Sona doğru mektup -1-

95 15 0
                                    

"O saçmalıklarınıza beni bulaştırmayın. Doruğa söyleyin bana cevap yazsın."

Dedim. Rüzgarlara karşı.
Hala beni bu oyuna inandırmaktan vazgeçmemiştiler.
Hepsi siyah giyunmişti.
Kendilerine yalan yasa adamışlardı adeta.
Neymiş 'Doruğu defnedecegiz' tam bir saçmalık.

Bana hiçbirşey söylemeden çekip gittiler.

***
Elime bir kağıt bir kalem aldım.
Saat bayağı geç olmuştu ama ben yatamıyordum.

"Doruk
Saat 01.17
Ve ben gene sana yazıyorum.
Ne zaman geleceksin?
Yazdigim mektuplari okuyornusun?
Aldigin bilet neden gidişi varda dönüşü yok?
Ben... Ben seni özledim doruk.
Biliyormusun birkaç saat uyumama yardimci olan elimdeki bluzun.
Ona kokun sinmiş.
Sonra her gece kafanı koyduğun odandaki yastık.

Masanın üzerindeki bıraktığın bilekliklerin.
Bunlar azda olsa senin yokluğunu azaltiyor.

Aslında hepsi yalan biliyormusun.
Yoklugun hic azalmiyor hep çogaliyor.
İçimdeki boşluk bütün bedenini kapliyor.
Birgün o boşlukta kaybolacağım.
Ve ben seni,
Haritamı kaybettim.
Bulmaya çalışsamda bütün yollar bilinmezliğe çıkıyor.
Senle beraberken sonu olmayan bir yolda gibiyken.
Sensizlik, sevdiğim kitabın son sayfası,
Fincanımdaki kahvenin son damlası gibi.
Bugünde böyle bitiriyorum içindekileri.
Yarın yeniden yazacağım sana.
Hergün biraz daha bitecek kalemimin mürekkebi. Ama ben yeniden yazacagim. İyi geçler sevgilim beni merak etme.
Şimdi sana söz yatacagım. "

Kağıdı katlayıp, masanın üzerine bıraktım.
Doruğun yatağına girip bluzundaki koku ile uyumaya çabaladım.

TEHLİKE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin