XVI.

6.5K 270 44
                                    


"Selam!"

Neymar gülümseyerek yanıma ilerlediğinde, korku dolu gözlerimle etrafa bakındım. Eğer mahalle sakinlerimiz onun şu hüper süper yakışıklı, yetenekli ve yıldız futbolcu Neymar olduğunu anladıkları an, etrafımız meraklı insanlarla dolardı. Ayrıca, mahallemde tanınmış biri olduğumdan, bu olay babamın kulağına bile giderdi. Babamın kulağına gitmesi, bizim biteceğimiz anlamına geliyordu.

Onu omuzlarından tutup geldiği yere geri ittirdim. Tişörtümün yakasına astığım güneş gözlüğümü ona taktım. Tanınmaması gerekiyordu. Kendi iyiliği için.

"Burada ne aradığını sorabilir miyim acaba?" dedim sıkıntıyla saçlarımı geriye sürerken. Neymar sırıttı ve güneş gözlüğümü gözlerinden çıkartıp inceledi.

"Hey! Şunu taksan iyi olur. Ayrıca bana cevap vermelisin" Gözlükleri yeniden gözlerine yerleştirdim. Ellerini cebine koydu ve duvara yaslandı. Rahatlığı beni rahatsız ediyordu.

"Skylar Steeller adında bir kızı arıyorum. Kendisi bana, erkek arkadaşına evde kalacağını söylemiş, birlikte zaman geçirme teklifini geri çevirmişti. Ama şuan görüyorum ki, kız arkadaşıyla dışarıya çıkıyor" dedikten sonra üstüme daha dikkatli baktı. Tişörtünü tanımış olacak ki; " ... ve üstünde benden çalıntı bir tişört var"

Birden savunmaya geçtim.

"Çalıntı değil! Sadece ödünç aldım!"

Sırıttı ve bana yaklaştı. Hala birilerinin bizi görebileceğinden korkuyordum. Onun yakasındaki gözlüğü aldım ve taktım. Biraz büyük geliyordu.

Neymar yine güldü ve tişörtünün ucundan tuttu.

"Çalıntı ya da ödünç olması umrumda değil, istersen tüm dolabımı sana açabilirim. Benim olan herşey üstünde oldukça güzel duruyor" Sesi ruhumu gıdıklarken, dışımdan gülümsedim. Ne kadar şanslı olduğumu düşünmemek elde değildi. Neymar ile çıkıyordum, beni seviyordu ve şuan bana iltifat etmişti. Vay canına!

"Benim gözlüğümde senin üstünde gayet iyi duruyor Neymar" Cümlemden hemen sonra güldü. Gözlüğü indirdi ve ela gözleriyle bana baktı.

"Yalan söyleyemeyen gözlerini, şu güneş gözlüğünün siyah camından bile görebiliyorum" Güldüm. Nasıl da anlayabiliyordu?

Ben gülmeye devam ederken, o beni izliyordu. Dikkatle ...

Kendimi susturmaya çalıştım ve "Ne?" dedim. Gülümsedi, ardından da baş parmağıyla dudaklarımı iki yana çekerek beni güldürmeye çalıştı.

"Şu tatlı gülüşünü yıllarca izleyebilirim Sky, hiç sıkılmadan ve yorulmadan" Bunca iltifatından sonra neler olacağını merak ediyordum. Birşey isteyeceğini düşünmemek elde değildi.

Sol kaşımı kaldırdım ve kollarımı bağladım.

"Hazırım, söyle Neymar"

Birden gülmeye başladığında, düşündüklerimde gayet haklı olduğumu anlamıştım. Birşey isteyecekti. Güldüğüne göre de, pek kabul etmeyeceğim türden birşey.

"Nasıl da anladın beni, işte tüm çiftler böyle olmalı. Biri, diğerinin ne yapmaya çalıştığını hemen anl.. " derken lafa atladım; "Uzatma sevgilim, söyle"

Birden ciddileşti ve "Sen ne dedin?"

"Ne ne dedim?"

Gülümsedi; "En son cümlen, orada bir kelime kullandın"

"Söyle, dedim"

Neymar sıkıntıyla nefesini verdi ve ellerimi tuttu.

"Söyle'den önceki kelime"

Training [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin