YK| 26.BÖLÜM

8.7K 377 143
                                    

Dan Berk - Solo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dan Berk - Solo

Oh yalvarsın biraz!

Yüzümdeki gülümsemeyle aTümer'in yanına gittim.Tümer güldüğümü görünce, "ayol sakın barıştık deme, kafanı gözünü kırarım valla" dedi. Kahkaha attım. "Yok kız ne barışacağım, aklı başına gelsin biraz daha sonra."

Elini kalbinin üstüne koyup, bir 'oh' çekti. "Sen de az şeytan değilsin he! Kaknem seni." Saçlarımı savurdum. "Ne sandın, tabii ki!"

Sessiz sessiz hamakta oturuyorken, Tümer sessizliğimizi bozmuştu. "Ay hayatım, bir çocuğun mavi sivilceleri çıkmış neden?" Sorduğu soruya kaşlarımı çatıp, yüzümü buruşturdum. "Neden?"

"Çünkü çocuk blue çağındaymış!" diyip, kahkaha attı. Ağzım açık, hafif güler bir şekilde ona baktım. "Sen bir daha espiri yapma."Bu sefer daha çok kahkaha atmaya başladı. O kahkaha atarken, gizliden onu videoya almıştım bile. Hamağın ters dönmesiyle, yere yapışması bir olmuştu. Bu sefer deli gibi gülen bendim. Videoyu zar zor kapatıp, ayağa kalktım.
Ben gülerken, o da yerde kendine gülüyordu. Zar zor ayağa kaldırdım ama hâlâ gülüyorduk. Karnım ağrımaya başlayınca gülmemi kesmeye çalıştım.
Sonunda ikimiz de susarken "ayol Allah çarptı" dedi. Bu cümlesinde yine kahkaha atmaya başladım, o da kahkaha atınca, bir kahkaha tufanı daha kopmuştu.

Sonra bir anda susup, "ayol dünya dönermiş, ayda köfteee!" dedi, çığlık atarken. Kahkaha atmaya başlayınca elimi kalbime koyup, "galiba öleceğim" dedim. O hâlâ gülerken, tuhaf tuhaf ona bakıyordum.

☀️

Biz Tümer'le fotoğraf çekinirken, Ada'lar gelmişti. İçlerinde Meriç de vardı. Bu hâlâ hangi yüzle geliyordu ben cidden anlamıyorum. Meriç'i gördüğümde ben susarken, Tümer suratını buruşturmuştu.

"N'aber?" Ada'nın sorusuna keyifli bir şekilde cevap verdim. "Süper, siz?" Onlar da "iyiyiz işte" demişti.
Konuşma öyle giderken, ben Meriç'e bakmamak için kafamı yere eğdim.

"Ayol kalk gidelim, sıkıldım be!" Hemen ayağa kalktım. "Ben de sıkıldım valla." Biz tam hareketlenmiş gidiyorduk ki, Ada; "Tümer sen gel; Meriç'le, Karen konuşsun" dedi. Ada'ya suratsız bir şekilde bakıp, omuz silktim. "Benim konuşacak bir şeyim yok, yürü Tümer."

Bu sefer Meriç bizi durdurmuştu. Karşıma geçip, gözlerimin içine bakıyordu. "Konuşacağımız bir sürü şey var Karen."

"Ayol bıktık senden ya! Konuşmak istemiyorum diyor, gitsene sen!"

Tümer'in üstüne yürüyecekti ki, "Meriç!" diye bağırdım.
Kafayı yemiş! "Tamam konuşacağız, yürü!"

YAZ KAMPIM - Aşıklar Serisi 1 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin