Bölüm 18 - Gölgeler

94 7 0
                                    

  Loş, yeşil bir ışık devasa salonu aydınlatırken kayalık duvarlardaki girintilerde minik gölgeler oluştururken, bir yandan da mavi sıvıyla dolu üç metrelik insan tüplerine yansıyarak içindekilerin soluk, ölü gibi yüzlerini aydınlatıyordu.
"Sen de kimsin, göster kendini," diyen Shikamaru arkasında bekleyen ninjalara yayılmalarını işaret etti.
Karanlığın içindeki üst kattan aşağı birisi atlayarak ona baktı ve kollarını kavuşturdu.
"Beni duymuş olmalısın," derken, İkinci Hokage eğilerek iki parmağını yere koydu. Etraftaki herkesi sezer sezmez harekete geçerek, kılıcını çekti ve Shikamaru'ya doğru atıldı.
Asuma'dan kendisine miras kalan bıçağı çeken adam, darbeyi engellerken çıkardığı gölgelerle onu yakalamaya çalıştı. Geriye atılan Tobirama üstüne su mermileri fırlattığında ise yana yuvarlanarak bir makinenin arkasına geçti.
"Nidaime olmadığını biliyorum! Konohalı birisine zarar vermezdi, böyle bir işe de girişmezdi!" diyen Shikamaru durumu değerlendirdi. Karşısındaki kişi her kimse, Tobirama'nın tekniklerini kullanabiliyordu. Onu yenmeden Temari'yi çıkaramayacağını fark ederek, Kurotsuchi'ye işaret verdi. Başıyla onu onaylayan kadın, hala havada uçuşan su mermilerinin arasından sıyrılarak zıpladı.
"Yōton: Sekkaigyō no Jutsu!"
Kirece benzeyen madde Tobirama'nın üstüne fırlarken adam bir takım mühürler yaptı.
"Suiton: Suijinheki!"
Etrafını çeviren sular onu korurken, "Bunu yapmayacaktın," diye düşünerek sırıttı Kurotsuchi. Zira yaptığı teknik suyla karışınca çimento gibi katılaşıyordu. Nidaime, hareket edemez bir şekilde kaplanmışken kız ve diğer ninjalar işini bitirmek için ileri atıldı.
"Durun!" diyen Shikamaru, olan biteni anlamıştı. Tobirama bu kadar basit bir teknik tarafından alt edilemeyecek kadar zekiydi. Ne yazık ki geç kalmıştı. Vücüduna kılıçlar saplanan adam bir puf sesiyle yok olurken iki shinobi boğazlarında kesiklerle yere yığıldı. Kanlar içindeki adamlar, iğrenç sesler çıkararak kendi hayat sıvıları içinde boğulmaya başladılar.
"Bu da ne?" diye seslendi, geri çekilen Kurotsuchi.
"İkisi gitti, dördü kaldı," diye bir duyuldu gölgelerin içinden ve iki Tobirama daha belirdi.
Yok olan klonun geride bıraktığı kılıca bakan Shikamaru olan biteni anladı.
"O kılıçlar mühürlü. Bir şekilde Hiraishin'i ilerletmiş olmalı, kendisi geçmeden sadece kılıcını savurabiliyor," diye cevapladı kızı ve bir taktik düşünmeye başladı.
"Çok zekisin," diyen adam ona bir kunai savurdu. Önüne çıkarak onu blokladı bir shinobi, ancak o anda ayağını kaybederek devrildi. Hemen ardından boynunu tutarak inlemeye başladı, yeri kanlar kaplamıştı. Kunaiyi kontrol eden Shikamaru, üstünde bir mühür göremedi. Aklına bir şey gelerek bir toprak tekniği yaptı ve gölgesini uzatarak ölen shinobinin ordaki tozu sildi. Yerde bir mühür duruyordu.
"Yerdeki tozların altında mühürler gizli, kontrol etmeden adım atmayın!" diyerek daha hızlı düşünmeye başladı. O düşünürken, Kagutsuchi ve diğer ninja, iki klonu oyalamaya çalışıyordu.
"Hadi... hadi..." diyerek kendini zorladı. Bu esnada kalan son destek de ölerek, siyah saçlı kızı tek başına bıraktı. Bir saniye sonra Shikamaru fırladı ve duvara çıkarak üst kata gitmeye başladı.
"Yakaladım!" diyerek elindeki bıçağı gölge çakrasıyla yükleyen Shikamaru gerçek Tobirama'ya fırlattı.
"Kagemane Shuriken no Jutsu!"
Fakat mavi zırhlı adam, ondan kolayca savuşurken bıçak yere saplandı.
"Hayal kırıklığı," diyen Nidaime saldırmaya hazırlanıyordu ki altındaki yer parçalanınca ikisi de zemin kata düştü.
"Güzel hareket. Artık gölgelerin içinde değilsin, bakalım ne yapacaksın?" diyen Shikamaru ayağa kalktı. Ne de olsa yukarı giderken, Kurotsuchi'ye el işareti vererek üç saniye sonra bulunduğu noktayı yıkmasını istemişti.
"Bir şeyi atlıyorsun," diyen Tobirama'nın gözünde ölümün soğuk pençeleri ışıldıyordu. Kılıcını savurdu, zira Shikamaru bir mührün üstünde duruyordu... ve çürümüş bir yeşil ışıkla kaplı zemin, sıçrayan kanlarla kızıla boyandı.  

Naruto - Savaş ve BarışWhere stories live. Discover now