Uzaklarda bir yerde, kuytu ve karanlık bir mağaranın içinde genç Uchiha Sasuke ve pelerinli adam oturuyordu. Dışarıda yağmur bütün hızıyla yağarken, arada bir gürüldeyen gök ve rüzgarın çığlığı duyuluyordu.
"Seni daha önce bulmayı amaçlıyordum," dedi Sasuke her zamanki soğuk ses tonuyla, "Ancak oradan kaçabilmen etkileyici."
Adam bir süre, cevap vermeden duvara bakmayı sürdürdü. Sonra hafifçe konuştu.
"Ne yapacağız?"
"Planları ne bilmiyorum fakat bir tahminim var," diyordu ki Sasuke, karşısındaki adam bayılarak yere yığıldı. Ona bakmayı sürdüren adam içinden "Daha önce olmamasına şaşırdım," diye geçirdi, "Özellikle yaşadıklarından sonra..."
.
.
.
Yedi yıl öncesiydi. Sasuke, Kagelerin toplantısında gizlenmiş bir şekilde konuşmalarını dinliyordu. Onun hakkında konuşuyorlardı, hala hapiste olduğunu zannederek. Teknik olarak öyleydi de gerçi.
Bir süre sonra toplantı bitti ve bir karar alınamadan herkes dağıldı. O da Naruto'nun peşinden gitmeyi amaçlıyordu ki gizlenme tekniğinin süresinin bitmeye yaklaştığını farketti ve işi riske edemeyeceği için saklanma yerine dönmeye karar verdi. Olacakları bilseydi böyle yapmazdı.
.
.
.
Pelerinli adam bir kabus görüyordu. Rüyasında onun öldürülüşünü, tekrar, tekrar ve tekrar yaşıyordu. Bugüne kadar o kadar çok görmüştü ki bunu, yine de o kadar dayanılmazdı ki. Çıldıracak gibi oldu tekrar, içindeki yedi yıllık öfke ve nefret kabarmaya başladı. O sırada bir hışımla kalktı ve nerede olduğunu anlayamayarak etrafına bakındı. Sonra vücudundaki sargıları gördü ve ağlamaya başladı.
.
.
.
Bütün bunlar gerçekleşirken, zaman ve mekanı belli olmayan bir yerde bir kaç kişi toplanmış konuşuyordu.
"Hemen harekete geçmeliyiz," dedi birisi, gölgelerin içinden.
"Gerek yok, bu bir şeyi değiştirmeyecektir. Onların engelleyemeyeceği kadar çok ilerleme sağladık," dedi başka bir tanesi.
"Evet, savaş artık kaçınılmaz," dedi tok sesli birisi.
"Tam da planladığımız gibi. O zaman bir sonraki aşamaya geçelim," diye bir öneri geldi.
O sırada, arka taraftan iki kişi daha ışınlanarak onlara katıldı.
"Lider, sonunda gelebildi," diyerek dalga geçti birisi.
"Konuşmalarınızı duydum," diyerek onu kaale bile almadı lider denilen kişi ve devam etti,
"Beşinci ve sonuncu dünya savaşı gerçekleşecek, bunu engelleyebilecek kimse yok artık. Ancak onu başı boş bırakamayız," dedi ve bir takım kişileri işaret etti, "Siz, onu bulun ve bana getirin."
Bunu dedikten sonra toplantı bitti ve herkes görevlerine dağıldı.
