Kar Küresi

Bar

Multide mısranın bardaki hali var :) iyi okumalar :*

Tam olarak iki saattir Alp'le burda oturuyorduk ve henuz ne ödevi yapacağımıza karar vermedik psikoloji dersi hakkinda bir odev almiştik ben ilişkiler üzerine olsun diyorum oda ne alaka hayvan psikolojisini anlatalım diyordu en sonda dayanamayıp bağırdım "Yeterrr!!! Bana bak alp kızlar bana bişey çınlatılar senin hakkında geçmişte yaptığım bir tehtid bende biraz araştırdım ve senin fotolarını buldum şimdii eğer benim dediklerimi yapmasan bir hafta içinde onları okula yayarım anladınmı beni? " dedim Alp bana baktı ve birden ağit yakmaya başladı "Ayyy daye bunlardamı başıma gelecekti hain arkadaşlarım pislik arkadaşlarımm beni tehtid ederek yola getiriyorlar ben bu hallere duşecek meteormuydum ahey aheyyyy " diye söylenince gözlerimi devirdim ve yerimden kalktım "Sen bilirsin alp ben söyleyecegimi soyledim" dedim tam gidiyordum ki " Tamam ya ilişkiler üzerine yazı yazarız ama bugünlük yeter randevuma geç kalacam" dedi bende "Tamam ozaman yarın okulda devam ederiz hadi görüşürüz " deyip arabaya doğru ilerledim arabaya bindim tam çalıştırıyordumki Alp önüne atladı ve bana koöpek bakışlarını attı "Kanka beni şu bizim kafeye bıraksana burda beklemiyeyim araba " dedi güldüm bu hali komikti "Tamam gel ama bizim kafe derken" diye sordum hafıza oyunu malum -,- "Sen ilerle ben tarif ederim kanki" deyince başımı olumlu anlamda saladım Alpi sinir ede ede kafeye getirdim arabadan indiğinde yere oturdu ve dua etmeye başladı "Hey güzel Allahım benim ayaklarımı yerden kesme tövbe birdaha araba adını ağzıma alırsam" deyince daha faxla tutamayıp kahkahamı attım tabi iki saate onu kafeye getirince :D ayağıya kalktı ve yanıma geldi "Bir daha arabana binersem kısır kalayım " dedi şoktayım şuan bu kısırmı dedi? "Tövbe de lan " dedim Alp böyle beddua yı ölse yapmaz "Mmmm ayyy dur ya haklısın tövbe kocaman tövbe binkere tövbe ve hade bb " dedi ve kafeye girdi bende arabaya binip eve geçtim yoldayken eymen aradı telefonu actım "Efendim eymen... iyim sen..... yoldayım eve geçiyorum.... bu gecemi..... hangi bar ....... tamam olur şey oğuzlarıda oraya topla bizim sevgili rolü yarıda kaldı...... tamam ozaman görüşürüz" deyip telefonu kapatım. Eve varmıstım ve daha erkendi aileme selam verip odama çıktım bi saat boş boş oturduktan sonra elime uzun zamandır almadığım defterimi aldım ve yazmaya başladım " sevdiklerimiz vardı bakmaya kıyamadıklarımız Aşkımız  nefretimiz derdimiz tasamız mutluluğumuz acımız efkarımız dumanımız herşeyimiz. Uğruna öleceklerimiz vardı uğrumuza ölmeyecekler... korkularımız vardı ısrarla kaçtıklarımız kaçtıkça daha çok içine atladığımız. Hayalerimiz vardı gerçekleştirmekten korktuklarımız bazende gerçekleştirmeye yüreğimizin olmadığı hayaler. Bide yalanlarımız vardı her korkuda her aşkta her hayalde sığındığımız bizi kendine inandıran yalanlar ne kadar zor olsada kendimizi inandırmaya çalıştığımız mesela "unuttum" "umrumda değil" "Bisey hisetmiyorum" gibi bunları başkalarına inandırmak kolay olsada kendimize inandırmak en zorudur sanırım yalanlarda eskisi kadar inandırıcı degil öyle değilmi? çünkü ben artık eskisi kadar kendime inanmıyorumda... " son cümlelerimi yazarken saat gözüme çarptı ve hemen defteri kaldırıp hazırlanmaya başladım önce bi güzel duş aldım sonrada saçlarımı kurutup dolabın önüne geçtim mmm ne giysem acaba "O olmaz ... Onu giymiştim.... Bu çok basit....oguz bunu gördu.....bunu sevmiyorum" diye diye gardolabimi resmen boşaltım etraf darmadağın oldu en son karar verdim ve önü V yaka gelen göğusu derin dekolteli mini bir elbise giydim siyah renkteydi kırmızı ruj hafif bir makyaj yaptım ve saçlarımada dalgalı fön çekip arkaya attım evet hazırdım telefonum çalınca hemen yanına gittim Eymendi "Efendim eymen... Tamam iniyorum " deyip telefonu kapatım o beni alacaktı ve şuan da aşagıdaydı. Hemen küçük boy çantamı alıp aşağıya indim. Siyah spor bi arabayla gelmişti. Kapıya yaslanmış beni bekliyordu siyah bi pantolon üstünede dar beyaz bi gömlek giymişti ilk uç düğmesi açıktı. Yanına gittim "Vay mısra bu ne güzellik" dedi gülümsedim "Herzamanki halim ve sevgilime yakışır olayım dedim " deyip göz kırptım arabanın kapısını açtı arabaya bindiğimde kapıyı kapatı ve hemen kendi tarafına geçti sürmeye başladı. "ee mısra nasıl açıklayacaz" dedi ona baktım "Aslında açıklamalık bişey yok bi kaç hareketimde anlayacaklar" dedim başını olumlu anlamda salladı ve yol boyunca sustuk bara vardığımızda arabayı park ettik ve bara foğru yüremeye başladık içeride yüksek ses müzik renkli ısıklar dans eden kızlar içkiler sigaralar kısaca ne arasanız vardı bar ortamı işte ne beklersin "Bizimkiler orda" dediginde yüzümü sürekli oturduğumuz masaya çevirdim "Hadi gidelim sevgilim" deyip elini tuttum en basta afalasada ne yapmak istediğimi anladı ve oda elimi sıkıca tuttup beni kendine çekti masaya vardığımzda elimi bıraktı ve sırtımdan tuttu "Selam " dedim en sevecrn ses tonumla herkezle selamlaştım miray berki melek cansu  anıl oğuz alp ve eylül vardı cansu ile anıl birbirlwrinin içine düseceklerdi eylülde aynı şekilde oğuzun oğuz şuan şaşkınlığını gidermeye çalısıyordu birinci benle eymenin sevgili oldugunu ogrendi ikincisi ben eylülü görunce hemen sarildim ve guzel şeyler söylemeye başladım ben olsam bende şaşırırım "Bu kim cansu" dedim malum hala oynamam gereken bir oyun vardı aslinda sıkılmıstım bu oyundan "Bu erkek arkadaşım hatta sözlüm sayılır anıl" dedi başımı sallayıp "Memnun oldum bende..." diyecrktimki lafimi kesti "Biliyorum mısra önceden tanısıyorduk geçmiş olsun bi turlu denk gelemedik " dedi "Teşekur ederim iyim ama şuan" dedim gülerek başını salladı elime bi sigara aldım tam yakacaktımki oğuz benden önce davranıp çakmağı yaktı ona baktım ve hic tepki vermeden sigaramı yaktım  bu arada eymenle yanyana oturuyorduk hemen eymene döndüm ve sanki çok mumkunmuş gibi daha çok sokuldum ona ve işte eglence başlıyordu.