YARIŞ

195 49 3
                                        

Gözlerimi güneşin ışınlarıyla açıp yeni bir güne 'merhaba'dedim.
Yatağından kalkıp idamdan çıkıp kolidordaki banyoya ilerledim.
Banyoda işlerini halledip banyodan tekrar çıktı. Odama girip dolaba yöneldim.
"Siyah bir kalın askılı üsten alta doğru bolalıyor ve göbeği acık bırakan bir
t-shırt hiydim altında baştan sona kadar yırtık olan siyah pantalonumuda giyip ayaklarıma siyah vanslarımı geçiredim.
Saçlarımıda uyku için yaptığım ev topuzunu açıp hafif dalgalı saçlarını elimle karıştırdım.
Makyaj olarak rimel rikit ve dudak rujumu çaldıktan sonra kaşlarımı elimle havaya kaldırdım.
Hazırdım.
Evden çıkıp arabama bindim.
Radyoyu açıp herhangi bir kanal açtım. Çalan şarkı serdar ortaç Gıybet
Adlı parçaydı. Sesini açıp okula doğru sürmeye başladım.

Okula geldiğimde bizimkilerin çoktan geldiğini fark ettim. Oturdukları çardağa doğru ilerleyip pelinin yanına oturdum.
"Doruk nerde?" diye soru yöneltim.
"Aha oda şimdi geldi" dedi can kapıyı işaret ederken.
Doruk arabasından inip saçlarına ellerini geçirdi bahçeye baktığımda kızların ağzınden nerdeyse salyaları akacaktı.
"Eğer bir saniye içinde önünüze dönmesseniz bakan gözlerinizi ilk önce oyar daha sonra salya akan ağzınıza deperim" herkes benim bağırmamla başka işlerle uğraşıreken doruk yanıma gelip sarıldı.
"Oo köşk anılıyor muyum ne?" diye sordu. Sinirle ona dönerken canknın dediği şeye kahkaha attım.
"Abicim yengişim haklı bende kız olsam sana yavşardım. Hatta bu gruba kesinlikle yavşayıp sizin yüzünüzden Sürtük olurdum"
Herkes zilin sesiyle ayağa kalktı.

"Defterlerinizi toplayın sözlüsünüz"
Herkesten hayır nidaları yükselirken
Bizim gözlüklü şirin "kesin" diye bağırdı.
"İlk soru lale" diyerek bir kızı işaret etti. Kız zorakki şekilde ayağa kalktı.
" Aşağıdaki eserlerden hangisi "Tolstoy"a aittir?

A) Goriot Baba

B) Madam Bovary

C) Parma Manastırı

D) Anna Karenina

E) Silahlara Veda
Hangisi lale"
Kız elleriyle oyanyıp
"C mi?" diye soru dolu gözlerle hocaya baktı.Hoca gözlüğünü düzenleyip
"Otur sıfır"
"Derin" dedi bana alayla gülerken.
Yerimden kalkmayıp bende güldüm. Bizim kızlar bana bakıp sırıttılar.

" Balzac, Stendhal ve Tolstoy"un ortak yönü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yalnız hikaye tarzında eser vermeleri

B) Eserlerinde tesadüflere sıkça yer vermeleri

C) "Sanat toplum içindir" görüşünü savunmaları

D) Realizm akımının temsilcileri olmaları

E) Eserlerinde, olağanüstü kişilere ve olaylara sıkça yer vermeleri
Hangisi yada dur bilmiyormusun?"
Diye alay etmeye çalıştı hoca.
Bende sırıtıp "D" diye kısa bir cevapverdim.
Hoca gözlüğünü düzenleyip
"Yanlı-Doğru" dedi şaşırarak.
"Pekala şans eseri diyerim bir soru daha soralım ozaman."

" Aşağıdaki sanatçılardan hangisi, Türk edebiyatında sembolizmin en önemli temsilcisidir?

A) Halit Ziya Uşaklıgil

B) Yakup Kadri Karaosmanoğlu

C) Tevfik Fikret

D) Ahmet Haşim

E) Mehmet Rauf
Hangisi?"
"D" dedim yine.
Hoca kağıta bakarken bende sırıtıyordum.
"Bu nasıl olur derslerinde uyuyan kız nasıl böyle soruları bilebilir?" zilin çalmasıyla hoca şaşkınlığını üzerinden atamayıp sınıftan çıkarken herkes bana teşekkür ediyordu.
Bizimkiler bizim sıramızın
etrafına toplandı.

"Sen nasıl?" dedi can şaşkınlıkla.
"Bazı ailevi durumlar yüzünden kendimi kanıtlamak için derslerine çok çalışıdırdım. Bu yüzden okulda görmediğim konulara bile çalıştım buna bu konularda dahil. "
"Ozaman sen süper zeka gibi birşeysin" dedi can.
"Öyle sayılır." dedi pelin

"Ben derslere girmek istemiyorum" dedi melis.
"Hadi bara gidelim." fikri benden çıktı.
Telefonuna gelen mesajla telefonunu sıranın altından alıp mezajı okudum.

Hızla ayağa kalktım.
Kızlar bana bakarken.
"Melih mesaj atmış" dedim. Hepsi aynı anda ayağa kalkarken.
"Yani" dedi nazlı
"Evet hemen gitmeliyiz."
Diyerek hızlı hareketlerle sınıftan çıkarken erkeklerin bizim arkamızdan nereye diye bagırdıklarını duyabiliyordum.
"Bir arabayla gidelim zaten motorlar bizim evde" dedi nazlı. Kafa sallayıp benim arabama bindiler.
"Sıkı tütünün" diyerek gaza bastım.

Hepimiz motorlarımıza binip yarışın olacağı bölgeye doğru sürmeye başladık. Bu yarış büyük bir yarıştı senede sadece bir kere yapılırdı.
Grup yarışıydı. Bir grup başka bir grupla tek tek üyeler seçim yaparak yarıştırılırdı. Ve kazanana büyük ödül olarak hem altın kupa hem de altın madalya verilir ve namının duyulması sağlanırdı. Geçen sene katılacaktık fakat grubumuzun üyesi dilaranın ölümünden sonra çökmüştük. Dilara tam bir motor tutkunuydu bu yüzden bu yarışmaya bize haber vermeden isimlerimizi yazdırıp katılmıştı. Ama ölünce Belemedik bizimde haberimiz sonradan olmuştu. Geç gittiğimizden dolayı diskalifiye olmuştuk ama bu sefer kazanan biz olmalıydık.

Sonunda yetişmiştik rakiplerimizi tek tek yenip adımızı finale yazdırmıştık.
Şimdi sıra rakimizdeydi.
Duyuru yapan adam.
"Tehlike ve karaşimşek grubu yarış çizgisine" dedi adam
"Bunlar geçen senenin şampiyonları" dedi melis.
Şimdi seçim yapacaktık.
Onlarda dört kişiydiler.
"Seçim sırası kara şimşekte"dedi duyuru yapan adam.
Liderleri öne çıkıp
"Tehlikenin lideri" dedi beni işaret ederken.
Ben bir adım öne çıktım. Sıra bizdeydi.
Pelin öne çıkıp "kıvırcık" dedi karşısındaki lakabı kıvırcık saçlarından dolayı öyle olan oğlana. Kıvırcık bir adım öne çıktı.
Sıra onlardaydı. Uzun zayıf uzun saçları olan kızların afet dediği çocukta melisi seçti.
Nazlıyla sadece kesici dedikleri çocuk kalırken onlarda onunla eşleşti.

"İlk yarış kıvırcık ve gökyüzü" pelinin lakabıda gökyüzüydü.
Onlar yerlerini alırken biz burada şans diliyorduk.

Pelin kaybederek yanımıza geldi.hepimiz ona destek sarılırken şimdide
"Kesiciyle ve korkusuz" diye anos edilirken nazlı bize sarılıp yanımızdan gitti.

Nazlı kazanıp yanımıza gelirken durum eşitti.4 olan ödülü alacaktı. Liderler yarışı iki raund olduğu için
" sıradaki afet ve delici" diyincemelis yanımızdan ayrıldı.
Oda yanımıza kaybederek geldi.

"Sıradaki Tehlikenin lider ve kara şimşeğin lideri. Bu parkur iki raunddan oluşacak. İki puanı alan takım kazanır." diye anons sesi yükselirken. Biz yerlerimizi aldık.
Motora hozla yüklenmiştim. Şuan eşit devam ediyorduk ben atak yapıp öne geçtim. Dönüş yeri vardı hızımo hafif azltıp hılzla döndüm.
Bitiş çizgisini geçtim. İlk raundu ben kazndım.
İkinci raundu kara şimşek kazandı. Şimdi son raunddu.

Ben motoru çok hızlı kullanıyordum. Baya öndeydim virajda kara şimşeği arkada bırakmıştım.
Bitiş çizgisini büyük bir farkla geçerken kaskımı çıkarıp kafamı iki yana salladım. Kızların olduğu tarafa baktım.Bizim erkeklerde ordaydı. Doruk bana gülümseyerek bakarken gözlerinden yaşlar düştü gülerken ağlıyordum. Kızlarda benden farklı sayılmazdı.
Dorukların yanına gidip doruğa sıkıca sarıldım.
"Ne oldu ? Neden ağlıyorsun?" diye sordu. Yanımıza kupa ve madalyalar geldi.
"Bu yarış her sene düzenli olarak yapılır. Geçen sene grubumuzdan dilara diye bir üye daha vardı. Ama trafik kazasında öldü. Ölmeden önce bu yarışmaya ismimizi yazdırmış. Bizimde sonradan haberimiz oldu. Yetişmeye çalıştık fakat geç kaldığımızdan dolayı diskalifiye olduk. Ve dilaranın istediği kupa ve madalyayı alıp adımızı duyurtamadık. Şimdi bu kupa ve madalyayı onun için aldık." diyerek ağlarken söylediğim sözlerle doruk bana sarılıp saçlarımdan öptü.
"Mezara gidiyoruz değilmi?" diyerek sordu pelin. Hepimiz kafa salladık.
"Ozaman kızlarla motorlarlarla gidelim sizde bizi takip edin." dedi nazlı. Erkekler kafa sallayıp kendi arabalarına doğru ilerlerken bizde motorlarımıza binip kasklarımızı taktık ve mezarlığa doğru ilerledik.

TEHLİKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin