Y.K | 8.BÖLÜM

16.3K 609 48
                                    

Still Fresh, Mr Eazi - Miss You

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Still Fresh, Mr Eazi - Miss You

Gözlerimi açar açmaz etrafıma bakındım ama Ada'lar yataklarında yoktu. Yataktan kalkıp, salona baktım ama orada da yoklardı. İçimden 'neyse' diye geçirip, rutin işleri halletmek için lavaboya gittim. Lavabodan çıktıktan sonra, tam geri yatağıma yatacaktım ki, dolabın üstünde ki kağıt dikkatimi çekti. Dolaba yaklaşıp, kağıdı aldım. Ada not bırakmıştı.

'Biz yemek yemeye gidiyoruz, seni uyandıracaktık ama ateşin olduğu için vazgeçtik. Buraya gelmene gerek yok, yemeğini getireceğiz.' - Ada

Bu kızın düşünceli ve merhametli hallerine bayılıyordum, aynı bana çekmiş. Sadece tek anlayamadığım benim ateşim mi vardı? Gerçi şuan başım ağrıyor ve halsiz hissediyordum ama.. Aklımdaki düşünceyle gülümsedim. Hasta olduğumu bahane ederek bütün istediklerimi yaptırırdım.

Uyumak istemediğim için salona geçtim ve televizyonu açıp, Ada'ları beklemeye başladım. Yarım saat geçmesine rağmen Ada'lar gelmemişti ve ben ciddi anlamda çok acıkmıştım. Sabredip beklemeye başladım ama yok gelmiyorlardı ve ben açlıktan ağlayacak duruma gelmiştim. Duygusallıkta vurduğuna göre demek ki gerçektende hastaydım.

Tam ağladım, ağlayacağım kapı sesi geldi. Bir sinirle ayağa kalkıp, odaya geçtim ama şaşkınlıktan olduğum yerde durdum. Ada'ların gelmesini beklerken, karşımda Meriç vardı. Kaşlarımı çattım. "Senin ne işin var burada? Niye geldin?"

Ada'ya olan sinirimi, Meriç'ten çıkartıyordum. Elindeki tepsiyi gösterdi, sinirden elindeki tepsiyi bile görmemiştim. Sinirimi ondan çıkardığıma pişman olmuştum. "Özür dilerim Ada'ya sinirlenince, sana patladım."

"Sorun değil" deyip, salona geçti. Ben de onun peşinden gittim ve koltuğa oturdum. Elindeki tepsiyi yüzündeki gülümsemeyle bana uzattı. 'Al ye, Ada hasta olduğunu söyleyince ben gelmek istedim."  Nedense yine heyecanlanmıştım. Ona dönüp, sessizce "teşekkür ederim" dedim. Bu kadar düşünceli davranmasından dolayı galiba vicdan azabı çekiyordum. Sen git çocuğa o kadar laf say, kötü davran, o gelsin sana yemek getirsin.

Yemeğimi yemeye başladım ama iki dakika sonra, yemeği bıraktım. Meriç bana anlamsız gözlerle bakıp "ne oldu?" diye sordu.

"Sen, bana öyle bakarsan, ben yiyemem."

Gülümseyip, kafasını olumlu anlamda salladı ve televizyona odaklandı. Yemeğimi bitirdikten sonra, Meriç'e döndüm. Televizyona dalmıştı, fırsattan istifade edip, onu izlemeye başladım. Yakışıklıydı ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum. Galiba ben ciddi ciddi Meriç'ten hoşlanıyordum. Birbirimizi tanıyalı kısa bir süre olsa da hoşlanıyordum. İçimdeki bu duyguya ben de şaşırdım ve saçma buldum ama hani böyle birini ilk gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olur ya, he işte bana da aynısı oluyordu.

O, bana karşı ne hissediyordu bilmiyorum ama duygularımı öğrense büyük ihtimal benimle dalga geçerdi. Dünkü garson olayından sonra, böyle düşünmeye başlamıştım. Rezil olmaya hiç niyetim olmadığı için duygularımı saklamaktan yanaydım.

"Yedin beni gözlerinle." Bir anda dediği şeyle transtan çıktım. Gözlerimi kısıp, bakmaya devam ettim. "Hiçte bile, ben farklı yere bakıyorum, sen üstüne alınıyorsun.

Gülümsedi. "Benden etkileniyorsun." Kaşlarım çatılırken, "sana bunu düşündüren ne?" diye sordum. İyice bana yaklaştı ve aramızda az bir mesafe kala durdu. "Bana uzun uzun bakıyorsun, denizde sana yaklaşıyorum, beni kendinden uzaklaştırmıyorsun ve şuan da aynısını yapıyorsun. "

Anlamıştı. 'Evet senden hoşlanıyorum' demek yerine, kendimi kurtarmak için aklıma ilk gelen mantıklı şeyleri söylemeyi tercih etmiştim. "Asıl sen, benden etkileniyorsun. Bana yaklaşan sensin, sapık gibi odayı basan da sensin. Sen bunları yap, sonra ilgi duyan ben olayım. Saçma!"

Bana baktı... baktı... ve baktı. Uzun bir süre baktıktan sonra, konuşmaya başladı. "Sadece güzel bir kızsın o kadar, daha fazlası yok."

Bu söylediği birazcık kalbimi kırmıştı ve sinirlendirmişti ama en azından güzel buluyordu değil mi?

"O zaman güzelliği için oynayacak başka bir kız bul ve normal bir arkadaş gibi davran. Bu konu da burada kapansın."

Son noktayı koyup, konunun kapanmasını sağladım. Aklıma gelen kişiyle dalıp gitmiștim, bu yüzden de Meriç'in sesini anca duymuştum. "Dalıp gittin, ne düşünüyorsun?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. "Hiç, hiçbir şey düşünmüyorum."

Telefonumu elime alıp, saate baktım. 15:45.
Ne ara bu kadar zaman geçti bilmiyorum ama zaten akşam olmasını istiyordum. Benim için akşamlar daha güzel ve daha anlamlıydı.

Geçen zamanlarda Meriç'le bol bol konuşmuş, gülmüş, eğlenmiştik ve bundan önceki konuşmamız sanki hiç olmamış gibi mutlu olmuştuk. Biz böyle devam edersek, valla ben bunu kendime yapardım.
Ama tabii ki çok bağlanmamaya çalışacaktım çünkü, her şeyin bir son bulmasına üç ay vardı ve maaalesef ki üç ay sonra herkes dağılacaktı.

Birkaç saat sonra kapının açılma sesini duyduk. Ada'lar elinde abur cubur poşetleriyle salona girdi, yanlarında Arda ve Burak'ta vardı. Ada hemen yanıma gelip, ateşimi ölçtü. "İyi iyi, ateşin yok." Kafamı sallayıp, onu onayladım. Bir Meriç'e, bir bana baktı ve kaş göz yapmaya başladı. Kaşlarımı çatıp, sus işareti yaptım.

***
Işıkları kapatıp, komedi filmi açtık ve izledik. Burak ve Ada'ya baktığımda bayağı samimilerdi. Ada, beni fark edince kaşlarını çattı. Kaşlarımı kaldırıp, manalı manalı Ada'ya baktım. Kaşlarını daha çok çatınca, omuz silktim.

Film biter bitmez Meriç'ler gitmişti. Onlar gider, gitmez hemen Ada'yı yanıma çektim. Ada biraz şaşırsada, ne soracağımı anlamıştı. Konuşmasına izin vermeden "ne iş?" diye sordum. Azra bu sorduğumla anında bana döndü. "Ay ne kaçırıyorum?" Koltuğa iki kere vurup, yanıma gelmesini sağladım ve Ada'ya döndüm.

"Bakma öyle sanki sen, benden farklısın. Birazcık hoşlanıyorum o kadar. "

Azra sıranın kendine olduğunu anlayınca" bende de öyle durumlar var" diye itiraf etti. Bu halimize kahkaha attık. Başımın ağrısı kendini belli ederken kızlara "ben uyumaya" deyip, yatağıma yattım ve aklımdaki kişiyle uykuya daldım.

YAZ KAMPIM - Aşıklar Serisi 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin