye.
Üzerlerini degistirmeleriyle Mina nin telefonu denk geldi. Karahan yan verandaya koşar adım giderken Fırat Dicle ye bir kaç dakika konuşmak istediğini söyledi.
"Eger annene gittiğim için vaaz vereceksen Fırat dinlemeyecegim baştan soyliyim"
"Hayir hayır" diye itiraz etti Fırat "aksine anneme gittiğin için çok mutlu oldum. Benim yaptığımı bana yapmadin. Zaten konuşmak istediğim konu bu."
Dicle dış kapıya doğru yöneldi
"Eger o gece ile ilgili konuşacaksan..."
Fırat yolunu kesti
"Dicle lütfen açıklamama izin ver. Bak bu önemli benim için. Bütün gece boyunca yüzüme bakmadın. Çok sinirlerim bozuldu.yokmusum gibi davrandin bana. Gündüz zaten bastın gittin sirketin otoparkindan"
Dicle gozlerini ayaklarına sabitledi. İtiraz etmeden dinlemek zordu ama bunu başaracaktı.
"Sonra yine sen bizi biraktin gittin minalarda. Bizde dışarı çıktık. Moralim bozuldu onların da moralini bozmamak için ayrıldım yanlarından eve geliyordum aslında buradasindir diye. Sonra... Lenora kulübe çağırdı bende bir iki bişey içer kafa dağıtirim diye gittim. Sanırım bir iki bir şey konusunu abarttım. İnan kendimde değildim. Ne zaman seni gördüm asansörde o zaman geldim kendime."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 1. Kitap -K- Hayat en karlı günde sıcacık bir iz bırakır bazen... Dicle Gözü kara dediğim dedik bir üniversite öğrencisi Fırat İdealleri için yeni bir hayat kurma yolunda sağlam adımlar atmaya çalışan delikanli Yolları önce bir otobüs...