Y.K |1.BÖLÜM

55.7K 1.2K 622
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Trampoline (with Zayn) - SHAED

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Trampoline (with Zayn) - SHAED

İnce perdenin arkasından, direkt gözlerime doğru inen güneş ışınlarıyla gözlerimi açtım. Günün güzelliğine, yüzümdeki tebessümle selam verirken, yatağımdan kalktım. Günlük rutinlerimi hallettikten sonra üzerimi değiştirip bahçeye indim. Bizimkiler bahçeye kahvaltı hazırlamış, hepsi yerini almıştı. Masada yerimi alırken, anne ve babama baktım. "Günaydınlar."

Babam masaya oturmamla birlikte konuşmaya başlayınca, ona döndüm. "Karen, seninle bir konu hakkında konuşmam gerekiyor."

Keşke bir kahvaltımı mı yapsaydım?
Bakışlarımı ilk anneme çevirip, geri babama baktım.

"Ne konu hakkında?"

Bunu sormamı bekliyormuş gibi söze girdi.

"Hepimiz biliyoruz ki bir hafta sonra okul kapanıyor ve biz annen ile ortak bir karar alıp senin bu yaz, kampa gitmeni uygun gördük. Ada'da seninle birlikte kampta olacak. Üniversite sınavından sonra gideceksiniz ama biz senin kararını da almak istedik. İtiraz etmeden önce biraz düşün ve karar ver."

"Peki."

İzin isteyip, odama çıktım. Kamp işi de nereden çıkmıştı şimdi? Oysa ki benim bu yaz için çok güzel planlarım vardı. Pek içime sinmese bile, karar vermek amaçlı Ada ile konuşmam gerekiyordu. En azından öyle daha kolay karar verebilirdim.

Gönderilen Ada: "Şu kamp hakkında düşüncelerin neler?"

Birkaç dakika sonra gelen bildirim sesiyle telefonuma baktım.

Ada kişisinden bir mesaj.

"Bir yandan istiyorum, bir yandan istemiyorum. Düşününce artı yönleri çok, emin değilim..."

Gözlerimi devirdim. Gerçekten çok yardımcı olmuştu.

Gönderilen Ada: "Neymiş o artı yönleri?"

Mesaj atmamı bekliyormuş gibi anında geri dönmüştü.

Ada: " Sayıyorum. Bütün yaz birlikteyiz, yeni arkadaşlar ediniriz... Başka da bulamadım, en azından eğleniriz yahu, fena mı? Bir düşün derim."

Hemen hemen kafama yatmıştı aslında.

Gönderilen Ada: "Tamam o hâlde, yarın kamp hazırlığını yapmaya başlayalım. Alışveriş merkezine gideriz."

Bu yaz için yaptığım planlarım diğer yaza kalabilirdi. Gerçi hep aynısı oluyordu ama sorun değildi.

Ada kişisinden bir mesaj.

"Karar verilmiştir. Kaçta gideceğimizi yazarsın."

Gönderilen Ada: "Akşam haber veririm."

Bu kamp meselesi beni heyecanlandırmıştı sanki. Kararımı bizimkilere söylemek için aşağıya indim. Yüzümdeki tebessümü gören babam, kararımın olumlu olduğunu anlamıştı.

"Kararının olumlu olmasına sevindim. Doğru kararı vermişsin."

Yüzümdeki gülümseme büyürken, kafamı olumlu anlamda salladım.

"Bence de."

☀️

Sıkıntıyla derin bir nefes verip, saate baktım. 18:30 Hava günbatımına kayarken, ben hâlâ boş boş oturuyordum ve sıkıntıdan her an ölebilirdim.

Odama çıkıp, dolabın üstünden bavulumu indirdim. Bir işim olmadığına göre kamp için şimdiden hazırlık yapabilirdim. Dolabımdaki kıyafetlere tek tek göz gezdirdikten sonra yanıma alacaklarımı ayırdım. Alışverişe çıkacağımız için dolabımdan pek bir şey almaya gerek duymadım. Kenara ayırdıklarımı güzelce bavulun içine koyduktan sonra bavulun ağızını kapatıp, duvarı dibine koydum. Saate baktığımda 19:05 olduğunu gördüm. Saat geçmiyordu.

Laptobumu alıp, yatağa geçtim ve film araştırmaya başladım. 'Nerve' adlı filmin konusu dikkatimi çektiğinde, hemen açıp izledim. Birkaç saat sonra filmi bitirmiştim. Aşağıya inip, annemin yanına geçtim ve saçma dizileri izlemeye başladım.

Sıkıcı.

Gönderilen Ada: "Yarın saat bir gibi bizde ol tamam mı lan?"

Ada'ya attığım mesaja gülümsedim. Ona karşı argo konuşmak hoşuma gidiyordu.

Ada kişisinden bir mesaj.

"Kes lan. Tamam."

Oflayıp koltuğa yüz üstü yayıldım. Okulda bu kadar sıkılmıyordum yahu. Kendimize tatil bildiğimiz şu günleri evde geçiriyorduk. Mükemmel!

Annemin masayı hazırladığını görünce yanına gidip, yardım ettim.

"Karen, sen bu gidişle evde kalacaksın yavrum. Bak on dokuz yaşındasın küçük değilsin ama bir masa kurmayı bile beceremiyorsun. Ben, senin yaşında yemek yapıyordum. Hayır babanın tarafına mı çektin anlamıyorum ki?"

Bu kadın da hiçbir şeyi beğenmiyordu. Ne yapsam yaranamıyordum.

"Beni beğenen böyle beğensin anne. Allah beni böyle yaratmış, beğenmiyorsa da 'yallah kapı orada der,' keyfime bakarım ben."

"Allah için sus, sinirlerimi bozdun." Mutfağa giderken, arkasından bakakaldım.

Babam, işten gelince hepimiz masadaki yerimizi aldık ve havadan sudan konuşa konuşa yemeğimizi yedik.
Masada bir ara sessizlik olunca fırsattan istifade edip konuşmaya başladım.

"Baba sen bugün ne yakışıklı olmuşsun ya? Valla göz kamaştırıyorsun, anne kocana dikkat et."

Annem sinirle bana bakınca, göz kırptım. "Yersin dayağı, yalaka."

"Yağcılığı geç, ne istediğini söyle." Gülümseyerek babama baktım. İki dakikada 'yalaka' olmuştum.

"Keşke kartını bana versen. Keşke kartın bir günlük benim olsa baba. Cüzdanıma çok yakışır baba."

"Niyeti belliydi zaten."

Bu annem de çok fena he! Babam, kartı bana uzatınca alıp, babama öpücük attım.

"Gözlerinin içi parladı resmen, aç." Anneme cevap olarak; elimdeki kartı gösterip, yarım ağız gülümsedim ve odama çıktım. Şimdi geriye tek kalan şey kendimi alışverişe adamaktı ama onu da seve seve yapardım...

°°° Kurguyu düzenlemeye aldım. Konu veya akış değişmeyecek ama karakterleri değiştiriyorum. Öptüm kocaman.

-Düzenlemede olduğu için diğer fotoğraflara aldanmayın. :)




YAZ KAMPIM - Aşıklar Serisi 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin