Merhaba.
Başlığı okuduğunuz gibi bu bölümden sonra Training'e kısa bir ara vermek istiyorum. Bölümlerin uzun aralarla gelmesinden de anlayacağınız kadarıyla artık Training'e karşı olan o eski ilhamımı kaybediyorum. Bir şeyler yazmakta zorlanıyorum ve zamana ihtiyacım var. Bu durum her kitabımda başıma geliyor, ve en fazla bir-iki hafta da toparlanabiliyorum. Biliyorsunuz, Lullaby adında bir kitabım daha var ve ona bölüm yükleyebiliyorum. Bu durum Training'te oldu. Söylediğim gibi, sanırım ona karşı ilhamımı kaybediyorum. Ama hala dört gözle yb bekleyen varsa, söyleyeceğim tek şey, biraz zamana ihtiyacım olduğu. Sizleri seviyorum ve sizler için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımı bilmenizi istiyorum.Şimdiden bu bölüm için hepinizden özür dilerim, ama artık bunun olması gerekiyordu. Aklımda hep bu vardı fakat bir türlü o ortamı sağlayamamıştım. Şimdi direkt oradan başlatacağım.
İyi okumalar!
***
[BİRKAÇ GÜN SONRA]"Rahatsın, değil mi Skylar?"
Neymar kızarık ve şişmiş gözleriyle bana bakıyordu. Onu bu halde görmek, beni olduğumdan daha da kötü hissettiriyor, kendimi bir bebeği karnımda taşıyamayacak kadar beceriksiz bir varlık olarak görüyordum.
Başımı salladım ve bakışlarımı pencereden vuran güneş ışıklarına döndürdüm. Göz yaşlarım yanaklarıma doğru akıyordu.
"Skylar yapma."
Ellerimi tutuyordu. Bakışlarımı ona çeviremiyordum çünkü ondan utanıyordum. Yüzüne bakamıyordum. Hemen şimdi beni bırakıp gitse, kal diyebilir miydim?
"Ağlama, sana yalvarırım yapma."
"Nasıl dirençli olabileceğimi düşünüyorsun?" dedim ve ona döndüm. "Onu kaybettim Neymar, hepsi benim suçum! Onu yaşatmayı başaramadım!"
O ellerimi yeniden kavrarken ben sessizce fısıldadım.
"Ben dünyanın en beceriksiz annesiydim."
Başını olumsuz yönde salladı ve "Böyle düşünme, hiçbiri senin suçun değildi. Bebeği onlara açıklamak için biraz daha bekleyebilirdik."
"Anlamıyorsun Neymar! Kafamda bir sürü şey kurdum ve yine psikolojik olarak çöktüm! O akşam ki gibi! Onu kaybettiğimi düşündüğüm o akşam gibi! Tek farkı, o zaman Beatrisa beni bırakmamıştı!"
"Kendine kızgınsın ve bu yüzden çok yanlış düşünüyorsun!" diye bağırdı.
"Neden itiraf edemiyorsun Neymar! O benim hatam yüzümden bizi bıraktı ve gitti!"
"Çünkü buna inanmıyorum!" diye bağırdı ve kapıya doğru yürüdü. "Senin biraz yalnız kalmaya ihtiyacın var Skylar!"
Kapıyı sertçe kapatıp odadan çıkmıştı.
Lanet olsun.
Ağlamaya sessizce devam ettim. Yorganım ıslanırken, boğazıma kadar dolduğumu düşünüyor ve içimi birine dökmem gerektiğini hissediyordum. Bebeğimi kaybettikten sonra bir de sevdiğim adamı kaybetmeyi asla kaldıramazdım. Gözlerim komodinin üzerindeki küçük defteri ve kalemi fark ettiğinde, hızla bir şeyler yazmaya başladım.
[Christina Perri - Human ile okuyabilirsiniz]
"Sanırım bir şeyin doğruluğuna inanmamak için kendimi ancak bu kadar zorlayabilmiş, kandırabilmiştim. Hele de bu, yaklaşık üç aydır karnımda taşıdığım, binbir zorluklarla ailemden sakladığım, hayatta tutabilmek için dört kolla sarıldığım bebeğimi tek hatamla kaybedişimse eğer, kendimi kandırmak bir çıkış yolu gibi gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Training [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI
FanfictionReal Madrid ve Cristiano Ronaldo sevdalısı Skylar, Camp Nou'da top toplayıcılığı yapan babasının sakatlanması üzerine onun yerine çalışmaya başlar. Nefret ettiği takımın stadında çalışmak onu çok zorlar. Üstüne birde ukala bir 11 Numara ile uğraşmak...