"Bu tarz bir düşmana karşı savaşacak durumda değiller, diğerlerini buradan gönderiyorum. Onları oyala," diyen Tobirama geriye giderken, Naruto ikinci seviye çakra modunu açtı ve etrafa sis yayarak hasımlarının görüş alanını kısıtladı.
"Karşında bir sharingan kullanıcısı olduğunu unutuyorsun," derken Itachi, Susanoo'su gerildi.
"Yasaka Magatama!"
Üstüne gelen teknikten eğilerek kaçan Naruto, ona çakra kollarıyla son anda dokunarak yönünü değiştirdi ve diğerlerine çarpmasını engelledi.
Karin'i ışınlamış olan Tobirama aceleyle diğerlerine yöneldi.
"Tek başınıza tutunabileceğinizden emin misin?" diye sordu Shikamaru, Temari'yi hala omzuyla desteklerken. Kızın ayakta duracak hali yoktu. O sırada bir Yasaka daha uçarak onları sıyırdı ve arkalarındaki duvara çarparak kayaları paramparça etti. Refleksif olarak eğilmiş olan çift önlerindeki savaş alanına baktı. Naruto'nun yaydığı sis, Yasakaların rüzgarından dolayı kaybolmuştu.
"Sen..." diyen Naruto'nun çakrası etrafa bir patlamayla yayılırken duvarlar zangırdadı. Karşısındaki Itachi kılığındaki adam, yıllar boyunca ona Tsukuyomi ile işkence yapan kişiydi.
"Uzun zaman oldu, Naruto," diyen adam Susanoo'sunu küçültürken etrafını siyah alevlerle kapladı. Artık kara bir zırh gibi üstüne oturuyordu.
Suigetsu ve Kurotsuchi'yi ışınlamış olan Tobirama, aceleyle diğer köşedeki Shikamaru ve Temari'ye yöneldi.
"Onun gitmesine izin vereceğimi sanıyorsan yanılıyorsun," diyen Nagato iki elini de kaldırırken Naruto'nun içini kötü bir his kapladı ve arkasına dönerek bağırdı.
"Kaçın!"
"Shinra Tensei: Bouman!"
İki ayrı şok dalgası, Naruto'nun etrafından dolanarak geçerken ona zarar vermedi. Zira diğer üçüne yönelmişti. Tobirama hala onlara ulaşamamışken, dalgalar birleşti.
Çifte varmak üzere olan Tobirama ellerini uzattı, birleşen şok dalgalarından hiç bir şey olmadı. En azından en başta... derken bir ses duyuldu, kendi içine çökerek ölen bir yıldızın haykırışı gibi.
Bir patlamayla beraber, güneş gibi sıcak bir ısı dalgası her yöne yayıldı. Tavanı çöken mağaranın içindeki Naruto duvara savrulurken vücudunun ısıyla kavrulduğunu ve fiziksel güçle duvara yapıştırıldığını hissetti. Ardından yere düştü, kalıntıların arasına bakarken Itachi ve Nagato ile arasını bir kaya yığının kapamış olduğunu farketti, aynı zamanda kendi tarafında kimseyi göremedi. Kaçmış olmalıydılar.
Ancak daha iyi baktığında yerde yatan birini gördü, saçları ısıdan dolayı yanmışken, kararmış bedeninde yer yer pembeleşmiş deri görünüyordu. Kim olduğunu anlayarak, kırılmış bacağına ve yanmış giysisinin altından akan kanlara aldırmadan ileri fırladı.
"Shikamaru!" diye bağırdı, kırılmış kaburgası iç organlarından birisine batarak.
Göz yuvarları kavrularak akmış olan adam sesin geldiği yöne dönmeye çalışırken, yaralarından kanlar aktı ve açığa çıkmış kırmızı kaslarını kapladı.
"Na...ruto," diyebildi ciğerleri hasar görmüş adam.
"Konuşma, iyileşeceksin!" diyerek güneş mühürlü elini adamın üstüne koydu.
"Temari... ikimizi de ışınlayacak zamanı -diyen adam hırıltıyla nefes aldı- yoktu. Nidaime'ye doğru ittirdim... ama kurtuldu mu?" diye sordu göğsü hafifçe inip kalkan adam.
"Evet, gittiler," diyen Naruto çabalıyordu ancak bir şey olmuyordu. İyileştirme gücünü kullanamıyordu. Ellerini önündeki ceset kalıntısı gibi arkadaşının üstüne koymuş olan genç Uzumaki, varıyla yoğuyla mücadele ediyordu.
"İyi..." diyen adamın göğsü hareket etmeyi kesti.
Shikamaru'nun çakrası sönerek yok olurken Naruto, çaresizlikten ve sinirden titremeye, gözlerinden yaşlar gelmeye başladı... ellerini çekerek ayağa kalktı. O sırada Tobirama tekrar ışınlanmış ve yanına gelmişti. Bir şeyler dedi ama sözcükleri ona ulaşmadı, geldiğini farketmemişti bile.
"Yok et..." diyordu içindeki yaratığın derin sesi.
"Sevdiklerine zarar veren herkesi yok et!"
Bir patlamayla mağaranın tavanından kalanlar yok olurken, dokuz kuyruklu tilki ortaya çıktı ve acı ile nefret dolu çığlığı gecenin içinde yankılandı.
