Bölüm 17 - Kaderin Mağarası

107 10 0
                                    

  Su Ülkesi'nde ilerlerken orduyu gören Kakashi, yanlarına gitmek için ağaçların ve sarmaşıkların arasından çıkmaya niyetlendiğinde birisi onu tutup geriye savurduğunda hazırlıksız yakalanmıştı.
"Gelişini sezdim, Kakashi. Daha dikkatli olmalısın," diyen adam sert bakışlarla onu süzüyordu.
"Ne-- neden? Nasıl?" diye sordu şaşkınlık içindeki tek kollu ninja. Zira karşısında İkinci Hokage Tobirama duruyordu.
"Açıklayacağım. Ne düşündüğünü de biliyorum fakat Mizukage'nin yanına gidemezsin şu an, koşullar el vermiyor. Öncelikle burdan gidelim, berbat görünüyorsun," diyen adam Kakashi'yi tuttuktan sonra, Hiraishin kullanarak onunla birlikte yok oldu.

Kirigakure yakınlarındaki bir şelalenin arkasındaki gizli mağaraya vardıklarında, Kakashi, göğsüne aldığı darbeler yüzünden delinmiş olan yeşil shinobi ceketini ve altındaki uzun kollu tişörtü çıkardıktan sonra şelalenin altına girerek üstünü başını temizlemişti. İçeri girdiğinde Tobirama'nın anlattıklarını düşünüyordu. Önünde temiz giysiler ile bir zırh buldu. Klasik bir siyah shinobi pantolonu ile aynı renkte kolsuz bir tişört vardı, maskelik kısmı da vardı neyse ki. Zırh da, Anbu günlerinde giydiği gri zırha benziyordu. Onları üstüne geçirdikten sonra önündeki iki adet, gri kol koruma parçasına baktı. İçinden, Tobirama'nın aklından kolumun koptuğu çıktı herhalde diye düşündü.
"Anlattıklarımın hepsi oturdu mu?" diye sordu yanına gelen Tobirama, daha sakin bir tonla. İlk baştaki sert tavrı biraz geçmişti.
"Evet... şimdi anlıyorum. Peki ne yapmalıyız?" diyen Kakashi kafasını kaşımaya yeltendi fakat omzunu hareket ettirmeye çalışınca, artık orada bir kolu olmadığı gerçeğiyle tekrar yüz yüze kaldı.
"Senin için bir görevim var. Yollarımızın ayrılması gerekiyor ama bana ihtiyacın olduğunda ne yapman gerektiğini biliyorsun," diyen adam bir kunai uzattı ona, "Ayrıyetten, gitmeden önce son bir şey daha var."

-------------------

"Su Ülkesi'nin ordusu yola çıktı. Müttefiklerine yaptığımız saldırının kuvvetini azaltmak ve savaş alanını yaymak için Yıldırım Ülkesi'ne saldırmayı planlıyorlar. Kirigakure'den çıkan ordu farklı noktalara uğrayıp küçük köylerden de destek aldı bu yüzden biraz zaman kazandık. Yirmi dört saat içinde gemiye binip yola çıkmış olurlar, bir kaç güne de Yıldırım Ülkesi'ne ulaşacaklar," dedi Shino, Naruto'ya bakarak.
"Tahmin ettiğin gibi davranıyorlar, ne önerirsin?" diye sordu, Naruto kılığındaki adam.
"Planladığımız gibi davranacağız," diyen Shino bir dünya haritası açtı.  

  "Rüzgar Ülkesi şu an Toprak Ülkesi'nde baş kente, Iwagakure'ye kadar ilerlemiş durumda

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  "Rüzgar Ülkesi şu an Toprak Ülkesi'nde baş kente, Iwagakure'ye kadar ilerlemiş durumda. Onu kuşatma altına aldılar ve savunmasını deniyorlar. Üç ülkenin desteğiyle oluşturduğumuz ortak kuvvet ise Yılan Dağı'nı meşgul ediyor. Ayrıyetten -diyen Shino, Yıldırım ile Ateş ülkesinin arasındaki bir noktayı işaret etti- göz boyama için yolladığımız Ateş Ülkesi ninjaları burada. Saldırıdan önce Yıldırım Ülkesi'nin Kumogakure'sine ulaşacaklar. Kirigakure'nin bilmediği ise, bu ninjaların sayısı çok olsa da küçük köylerden oluşturduğumuz niteliksiz ve çaylak bir kuvvet olduğu," diye ekledi Shino.
"Karşı tarafın ajanlarına yalan bilgi beslediğimizden emin oldum, ana ordumuzun Kumogakure'ye gittiğini zannediyorlar," dedi, yanında yüzü maskeli bir korumayla duran Sai.
"Pekala. O zaman ana ordumuzu Kumogakure savaşı başlar başlamaz, Su Ülkesi'ne yollayıp Kirigakure'yi ele geçireceğiz ve onları teslim olmaya zorlayacağız," dedi sahte Naruto.
"Naruto, daha önce de söyledim. Teslim olacaklarını zannetmiyorum, onlar ninja. Sonuna kadar savaşacaklardır," diye cevapladı Shino.
"Bunun olmamasını umuyorum..." diyen sarı saçlı adam, rolünün gereği olarak bir anlığına sessizleşti "... fakat durum oraya gelirse, iki düşman arasında kalmış olan Su Ülkesi'nin ordusunu yok etmek zorunda kalacağız."
İçinden ise tam da bunun olacağını geçiriyordu.

-------------------

"Çok az kaldı, Temari," diye düşünen Shikamaru, yanında -Kurotsuchi'nin de dahil olduğu- destek ninjalarla beraber, kızın tutulduğu mağaranın içinde ilerlerken altındaki koyu bej rengi pantolon ile uyumlu olan ceketinin arkası dalgalanıyordu. Dar bir kayalık tünelin içinden ilerlerken, yolun sonunda bir ışık fark ederek durdu ve diğerlerine de eliyle durmalarını emretti. Sessizce ayaklarına çakra toplayarak tavana çıkarken içindeki yeşil tişört göründü. Yaklaşıp, ne olduğunu görmeye çalıştı.
"Olamaz..."
Karşısında, devasa bir salon uzanıyordu. Yüzü aşkın kişi insan boyunu aşan su dolu tüplerin içinde uyur bir haldeydi, vücutlarından bir çok kablo çıkıyordu.
"Görünüşe göre beni buldun," diyen bir adam gölgelerin içinden ona seslendi.  

Naruto - Savaş ve BarışWhere stories live. Discover now