"Sabırlı ol bu aksam en yakın arkadaşının kınası, yarın da düğünü var. Şu an evde de oğlunun birinci derece akrabaları olan bir sürü insan. Bu da geçecek. Sen neler atlattın. Kendine gel Dicle!!!"
Dicle masayı sildigi süre boyunca aynı cümleleri tekrar etti kendine. Sarı bezi masaya her sürdügünde sinirini, hayal kırıklığını, acısını da silmeye çalıştı. Gözü bezi tuttuğu elindeki alyansina gitti. Ne çok anlam yuklenebilirdi aslında da su an ne anlamsızdı. Pazartesi dananın kuyruğunu koparacaktı demek Fırat. Pazartesi gününe koskoca iki gün vardı ve o iki günü kendine zehir etmeyecekti. Birden sirkelendi. Yıllarca Mina ile hayallerini kurdukları o en önemli günlerdi bugün ve yarın. Duruşunu dikleştirdi. Salona geçti. Yiğit ve Bilge ye gülümseyip mutfaga geçti. Aşağıdakiler hala cikmamislardi yukarı. Naciye salatayı hazırlamıştı. Yemekler sabahtan hazırlanmisti zaten. Sadece ısıtılması ve sunumu kalmıştı. Dicle dolaptan tabak takımlarını çıkarttı. Konuşmadan tekrar verandaya çıktı. Önce masa örtüsünü seri 10 kişilik servis açtı. Tekrar mutfaga geldiğinde Büke ve Leyla'yi Naciye azarlarken buldu.
"Kendinizi düsünmüyorsaniz çocukları düşünün ayol. Acıktı onlar. Dicle desen tek başına uğraşiyor"
"Naciye Teyze aşkolsun. Duyanda düğün sofrası hazırladım zanneder. Masaya tabak koydum sadece"
Büke gozlerini devirip Dicle nin elinden peçeteyi kapıp mutfaktan kaçtı. Leyla Naciye nin arkasından "ben ne yapacagim" derken Dicle ona çekmeceyi işaret etti. Kendi de dolaptan bardakları almaya başladı tek tek. Ust raftakikere ulaşmaya çalışırken arkasındaki temasla irkildi.
"Bana birak" dedi Fırat. Dicle olduğu yerde kimildamadan dururken arkadan tüm vücudu firatla bir olmuştu sanki. Göz ucuyla baktı Naciye ve yaptığı salatalar yoktu.
"Fırat biri gelecek şimdi çabuk ol"
Fırat ın aheste hareketleri devam etti. "Merak etme hepsi verandaya geçti. Ben geldim sana Yardım icin"
"Olsun sen yine de..."
Son bardağın tezgaha inmesiyle arkasındaki ağırlık bir anda yok oldu. Bu adam gerçekten sabrını siniyordu. Fırat sanki hiçbir şey yokmuş gibi;
"Ne yapiyim şimdi? "
"Bardakları tepsiye koy bende içeceklerle geliyorum"
Dicle firat la Arkalı önlü verandaya girdiklerinde çocuklar dahil herkesin beklediklerini gördü. İçecekleri masaya bırakıp tekrar yemekleri almak için mutfaga döndü. Tezgahtaki iki servisi eline almıştı ki Fırat tekrar bitti dibinde "ver bana" Dicle kalanları da toparlayıp tekrar çıktı dışarıya. Herkes hala beklemedeydi. Sadece Büke içecekleri koyuyordu bardaklara.
Dicle herkesin ona bakmasıyla ev sahibi görevini yapması gerektiğini anladı. Fırat ta oturmamış yanında dikiliyordu.
"Bana tabakları verir misin?" Dedi fırat a. Tek tek tabaklara yemekleri koyup Fırat a uzattı. O da servisi yaptı. En son kendi tabaklarini da masaya bırakana kadar kimse başlamadı yemeğe. Başta Naciye bir tarafında Karahan bir tarafında da inci ve yağmur oturuyordu. Kızların yanına Büke, yiğit oturmuştu. Masanın diğer başında Bilge oturuyordu. Hemen yanında leyla, Fırat ve Dicle. Fırat Dicle nin sandalyesini tuttu oturduktan sonra kendi yerleşti yerine. Bilge ayağa kalktı. Gerçekten heybetli bir adamdı Bilge. Çok yakışıklıydi Fırat gibi. Siyahın koyu rengi saçları, gözleri vardı. Leyla ile gündüz ile gece gibiydiler.
"Yemeğe başlamadan önce bir kaç cümle kurmak istiyorum. Uzun zamandır bu kadar kalabalık bir sofraya oturmadık. O yüzden çok mutluyum. Ailemize hoşgeldiniz sevgili yeğenim Karahan Fırat ve sevgili Dicle"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCLE & FIRAT (Tamamlandi)
RomanceKader Serisi 1. Kitap -K- Hayat en karlı günde sıcacık bir iz bırakır bazen... Dicle Gözü kara dediğim dedik bir üniversite öğrencisi Fırat İdealleri için yeni bir hayat kurma yolunda sağlam adımlar atmaya çalışan delikanli Yolları önce bir otobüs...