TEHLİKE

BAR

Sabah alarmımın tiz sesiyle uyandım.
Banyoya girip rutin işlerimi hallettikten sonra banyodan çıktım. Anneannemin odasından gelen öksürük sesiyle mutfağa hızla ilerleyip sürahiden bardağa su koydum.Anneannemin odasına hızla ilerlerledim. Kapısını açtım. Yatakta oturur pozisyondaki anneanneme doğru ilerleyip elimdeki bardağı uzattım.

Anneannem elimden alıp suyu yavaşça içti. Ben endişeli gözlerle ona bakarken bardağı komodinin üstüne koyup bana döndü. "Anneanne hastaneye gitsek iyi olmazmı?" Dir sorunca anneannem önce beni bir süzdü sonrada yüzüne gülümseme yerleştirip

"Ben iyiyim yavrum...Hadi sende okuluna geç kalmadan hazırlan."  Deyince Anneannem bakıp  hafif tebessüm edip odasından çıktım.

Hızlı adımlarla odama doğru ilerledim.Odama girince hızla Dolabımın karşısına  geçtim.Telefonuma gelen mesajla  dolabın karşısındayken adımlarımı geceden takmış olduğum şarja takılı olan telefonuma doğru adım attım.

Arayan Nazlıydı.Telefonumu şarjdan çıkarıp aramayı cevapladım.

'Efendim?' Diye telefonu açtım.

"Kanka biz siyah giyindik. Dün çok yolunacak kaşar vardı biraz diyorum şunların gözlerini korkutalım " bir süre sessiz kalıp nazlıyı dinledim.Yine bir planları vardı.Birine gıcık olduğu belli.

"Tamam o zaman her zamanki yerde buluşuruz."

Diyerek telefonu kapattım. Dolabıma doğru ilerleyip
Askıdan siyah kloş etek ve kırmızı V yaka tişötümü alıp giymeye başladım.

Çantamıda aldıktan sonra anneanemin yanağına sulu öpücük bırakıp, Arabama doğru ilerledim.
Arabama binip arabayı çalıştırdım.

10 dakika sonra Kızlarla okula gelmiştik arabaları park edip arabalardan indik. Bahçeyi süzüp ardından Kızlara baktığımda Melis siyah düz bir etek ve onun üstünede mor bustiyer giymişti ayakkabı olarakta uzun siyah bot tercih edip saçlarınıda salık bırakmıştı. Her zaman ki gibi fazla mükemmel olmuştu.

Nazlı siyah bir kot giyip üstünede kırmızı siyah oduncu gömleği giymişti .Ayakkabı olarakta  siyah nike giymeyi tercih etmişti.

Pelinse siyah yüksekbel pantolon ve onun üstünede siyah göbeği  hafif açık bir bluz giymişti .Ayakkabi olarakta kan kırmızısı asker botu tercih etmişti.

Kızlarla selamlaşıp bahçedeki gözleri umursamadan sınıfa doğru ilerledik.
Peline bir kızın omuz atmasıyla hepimiz pelinin tepkisine baktık.Yaşadığı o olaydan sonra adeta eski pelin gitmiş yerine soğuk ruhsuz bir Pelin gelmişti.

Pelin kızı baştan aşşağıya bir süzdü. Kız tek değildi yanında da bir kaç tane kız daha vardı ama öndeki kızın bir adım gerisindeydiler.
Öndeki sarı kız peline doğru bir adım atıp konuşmaya başladı.

"Bana bak şıllık Arastan uzak dur yoksa seni buna pişman ederim. Anladınmı?" Diye ciyak sesiyle koridorda yankılandı.
Aha şimdi kıza azıcık acıdım. Pelin yumruğunu sıkıp "Sen. Bana. Az önce bana şıllık mi dedin ? Seni kaşar!"

Kız elini pelinin saçlarına üzatırken pelin kızın elini tutup ters çevirdi kız acılar içinde zırlıyorken arkadaki kızlarda öne doğru atıldı. Benle bir kızı alırken nazlıda diğer kızı aldı.
Melis zaten tuvalete gitmişti.

Kızlar yerde ağlareken etraftaki fısıldaşmalarla , korku dolu bakışlara aldırmadan nazlıya döndüm.Tebessüm ederek biraz da alaycı tavırla " Allahtan siyah giymisim yoksa kan izi belli olurdu.' dedim gülerken.

'Vaoov burada kimler varmış. İlk günlerde mukaat cık cık '

Duyduğum sesle arkamı dönmem bir oldu. Kaşlarımı çatıp  bakmaya devam ettim. 'Sana ne ?' dedim.
Sırıtarak ban baktı.