Bölüm 11 - Beşinci Kıyamet

206 11 2
                                    

  "O göz, onu nerden buldun? Nasıl olur da iyileşirsin?" diye sordu, Naruto görünümündeki kişi, Kakashi'nin boyutundayken.
"Senin gibi birisine oturup bunu açıklayacak değilim!" diyen gri saçlı adam, çakra, kızıl bir çakra salmaya başladı.
"Şimdi anlıyorum... Beş Kuyruklu'yu sana mühürlemişler," diyen düşmanının yüzünü sinsi bir gülümseme kaplarken yumruğunu avucunun içine çarptı ve parmaklarını kütürdetti.
"Beni bu boyuta getirmekle hata ettin, artık kendimi tutmama gerek kalmadı..."
Onu dinlemeyen Kakashi bijuu çakrasını kullanarak yaptığı ani bir shunshinle rakibinin önüne gelirken yıldırım ve rüzgar çakrasıyla kaplı eli ileri çıktı.
"Fuuton: Raikiri!"

-----------------

"Sen?" diyen Naruto şaşırmıştı fakat aslında bunu beklemesi gerekirdi.
"Kukuku..." diye gülen Orochimaru cevap vermedi.
"Ne için geldin, Orochimaru?" diye soğukça sordu Sasuke.
"Baş danışmanın olarak kendimi tanıtmam gerektiğini düşündüm," diyen Orochimaru hala sırıtıyordu.
"Öyle olsun. Naruto, sanırım anlamıyorsun -diye lafına devam etti Sasuke- sen yokken boş boş oturmadım. Düşmanımız bunu uzun süredir planlıyor . Eğer gidip kendini açığa çıkarırsan komplolarını belli etmiş olacaksın, bu da onların artık tam güç saldırabilmelerini sağlayacak. Bunun olmasını tercih etmediklerini biliyorum, ancak gerekirse bizi şu anki halimizle ezebilirler."
"Onlar da kim?" diye sordu kafası karışmış Naruto.
"Tek bildiğim... Kaguya'yla aynı diyardan geldikleri," diyen Sasuke arkasını döndü ve eğitim kampına bakmaya koyuldu. "Benim de sana bir sorum var, Sakura'yı öldürenin gerçek ben olmadığını nasıl anladın?"
Bunu sorarken ellerini arkasında birleştirmişti, yüzü görünmüyordu.
"Bilmiyorum, uzunca bir süre sen olduğunu zannettim. Biliyor musun, senden nefret ettim. Seni öldürmeyi istedim," diyen gencin sesi gerilmişti, yaşadıklarını tekrar hatırlayarak. Yedi yıl, yedi yıl boyunca karanlıkta ve yalnız başına olmakla kalmamış, aynı zamanda her türlü işkenceyi de görmüştü. Tırnaklarını çekme, kızgın demir basma gibi şeyler sadece açılıştı. En sevdikleri şey, derisini yüzmek olmuştu. Kurama'nın gücü yüzünden yenilenen derisini. Bazı günler tuzlu suya atıyorlardı onu derisini yüzdükten sonra. Ardından Sakura'nın ölümü tekrar, tekrar ve tekrar gösteriyorlardı.
Her şeyi yeni baştan yaşayan Naruto, elleri titrerken kızıl çakrasını salmaya başladı. Etraf bulanıklaşırken, önünde Sasuke'yi görmüyordu artık, Sakura'yı öldüren o şeyi, o iğrenç, ezilesi şeyi görüyordu.
"Onu sen öldürdün!" derken ileri fırladı ve pençeye benzeyen elini, genç Uchiha'nın gırtlağına uzattı.

-----------------

Yanında birisiyle beraber odasında maddeleşen Naruto kılığındaki adam elinde tuttuğu şeye bir an baktıktan sonra bir kenara fırlattı.
"Keşke daha güçlü olsaydı, daha fazla eğlenebilirdim. Başkalarının etrafındayken saldırıya uğrasam bile gücümü gizlemekten sıkıldım," derken yanında, maskeli ve kafası kapalı adama döndü.
"Sinyali ver. Harekete geçsinler, ardından Kakashi'nin peşine düş, elimden kaçması kötü oldu," dedi.
"Peki, Hokage-sama," diye alaycı bir şekilde ekledi adam ve ortadan kayboldu.
"Hah, Hokage ha," derken güldü ve ayaklarını masaya uzattı. O esnada gözüne bir kenara fırlattığı şey ilişti. Kakashi'nin omzunun ordan çekip koparılmış, kanlar içindeki koluydu bu. Dirsekten aşağısı yanmış ve kabarmıştı, koparıldığı kısımda ise deri altından düzensiz bir şekilde dışarı taşmış kaslar görünürken, bir yandan hala canlıymış gibi seğiren parmak uçları göze çarpıyordu.
"Ah, onunla yollamayı unuttum bunu. Hala kurtulmam gerek," dedi adam ve koltuğundan kalktı.

-----------------


Arkası dönük Sasuke'yi öldürmek için ileri atılmış olan Naruto'yu, son anda Orochimaru araya girerek durdurmasa bunu başarabilirdi de. O garip tekniğiyle bir yılan gibi Naruto'nun vücudunu saran soluk beyaz tenli adam, Naruto'nun boynunu ısırırken bir takım mühürler genç Uzumaki'nin vüdunu sarmaya başladı.
"Ne yaptın?" diyen, çoktan kılıcını yarı yarıya kadar çekmiş olan Sasuke, ondan bir cevap bekledi.
"Kukuku, hala bana güvenmiyorsun Sasuke-kun ama merak etme, lanetli mühür değil bu. Bu genç Uzumaki belli etmemeye çalışsa da yedi yıl boyunca fiziksel ve zihinsel olarak işkence görmüş durumda. Sadece rahatlamasını sağlayacak bir şey verdim ona."
"Zihinsel işkence?"
"Her zamanki gibi ne demeye çalıştığımı anlıyorsun. Üstünde Tsukuyomi kullanılmış, defalarca," diyen adam geriye çekildi. Bu sırada Naruto'nun çakra salınımı kesilirken kendine gelmiş görünüyordu. Şaşkınlıkla eline kadar gelmiş olan mühürlere baktı, şimdi geri çekiliyorlardı.
"Söylesene, Naruto-kun. Kurama ile aran nasıl?" diye sordu Orochimaru.

-----------------

"Demek öyle," dedi gölgeler içindeki, kalın sesli adam, sahte Naruto'nun yolladığı elçiye.
"Pekala, plan bir sonraki aşamasına geçiyor o zaman..." dedi ve oturduğu yerden ayağa kalkarak bir masaya geldi. Dünya haritası yayılı bir şekilde duruyordu, üstünde duran taşlardan birini aldı ve bir köyün üstüne koydu.
"... Beşinci Dünya Savaşı başlasın!"

-----------------

"Bir süredir pek iyi değil," diyen ve hala şaşkınlık içinde, ne olduğunu bilmeyen Naruto, bilinçsizce karnındaki mührü tuttu. Orada bulunduğu sürece onun aklını kaybetmesini önleyen tek şey Kurama olmuştu, ancak bunun bedeli hoş olmamıştı. Naruto'nun nefret ve öfkeyle kararan çakrası, onu da etkilemişti. Daha doğrusu, Naruto'yu korumak için, onun ruhuna işlemiş olan nefreti Kurama yüklenmişti. Bir süre sonra limitine ulaşınca, Naruto yalnız kalmıştı.
"Yani eskisi gibi iyi kullanamıyorsun kuyruklu modunu?" dedi, konuyu anlamış olan Sasuke.
"Evet. Çoğunlukla dönüşüm yapabilip çıkabiliyorum fakat kendimi kontrol etmekte zorlanıyorum. Kurama, o değişti..." dedi Naruto.
"... ben de değiştim."
"Gayet ilginç, bunu daha fazla araştırmam gerek. Şimdilik sana verdiğim şey aklını travmalarını tekrar yaşamandan koruyacaktır, bir bariyer gibi düşünebilirsin. Anılarını bastırıyor, geçici bir şey tabi ki. Aynı zamanda -dedi adam gülümseyerek- tam bijuu dönüşümü yapmanı da engelleyecek."
"Ne?!" diye bağırdı Naruto.
"Farkında değilsin ama daha demin Sasuke-kun'u öldürmeye çalıştın. Aklını kaybetmiş bir Dokuz Kuyruklu'ya kimsenin ihtiyacı yok," dedi Orochimaru ve devam etti, "Hazır olduğunda bariyeri yık ve yaşadıklarınla yüzleş, Naruto-kun fakat kendini çok zorlarsan istemeden de kırabilirsin koyduğum duvarı."
"Ben... anlıyorum," dedi gözlerini yere deviren Naruto.
"Sasuke-sama!" diyen bir haberci nefes nefese geldi o sırada. "Tsuchikage-sama'dan acil bir haber var. Saldırıya uğra--" diyordu ki üstüne beyaz ışıktan oluşmuş bir küre fırlayarak göğsünü yararak geçti ve Naruto ile Sasuke'nin arasındaki yere saplandı. Göz açıp kapayıncaya kadar genişlemiş ve içinde bulunan her şeyi atomlarına kadar parçalıyordu, ancak ikisi de kaçmayı başarmıştı.
"Muu," diyen Sasuke, görünmezlikten çıkmış olan eski Tsuchikage ya da onun görünümünde olan, sargılarla sarılı ve uçan adama bakıyordu. Bu sırada dağları aşan yüzlerce ninja eğitim kampına doğru koşturmaya başlamıştı.
"Saldırı! Kampa saldırıyorlar!" diye bağırdı uzaklardan birisi.  

Naruto - Savaş ve BarışWhere stories live. Discover now