Training [Written by; Neymarable] TAMAMLANDI

XXX.

Merhaba.
İyi okumalar!

MEDIA; Skylar ve Ashley, PSG forması giyiyorlar ama neyse djdkskjd

[İKİ AY SONRA]

"Hey! Şu dört numaralı oyuncu sanırım kavga çıkarmak istiyor." dedikten sonra oturduğum yerden kalkıp herkes gibi sahada olup biteni anlamaya çalıştım. Kucağımdaki telefonum birden yere düşmüştü.

"Ah, lanet olsun!"

Telefonumun darbe alıp almadığını kontrol ettikten sonra onu oturduğum yere bırakıp sahadakilere döndüm. Ashley de benim gibi, üstünde 11 numaralı FC Barcelona forması ile ayaktaydı.

"Amacı Juninho'ya kırmızıyı aldırmak." dedi heyecanla. Sahada olanlara bakılırsa evet, amacı tamda buydu. Ve benim şu an sinirden gözü hiçbir şeyi görmeyen sevgilim bu planlı tahriğe karşılık veriyordu.

"Şu dakikalarda Neymar gibi kilit bir oyuncunun oyundan çıkması kötü olur, durum 1-1." diye ekledi Ash.

Bu sıralar futbolla en az benim kadar ilgileniyordu. Bu benim açımdan güzeldi. Eskiden bu konuları konuşmaya başladığımda bana sıkıcı olduğumu söylerdi, fakat şimdi konuyu kendisi açıyordu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun, orospu çocuğu!" diye bağırdım. Bunun nedeni o dört numaralı kancığın Neymar'ı ittirmesiydi ve bu ittirme sonucunda o yere düşmüştü.

Bu sefer her taraftar gibi tribünlerde oturmayı istediğimizden küfürlerimi kimse yadırgamıyordu. Fakat o önemli isimlerin de içerisinde olduğu bölümde oturup bu kötü kelimeyi kullansaydım, herkes çatık kaşlarla bana bakardı.

Neymar yerden sinirle kalkıp dört numaralı oyuncuya yaklaşırken, içimden oyuncuya fazla bir tepki vermeden oradan uzaklaşmasını diliyordum. Yoksa hakem ona ikinci sarı karttan kırmızı kartı verip, maçtan atardı.

Leo ve Suarez onu sakinleştirmek için yaklaşırlarken, o hakeme dahi aldırmadan dört numaraya kafa attı. Üstüne bir de adamı yere ittirdi.

"Tanrım! Neymar ne yapıyorsun!" diye bağırdı Ashley. Dikkatle dinlediğimde yanımdaki taraftarların da bu cümlenin benzerini söylediklerini duyabiliyordum. Ben sakin kalıp hakemin kararını bekliyordum.

Neymar hakemin kararını dahi beklemeden sahanın dışına doğru yürümeye başladı. Onu hakemin yanına götürmeye çalışan Dani'yi de itti ve sinirle sahanın kenarına geldi. Ona uzatılan su şişesini ensesinden aşağıya döküp hızlı adımlarla soyunma odasına indi.

Hakem tabiki kırmızı kartı havada tutuyordu.

"Siktir!" diye bağırdım ve telefonum ile çantamı kapıp soyunma odasına inmeye karar verdim. Ashley ne yapacağımı bildiğinden arkamdan sadece öylece bakmıştı.

Hızla koltuklar arasından geçtim ve merdivenlerden çıkıp stadın iç kısmına girdim. Her zaman dolu olan bu bölüm, maç hala devam ediyor olduğundan bomboştu.

Buradan hızlı adımlarla geçip soyunma odalarına doğru koştum. Herhangi bir güvenlik tepkisine karşı çantamdan Neymar'ın boynuma takmamı söylediği o kartı çıkartıp taktım. Üstünde resmim vardı ve adım ile birlikte her alana girişe izinli olduğum yazıyordu.

Tahmin ettiğim gibi birkaç güvenlik karşıma çıkıp bu alana giremeyeceğimi söylediler. Tabiki kartımı onlara gösterdikten sonra soyunma odasının koridoruna girdim.

Konuşma sesleri geliyordu. Yürümeye devam ettim ve az sonra soyunma odasının kapısında karşıma çıkan siyah takım elbiseli adamları geçmeye çalıştım.