Ağlamak...

160 14 2
                                    

Hala gördüğüm şey karşısında tepkisiz kalırken ve hala şokta oldugumdan dolayı konuşmuyordum hatta tepki bile vermiyordum sanırım herşeye rağmen yalan olmasını istiyordum gerçeklik payını siliyordum Kolumu dürten emreye baktım "O kimdi neyin faydalanmasından bahsediyor" diye sordu yüzümü yeniden oğuzlara cevirince oğuz bana baktı ve eylülün elinden tutarak dışarıya çıkardı "Yakın zamanda yanacak kisiler" diye cevap verdim Emreye. "Nasıl yani" diye sorduğunda barış yanıma geldi "Selam Mısra arkadaş kim" diyerek Emreyi gösterdi "Kuzenim neyse isimiz var görüşürüz" diyerek Emrenin koluna girdim ve ordan uzaklaştım "Bu kadar sert davranmak zorunda degildin" diyen Emreye yandan bir bakış attım "Bilmedigin çok şey var" dedim bende "Dinlemek için cok zamanım var" diye karşılık verince güldüm "Ömrün bu kadar uzun degildir bence" dedim bende tepkisiz kaldı Arabasına binip eve doğru gitmeye başladık "Şimdiden anlatsan ömrüme gerek kalmaz bence" dedi hala arabadayken "eve gidelim anlatırım herşeyi" dedim bende cevap vermeyince başımı cama yasladım "Sigaran varmı ben unutumda" dedim ona bakarak elini cebine atıp sigara paketini çıkarttı ve bana uzattı "Sagol" deyip bi sigara aldım. Gördüğüm şeyler miray Oğuz hepsi gerçekti miray kötü diye onu arayıp yanıma çagirmazken o barışla birlikte oğuz ve Eylülün yanındaydı. Şimdi ne oluyor bu ihanetmi iki gün öncesine kadar ki halada öyle eylülü nasıl yıkacagımızı düşünürken o Eylülle aynı ortamda bile bulunmaya tahamül edemezken aynı masadamı oturuyordu. Eve vardığımızda evin kapısı açıktı arabadan indikten sonra hızla içeri girdim valizler kapının önündeydi "Zamanı geldi" dedi babam karşımda durarak "Bugün gideceğinizi bilmiyordum bilseydim çıkmazdım dışarı biraz zaman geçirirdik" dedim babama bakarak "Biliyorum kızım ama dönecez sonuçta bi kaç günlük bi işimiz var" dedi başımı salladım "Havaalanına gelelim bari" dediginde Emreye baktım "Evet havaalanına gelecez" deyince bu sefer annem cevap verdi "Hayır mısra burda vedalaşacaz kendine iyi bak kızım yardımcılar hergün evde olacaklar zaten istediğin zaman akşamda kalabilirler şöförde duruyor hala Emrede yanınsa bişey olursa Cenki ararsın yardıma ihtiyacın olursa bi telefon kadar uzağındayım seni seviyorum" deyip yanağımdan öptü sarıldım ona oda karşılık verdi babamlada vedalaştıktan sonra onlar gittiler benle Emre tek kalmıştık "Eee ne yapacaz" diye soran Emreye baktım "Açım ben yemek yiyecem yermisin" diye sorduğumda hemen "Tabikide bende açım" cevabını aldım mutfağa giderken önce çalışma odama geçtik koltuğumun üstünde bilgisayarım vardı sanırım annem getirmiş kapı açıktı diye görebildim burda olduğunu yoksa şimdiden arardım onları bu odamı çok seviyordum koltuğumun karşısında büyük bir pencere vardı direk bahçeyi gösterdiği için güzel bi görüntüydü. Aksam olmuştu. Arkamı dönmemle Emreyle çarpışıp koltuğa düşmem bir oldu "İyimisin" diye sorduğunda hala üstümdeydi "Üstümden inersen daha iyi olabilirim" deyip gülümsedim bi süre sadce gözlerime baktı ve sonra kalktı elini uzatığında tutmadım oda buna gülerek karşılık verdi mutfağa girdiğimizde masaya oturduk "buyrun mısra hanım" dedi yardımcımız"Bize yiyecek bişeyler hazırlarmısın" dedim bende başını olumlu anlamda salladı "Tabi hazırlamıştık zaten ısıtayım ben" deyip dolabı açtı. O sırada Emre gözüme çarptı bana bakıyordu "Ne oldu" diye sordum "Tuhaf bi kızsın sanırım çok daha tuhaflaşacaksın" dediginde kaşlarımı kaldırıp ona baktım "Nasıl yani" dedim "Şöyle henuz bana anlatmadığın şeyler var ve sana yardım etmek zorunda olan yardımcına soru sorarak yemek hazırlamasını istiyorsun" dediginde gözlerimi devirdim "Sırf benim evimde çalışıyor diye onu ezecek degilim soy adımla övünürüm ama hava atmam" dedigimde iç sesim bu sefer araya girdi 'Ben mısra Aksu Aksu holdingin tek varisi hatırlıyormusun bunları sen söylemiştin diyerekten sinirlerimi bozan iç sese o zamanki durumlar farklıydı hem sen bir susana kal içte lan dıştan sanane diyerek susturmaya çalıştım ama iç ses işte ila bişeylere girecek eee kimin iç sesi ben hatırlatayım dedim. basit bişey söyledim niye bu kadar sinirleniyorsun suclu olduğunu biliyorsun değil mi? dediğinde kendi iç sesimde olsa öldürmek istedim sus dedim kısaca ve suskunluğu dinledim "Hele şükür" diyerek mırıldandım Emre bana baktı "Ne oldu" dediğinde "Hiçbirşey" deyip güldüm yemek yedikten sonra içeriye geçtik ve oturduk ha bu arada evde babamın şaraplarını bulduk ve Emreyle karşı karşıya oturduk "sadece birin karşıma oturup izzah beklemeden bütün hayatımı dinlemesini istiyorum" dedigimde yüzüme baktı "Anlat dinliyorum" dediginde güldüm şaraptan bir yudum aldım ve anlattım oyunumu yaptıklarımı yapacaklarımı ihanetleri hepsini "Yaa böyle iste Emre küçük hikayem benim" dediğimde gözlerimden yaşlar geldi "İyimisin" diye sorduğunda "Sadece eksiğim" "Degişmeyi seçmişsin" "Sadece kaçmayı şeçtim" "İntikam ve acı sarmış bedenini" "Hayir sadece kalbimi" "Sevdiğin elinden gitti diyemi" "Hayır hayatım gitti diye"dedim bende

 basit bişey söyledim niye bu kadar sinirleniyorsun suclu olduğunu biliyorsun değil mi? dediğinde kendi iç sesimde olsa öldürmek istedim sus dedim kısaca ve suskunluğu dinledim "Hele şükür" diyerek mırıldandım Emre bana baktı "Ne oldu" dediğinde "...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ağlama niye boşuna ağlıyorsunki" dediginde güldüm kapı açıktı oturduğum yerden ayın ışığına baktım

ağlamak mı ne kadarda basit bir kelime ağlama! hayatı kopmus birine ağlama demek ne kadarda saçma "Yo hayır ben bugün ağlıyorsam aptalığıma ağlıyorum güçsüzlüğüme gurursuzluğuma gerçeklere yalanlara biriktirdiğim zamanlara ağlıyorum hayatıma anıla...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ağlamak mı ne kadarda basit bir kelime ağlama! hayatı kopmus birine ağlama demek ne kadarda saçma "Yo hayır ben bugün ağlıyorsam aptalığıma ağlıyorum güçsüzlüğüme gurursuzluğuma gerçeklere yalanlara biriktirdiğim zamanlara ağlıyorum hayatıma anılarıma aşkıma üflediğim dumandaki efkara ağlıyorum dostuma düşmanıma yanımda olana uzaktan izleyene ağlıyorum kendime ağlıyorum ben. kaybettiğim hayalerime ağlıyorum hayatımdaki fazlalıklara ağlıyorum mesela eksiklerime ya aslında ben herşeye ağlıyorum bu gece" dedim yüzüne bakarak kadehi havaya kaldırdım
"Şerefe" dedim
"Neye içiyoruz"
"gidenlere"
"kim gitti"
"boşver"
"doğru ya herkezin bir gideni vardı demi" dediğinde hafif güldüm
"birde gönderdikleri..."

Bu bölüm biraz kısa oldu diğer bölümle telafi ederim :)

Kar KüresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin