YK| 54.BÖLÜM

6.5K 284 69
                                    

James Bay - Bad

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

James Bay - Bad

Sabah gözlerimi mesaj sesiyle açtım. Telefonu elime alıp, gelen mesaja baktım. Bilinmedik bir numara "en mutlu gününde görüşürüz" yazmıştı. Kimdi şimdi bu?
Hayır yani her şeyi geç sabahın altısında, karga bokunu yemeden mesaj atmak nedir?

Kaşlarım istemsizce çatılırken, bu mesaj olayını geri plana atmayı düşünüp, yastığa kafamı geri koydum.

Üç Saat sonra;

Gözlerimi bu sefer mesaj sesi yerine, Meriç'in dürtüklemeleriyle açtım. Gözlerimi yarım açıp 'hı' gibisinden bir ses çıkardım.

"Acıktım."

Gözlerimi tamamen açıp, kafamı geriye doğru eğdim. "Aşağıya inip bir şeyler atıştıramadın yani!"

"O işler bana ters."

Bu ne kroluktur ya Rabbi?

Oflayıp yatakta doğruldum ve ayağa kalkıp, lavaboya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra lavabodan çıktım. Meriç tekrar "açım" diyince sinir ve alayla, "zıkkımın kökünü ye o doyurur" dedim.

"Ben evliliği hiç böyle tahmin etmemiştim." Söylediğine gülümsedim. "Nasıl tahmin etmiştin?" Meriç yanını işaret edince, gidip yanına oturdum ve Meriç'i dinlemeye başladım.

"Şöyle tahmin etmiştim ki; sabah erken kalkıp kahvaltı hazırlayan sonra, gelip yanağından öperek uyandıran, her gün kocasıyla ilgilenen bir karım olacak falan diye tahmin etmiştim ama yok yani."

İnanamıyormuş gibi bakıp, "hayal dünyan güzelmiş he" dedim. Meriç "ya öyledir" diyince sırtına vurup, "hadi koçum kalk bakayım" dedim.

Tuhaf tuhaf baktı. "Koçum mu? Cidden mi?" Hiç düşünmeden "evet" dedim. Meriç yarım ağız gülüp, "kocacığım diyeceksin kocacığım! Koçum da neymiş?"    diyince güldüm.

"Hadi kocacığım kalk." dedim ve ekledim. "Oldu mu?" Düşünüyormuş gibi yapıp, "idare eder, neyse zamanla alışırsın karıcığım" dedi.

Onu onayladıktan sonra aşağıya inip, mutfağa geçtim. Hemen çaydanlığın altına su koyup, kaynamasını bekledim. Su kaynanadıktan sonra, suyun altını kısıp iki tane servis tabağı çıkarttım ve küçük kıskaç'la kahvaltılıkları tabağa yerleştirdim. Tabakları hazırladıktan sonra masaya çatal, bardak vb. koydum. Her şey hazır olunca Meriç'i çağırdım.

Meriç üstünü giyinmiş, yanıma gelince baştan aşağıya süzüp, 'hayırdır' bakışı attım.

"Şirkete." 

Olumlu anlamda kafa sallayıp, masaya oturdum. Ben yemeğimi yerken, Meriç "korkmazsın değil mi?" diye sordu. O mesajdan sonra biraz korksam da hemen bir bahane uydurdum. "Hayır korkmam, zaten okula gideceğim, bayağıdır gitmiyorum."

YAZ KAMPIM - Aşıklar Serisi 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin