Benim ilklerim önemli değildi. ama sonum en özel gündü kim bilebilirki bir sonun yeni bir hikayenin başlangıcı olduğunu...
Ben Mısra aksu sizce bir intikam ne kadar ileriye gidebilir ben bu intikamı ne kadar sürdürebilirim. kimler olacak bu intikamd...
Cenk'le geri kalan zamanı sesizce oturarak harcadıktan sonra misafirlerin gittiklerini fark ettim ve içeriye girdim. "İyimisin" diye sordu Emre. Başımı çevirip ona baktım "İyim sadece konuşmaya ihtiyacım vardı" dedim başını salladı. Misafirlerin hepsi çıktıktan sonra bende yukarıya çıktım. Odama girince kapı yeniden çalındı. Aşağıya inmek istemiyordum. İçtiğim şaraptan dolayı başımda dönmeye başlamıştı. Pencere kenarına geçtim. Pencereye yaklaştıktan sonra elimi cama degdirdim ay tam karşımda mavi ışıklarla süslenmiş dışarıyı izledim biraz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra oturup sigara yaktım ve dışarıyı izlemeye devam ettim. Odamın kapısı açılınca içeriye girene baktım. "Meraba Mısra" dedi tebesüm ederek "Merhaba Eymen" dedim bende ağlamaktan yorgun ve titrek çıkan bir sesle "Yasa gelemedim şimdi uğramak istedim hem son günüm gitmeden seni göreyim dedim" dediğinde başımı salladım "Evet biliyorum son gecen bu gün düşünmen yeterliydi" dedim ve sigardan derin bir nefes çektim. Dumanı havaya bırakınca Eymen yanıma oturdu "İçince geçmiyor" dedi ve elimdeki sigarayı gösterdi "En azından rahatlatıyor" dedim bende ve devam ettirdim "Gerçi hiçbir şekilde geçmiyor hep bir sızı bir acı kalıyor" dedim. Oda eline bir sigara yerleştirdi ve yaktı önce dudakların abıraktığı sigarayı geri aldı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
fotoğraftaki Eymen :)
"Bak bu sigara ben yaktım ve küllüğe koydum. Sigara yanıyor yandıkça bitiyor bittikçe küllüğe ateşini dahada değdiriyor senin gücünde böyle gücün azalıyor azaldıkça içine işliyor ve seni yok ediyor. Buna izin verme bak ateşi yakan benim bana zararı yok sigaranın kendisi yok oldu. Acı çekiyorsun doğru ama sana bu acıyı çektiren hiçbirşey bilmiyor hissetmiyor böyle yapma insanların ne düşündüklerini anlayamazsım dik durman lazım ailen için" dediğinde son zamanlarda kontrol edemediğim göz yaşım yeniden akmaya başlamıştı. Sigaramdan bir duman daha aldım "Bende bu sigara gibi kendimi yok ederim varmı ötesi" dedim. Bana baktı ve yüzünü ay ışığına çevirdi "Ay ışığını hala seviyormusun" diye sordu. Evet anlamında başımı salladım. Ayağıya kalktı yatağımdan yastık ve bir bataniye aldı. Pencerenin önüne serdi. Ona anlamayan bakışlarımı attınca bana baktı ve ayı gösterdi "Ayın ışığı tam olarak biraya geliyor" dediğinde serdiği yere ve aya baktım. Göremediğimi anlayınca gidip ışıkları kapatı ve işte o kusursuz olay ayın ışığı yere serdiği yatağın üzerinde. Tekrar bakışlarımı Eymene çevirince devam etti "Ay ışığının herzaman güçleri olduğuna inanırdın. O Işığın altında uyumak için herşey yapardın. Al sana yatak ve ay gir yatağına uyu ışığın altında. Sabah uyandığında hiçbirşey eskisi kadar acıtmayacak" dedi ve elini bana uzattı elini tuttum. Beni hazırladığı yatağa uzandırdı ve alnımdan öptü bir çocuk uyutuyormuş misali üzerimi örttü "İyi geceler mısra iyi geceler küçüğüm" dedi ve odadan çıktı. Bende ayın muhteşem ışığının altında uyuya kaldım. °°°°° "Ya ben bir gün bu yataktan kalkamayacakmıyım anne ya bişey.." dememle durdum. Gözlerimi araladığımda acı gerçekle karşılaştım ve ağlamaya başladım. Yataktan doğruldum ayaklarımı kendime doğru çektim. Daha şiddetli daha çığlıklı daha acılı ama daha sessiz ağladım. Kapım çaldığı gibi gir dememi beklemeden içeriye hızla girip yanıma gelen Emreye baktım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
fotoğraftaki emre :)
"Niye ağlıyorsun" diye sordu telaşla "Unutmuşum ben alışamadım hala ailemin öldüğüne seni şikayet edecektim ama olmadı" dedim ağzımdan kaçırdığım hıçkırıkla daha şiddetli ağladım "Cevap alamadım. Ben anne dediğim gibi durdum. Öldüğünü unutmuşum" dedim ve ağlamaya devam ettim. Bana yaklaşıp sarıldı. "Şşş tamam ağlama lütfen unuturacam sana acılarını bak bu gün için güzel planlarım var benim" dediğinde gözyaşlarımı sildim ve ona baktım "Önce annemle babama uğrayalım olurmu" dedim. gülümseyerek başını salladı "Hadi şimdi duş al ve aşağıya in" dedi ayağıya kalkıp yatağıma baktı ve kaşlarını çattı "Hem sen niye yerde yattın" diye sordu. Yerdeki yatağa baktıktan sonra yüzümü ona çevirdim "Acım dinsin diye" dedikten sonra yerimden kalkıp banyoya gittim. Suyu hazırlayıp duşa girdim bir saat duşta oyalandıktan sonra çıktım. Emre odamı toparlamıştı. Üzerime siyah bir üst ve siyah bi pantolon giydikten sonra başımı örtmek için çantama siyah bir şal attım ve aşağıya indim. Emre kahvaltıyı hazırlamıştı. "Sabah sabah bu ne enerji" deyip tebesüm ettim "Mısra hanıma layık olmaya çalışıyoruz" dedi oda gülerek. Kapı çalınca kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Cenkle karşılaştım. "Selam Mısra" dedi gülerek. Bende zorla gülmeye çalışarak "Meraba" dedim. "Kimse varmı" diye sorduğunda kapıdan biraz uzaklaştım. "Hayır geçsene" dedim. Başını sallayıp içeriye girdi. "Emre yokmu" diye sorduğunda benim yerime Emre cevap verdi "Olmaz olurmuyum kahvaltı hazırlıyorum küçük hanıma" dedi gülerek. Elindeki salatalık tabağına bakınca Cenkle kavgamız geldi aklıma. Gözlerimden yeniden yaş gelince Cenk bana baktı "Herzaman hatırlayacaksın aklından tamamiylen silemeyiz bunu hiç kimse yapamaz ama en azından azda olsa acını alabiliriz" dedi ve yanıma gelip gözyaşlarımı sildi. "Evet Cenk haklı hem bugün çok eğlenebileceğimiz bir yere gidecez" dediğinde benle Cenk Emreye bakmıştık. Kahvaltı masasına yaklaşan Emre eline bir zeytin alıp ağzına attı. "Lunaparka" dedi gülerek. Cenk başını salladı "Ondan önce annemle babama gidiyoruz" dedim. Cenki arkamda bırakıp kahvaltı masasına oturdum. Cenkte yanıma oturunca bana baktı "Tamam o zaman bende mezarlığa geleyim sizinle ondan sonra holdinge dönmem lazım bu arada Mısra babanın diğer ortakları yani Akarlar Bugün toplantı için holdinge gelecekler sende gelmelisin bence" dediğinde ona baktım. Nedense Oğuzu herkezden çok görmek istiyordum ama ona bu kadar uzakken hiç görmesem daha iyi gelecekmiş gibi hissediyordum "Eger kendimi iyi hissedersem gelirim söz vermiyorum" dedim. Artık ağlamaktan kısık çıkan sesimle "Bu oyuna ne zaman son vereceksin" diye sordu Emre haklıydı bunu unutmuştum. "Yarın son veririm bu oyuna herkesi sahilde toplarım. Oyunu bittiririm" dedim ve ayağıya kalktım "Ben doydum çıkalımmı artık" diye sordum. Emre başını salladı ve artık bizde yatılı kalan hizmetliye masayı toplamasını rica etti. Kapıya yaklaştığımda çantamı da alıp evden çıktım. Cenk ve Emrede arkamdan geldiler. Emre benim yanıma geldi Cenke baktığımda bana baktı "Kendi arabamla gidecem sonra sizinle olmayacağım için arabamı getirmeliyim" dediğinde başımı salladım. Emreyle arabaya bindiğimizde Cenkte kendi arabasına bindi ve yola çıktık "Burda dururmusun çiçek alacam" dedim Çiçekçiye bakarken. Emre başını sallayıp arabayı durdurdu. Arabadan inip çiçekçiye gittim bir demet ayrı ayrı güller aldım ve çıktım. Yeniden arabaya binince Emre mezarlığa sürmeye başladı. Mezarlığa vardığımızda arabadan indik ayakta duramıyordum başımı örttüm ve Emrenin koluna girdim. "İyimisin" diye sorduğunda başımı zorla sallayıp yutkundum. Cenk arkamızdan gelince birşey unutmus gibi elini başına vurdu "Ne oldu" diye sorduğumda bana baktı "Çiçek alacaktım annenin en sevdiği renkli çiçeklerden" dediğinde gözlerimden yaşlar aktı. Son zamanlarda kontrol edemediğim bu ağlama başıma bela olmuştu. gülümsedim zorlukla "Tam sulu göz oldum" dediğimde Cenk ve Emre bana baktılar "Bazen ağlamak daha fazla dayanabilmek içindir" dedi ve gözyaşlarımı sildi "Haklısın ama ağlayarak dayanmak istemiyorum" dedim bende. Emre buna karşılık sesiz kaldı Cenk yanımızdan ayrılınca bizde Annemle babamın mezarlığına ilerledik annemin mezarının başında oturup dua eden ve elinde bir demet çiçek olan bir kız çocuğu gördüm
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Sen kimsin" diye sorduğumda kız hemen ayağıya kalktı ve bana şaşkın bi okadarda korkmuş bir şekilde bakmaya başladı..