Yaralı olarak, yere dizini koyan Naruto karşısındaki yaratıklara baktı. Kurama ve içindeki karanlığın vücut bulmuş hali, onu indirmekte zorluk çekmemişlerdi. Kötü haline eskiden olduğu gibi yaklaşmayı denese de işe yaramamıştı. "Neden bunu yapıyorsunuz? Ben ölürsem sen de yok olacaksın!" diyerek kötü versiyonunu işaret etti. "Senin de arkadaşım olduğunu sanıyordum," diyerek Kurama'ya döndü. "Şimdi kötü olan ben oldum, değil mi, Bay Mükemmel?" diye alayla cevap veren Karanlık Naruto, ciddileşti. "Bu kendini beğenmişliğinden iğreniyorum." Bunları dedikten sonra üstüne fırlayarak bir yumruk daha savurdu ve onu geriye yolladı. "Senden nefret ediyorum!" diye bağırdı bir yandan.
-------------------------------
Bu esnada Kakashi ve Karin ise, mezarlıkta durmuş karşılarındaki adama bakıyorlardı. Gardiyan'a bir soru sordu Kakashi fakat cevap alamadı, transa geçmişe benziyordu. "Bir şey seziyorum," dedi Karin, arkalarındaki koridora bakarak. Kakashi arkasına bakınca, yürüyerek yavaşça gelen bir adam gördü. Karanlığın içine neredeyse mükemmel biçimde karışmış bu ziyaretçinin üstündeki giyside kırmızı bulutlar görünüyordu. "Bu hissi iyi biliyorum," diyen Kakashi odadan çıkmaya koyuldu. "Onu ben hallederim. Naruto'ya iyi bak ve kapıyı ne olursa olsun açma," dedi. Gri saçlı efsanevi ninja üstündeki yolculuk pelerinini bir köşeye fırlatırken arkasından büyük bir gürültüyle kapılar kapandı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kolay sinirlenen bir insan değilim fakat yaptıklarınız ve Obito'nun kılığına girmiş olmandan dolayı şu an kendimi pek dizginleyebildiğim söylenemez," derken, kaşları öfkeyle çatılan adamın vücudundan çakra yayılmaya başladı. Alışkanlıktan dolayı kapadığı göz bandını kaldırırken, altından sharinganı belirdi. Bir yandan diğer gözündeki sharingan da aktifleşti ve bir Susanoo peydahlandı. Mükemmel değildi, zira Kaguya savaşındaki versiyonu, Obito'nun ona verdiği geçici bir hediyeydi sadece. Ancak içindeki bijuu çakrasını da katınca, mükemmel olmasına ihtiyacı kalmıyordu. "Bitirelim şu işi," diyen Obito kılığındaki adam yüzündeki maskeyi çıkarırken, kapalı gözünün olduğu yerde bir rinnegan belirdi. İki adam, son ölümcül danslarını ederken, kapının arkasındaki Karin, patlamalarla beraber sarsılan tavandan dökülen toza baktı.
-------------------------------
Anıların içinden çıkmış Tobirama, olan biten her şeyi kavramıştı. "Demek işin aslı," bu diye düşünüyordu ki, arkasındaki kapı bir patlamayla beraber fırlayarak karşıdaki duvara yapıştı. İçeri bir çok maskeli ninja girererek etrafını çevirdi. Ardından yavaşça bir adam gelerek ona baktı. "Eninde sonunda bunun olacağını biliyordum. Öldürün onu," diye emir vererek arkasına yaslandı ve adamın üstüne atılan katilleri izlemeye koyuldu.
-------------------------------
"Unutmayın, çalıştığımız gibi," diyen Temari devasa yelpazesini savururken, bir kaç tane Konoha ninjasını parçalara ayırdı. "İşe yarasa iyi edersin," dedi, Choujuro. O sırada lanetli mühre sahip ninjalar fırlayarak etrafa yayılmaya başladı. Bir avuç kalmış olan Kirigakure ninjaları onlara dayanmaya çalışıyordu fakat çok geçmeden geriye ittirilmeye başladılar. "Çok fazlalar, geri çekilin!" diye emir verdi Choujuro. Beş gruba bölünen Kirigakure ninjaları, şehrin içine doğru giderken, Konohalılar da onları izlemeye koyuldu.
Evet, savaş yeryüzünün dört bir yanına yayılmıştı. Çok geçmeden, Beşinci Dünya Savaşı sonucuna ulaşacaktı. Zira, insanlığı, geri dönüşü olmayan bir yola sokmuş olan olaylar zinciri başlamıştı.
