VIII.

8.2K 289 59
                                    

NEYMAR'IN AĞZINDAN

"Güzel bir gündü, değil mi ama?" dedim. Sky'dan cevap gelmediğinde içerisinde telefonumu aradığım çantamı bıraktım ve ona döndüm. Uyuyordu.

Üşüyebileceğini düşündüğümden çantamdaki takım elbisemin ceketini çıkarıp üstüne örttüm. Birkaç saniye öylece onu izledim.

O çok güzeldi.

Doğaldı.

Kendi gibiydi.

Benim gözüme girmek için bir çaba harcamıyordu. Ve sanırım beni ona doğru çeken şeyde buydu. Çünkü tanıştığım her kız, benim ona değer vermem için elinden geleni yapardı.

Başımı salladım ve kendime gelmeye çalıştım. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp müzik dinlemeye başladım. Herkes uykulu gibiydi. Benimse gram uykum yoktu. Gözlerimi kapatıp kendimi koltuğa yasladım.

Skylar'ı öptüğüm, ardından da onun beni öptüğü anlar gözlerimin önüne geliyordu. Gülümsedim.

Omzumda bir baskı hissettiğimde, gözlerimi açtım ve sağ yanıma doğru baktım. Sky yine omzuma doğru yaslanmıştı.

...

Gözlerimi açtığımda herkesin ayaklanmış gidiyor olduğunu gördüm. Vay canına! 4 saatlik yolculuğun hepsini uyumuş muydum? Uykumun olmadığını sanıyordum.

"Haydi şampiyon. Evimize geldik" dedi Leo (Messi) saçımı karıştırırken. Başımı salladım ve Skylar'ın başını omzumdan çektim. Kulaklıklarımı çıkarıp çantama koydum.

Onu uyandırmam gerektiğini biliyordum. Kolundan dürtmeye başladım. Pek uyanacağa benzemiyordu.

Beni haksız çıkarıp gözlerini açtığında şaşkın bakışlarla bana baktı. Gülümsedim ve "Gidiyoruz Sky. Uyan artık" dedim. Başını salladı ve üstüne örttüğüm ceketi giyerek ayağa kalktı.

Birlikte sorunsuz bir şekilde uçaktan inmiştik. Sallana sallana ve dengesizce yürüdüğünü görüyordum. Her an düşebilirdi. Ona yaklaştım ve dikkatle onu izledim. Uykuluyken bile güzeldi. Ne diyordum ben?

Yere doğru yığılırken hızlı bir refleks ile onu tuttuğumda güldüm. Biliyordum. Hala uykusu vardı. Çantamı koluma astım ve onu kucağıma aldım. Sanırım bu akşamlık benim misafirim olacaktı. Evinin nerede olduğunu bilmiyordum ve böyle uyumaya devam ettikçe öğrenemeyecektim de.

Şansımıza hiçbir kameraman yoktu. Diğerlerinin tuhaf bakışları arasından sıyrılıp kendi arabama doğru yürüdüm. Sergi'nin önünden bilerek geçmiştim. Onun, Skylar'dan uzak durması gerekiyordu. Takım arkadaşım ile kötü olmak istemezdim. Hey, Belki de o da benim için aynılarını söylüyordur.

Skylar'ı arka koltuğa yatırdım ve kapıyı kapatıp kendi yerime geçtim. Arabamı çalıştırdım. Uykusunda konuştuğunu duyduğumda aynadan gülümseyerek ona baktım.

...

Saat 03:45 AM'di. Neredeyse sabah oluyordu.

Evime varmıştım. Önce kapıyı açtım ve çantamı içeriye bir yere attım. Hemen ardından koşup yeniden arabama döndüm. Sky'ı kucağıma aldım ve arabamın kapılarını kapatıp kilitledim.

Eve girdiğimde kapıyı ayağımla kapayıp Skylar'ı yukarıya kata, Rafaella'nın odasına götürdüm. Tek dağınık olmayan oda orasıydı çünkü. Ve ayrıca, kendi odama götürecek halim yoktu herhalde. Belki de vardı? .. Sanırım susmalıyım.

Training [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin