V.

8.7K 329 56
                                    

Bu sabah erkenden kalkmış, erkenden stada gelmiştim. Onlardan önce burada olmam gerekiyordu. Hemen kendime bir iş bulup onunla uğraşmalıydım. Takımdan ne kadar uzak olursam, o kadar iyiydi. Onlarla çalışmak istemiyordum artık. Çünkü kiminle olsam, Neymar'ın üzerimizde gezdirdiği tuhaf bakışları beni deli ediyordu.

Personellerin denetleyicisi olarak adlandırdığım Bay Anderson'ın yanına gidip bana bir görev vermesini bekledim. Takımla çalışmak dışında herşeyi kabul edebilirdim.

Sıra bana geldiğinde beni baştan aşağıya süzdü ve sakalını kaşıdı.

"Sen şu bacağını kıran Gerard'ın kızısın, değil mi?" dedi. Başımı evet anlamında salladım ve "Evet" dedim.

"Peki .. Skylar Steeller. Sen malzeme deposunu düzenle bakalım" dedi. İsmimi kimlik kartımdan bakmıştı. Başımı salladım. O da yanımdan uzaklaştı.

Malzeme deposu aslında onların çokça uğradığı bir yerdi. Ama Neymar'ın oranın kapısından bile bakacağını sanmıyordum. En azından onlarla çalışma görevi vermediği için sevinmeliydim. Bay Anderson biraz sinir bir tipti.

Hızlı adımlarla depoya girdim. Gün boyu da buradan çıkmak istemiyordum. Beni göremeyince gittiğimi falan sanar, peşimi bırakırdı.

Epey uzunca bir odaydı. Her iki yana konumlandırılmış raflarda birçok antrenman aleti vardı. Ama içeride biraz dağınıklık vardı. Onları hemen yerleştirip geri kalan zamanımı da burada oturarak geçirebilirdim. Tanrım, çok sıkıcı olacak.

Etraftaki topların birkaçını alıp tekerlekli sepetlerin içine koydum. Diğerlerini de kucağıma sığdırmaya çalıştım. Başarmıştım. Yavaş ve dikkatli haraketlerle sepete doğru yürüdüm.

"Selam!"

Birden tüm topları düşürdüm ve sesin geldiği yöne baktım. Kim olduğunu sesinden anlamıştım. Neymar'dı ve antrenman giysilerini giyiyordu. Ah, lanet olsun!

"Çıkar mısın lütfen. Burada işimi yapmaya çalışıyorum" dedim dışarıyı göstererek. Gülümsedi ve "Tamam. Çıkacağım ama lütfen beni bir kez dinle"

Saçlarımı geriye sürdüm ve "Hayır. Şimdi çıkar mısın lütfen?" dedim. Neymar dudaklarını yaladı ve "Çıkmayacağım Skylar. Sen beni dinleyene kadar çıkmayacağım buradan"

"Öyle mi? O zaman ben çıkarım" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Güldü ve bana yetişip geriye ittirdi. Hızla koşup kapıyı kapattı. Bu oğlan beni güldürüyordu. Çıkamayacağımı falan mı sanıyordu?

"Kimse çıkmıyor. Beni dinleyeceksin Sky. Yeter artık" dedi. Güldüm ve "Seni dinlemeyeceğim Neymar. Bana istemediğim birşeyi yaptıramazsın" dedim ve kapıya doğru yürüdüm. Peşimden gelmemesi beni şaşırtmıştı. Kapıyı açıp gidecektim.

Kapının yanına vardığımda tokmağı açmak için çevirdim.

"Git bakalım. Gidebilecek misin?" dediğinde şaşkınlıkla kapı tokmağını çevirmeye devam ettim. Açılmıyordu. Ve bu tokmağın bu kapıyı açmak için koyulduğunu da sanmıyordum.

"Bu kapı sadece dıştan açılıyor Sky. Biri bizi bulana kadar buradayız" dedi gülerek. Sinirle ona döndüm ve karşısına geçip onu ittirdim. O sadece sırıtıyordu.

"Hemen çıkar bizi buradan!" dedim sinirle. O ise güldü ve "Nasıl yapmamı istiyorsun Skylar? O demir kapıyı tek yumrukla açabilecek kadar güçlü değilim, henüz" dedi sırıtmaya devam ederek.

"Sen! .. Sen!" dedim sinirle bağırarak. Kaşlarını kaldırdı. "Sen! .. Tanrım! Sen kocaman bir salaksın! Şuan aşırı derecede sinirliyim ve seni öldürebilme potansiyeline sahibim!" dedim. Güldü. Ben ise sinirle parmaklarımı saçlarıma geçirdim.

Training [Written by; Neymarable] TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin