Yemek

52 6 3
                                    

karşınızda yeni tarzı ile selin ..

çok geç yazdım farkındayım geçikti güm için kusra bakmayın .:'(

BENİ YANLIZ BIRAKMAYAN BÜTÜN OKURLARIMA SEVGİLER OXOX ..

Saat 23.30 olmuş. . bir kaç tur pes oynadıktan sonra biraz televizyona göz gezdirdik. .
" hadi iyi geceler kardeş. ben kaçar. " dedim ağır adımlarla merdivenleri tırmanmaya başladım. .son kata yaklaştığımda telefonum titremeye başladı. .uyuşuk hareketlerle elimi cebime atıp telefonu çıkardım. Ekranda 'uyuz Uras.' yazısını görünce kaşlarım çatıldı. tamda uyumaya giderken..Ekranı kaydırıp cevapladım

"efendim başımın belası " dedim

" ne o kızgınsın yine.? "

" sadede gel uyuzum ya çok yorgunum yatacağım. "
" yemek sözün vardı . Hazırlan 10 dakikaya kapındayım. " dedi herzaman ki küstahlığıyla.
telefonu kulağımdan ayırıp saate baktım.

"Uras gözlerim bozulmadıysa ve güneş ile ay yer değiştirme kararı almadıysa, sorması ayıp biz gece yarısı ne yemeğe gideceğiz?"
" gözlerin bozulmadı ve o dediğin güneş ay falan o..onlarda olmadı. Sözler önemlidir benim için küçüğüm. şimdi hazırlan in köşeyi dönüyorum. .Bak bekletilmeyi hiç sevmem acele etsen iyi olur. " dedi ve telfondan dıt dıt sesleri yükselmeye başladı. odunsun Uras, balta girmemiş ormansın ya , kütük. .

Odama geçtim. Dolabın kapısını açıp bekledim. ne giyeceğime karar verdiğim anda telefonum titreyerek masadan düşmek üzereydi.
Ne yani 15 dakika çok mu bir bayanın kıyafet seçmesi için.
Bulduğum v yaka swit ve İspanyol paça kotu giyinip hızla odadan çıktım. evden çıkmadan son bir kez daha salona geçip Eray'a baktım. elinde kumanda uyuyordu. Haksızlık en sevdiğim sahne bu ama ben izleyemeyeceğim.. Bir insan uyurken neden bu kadar tatlı olur ki. . Sağ kolunu kendine yastık yapmış sol kolu koltuktan sarkmış sırt üzeri yatıyordu. parmak uçlarımda yürüyüp yanına geldim. sürekli titremekten kafayı yiyen telfonumu çıkarıp aramayı sonlandırdım. kameraya girip Eray'a yaklaştım. selfie time . ilk fotoğrafı yanak yanağa çektim. İkincisinde dudaklarımı onu öpecek gibi yapıp çektim. Üçüncü foto için yerimi ayarlarken Uras yine başladı aramaya. . Hızla yerden kalkıp kapıya yürüdüm. anahtarımı alıp çıktım evden. . Dışarda ipini koparmış köpekler gibi sağa sola koşturan Uras ile göz göze gelince yusuf yusuf etmedim değil yani... sıktığı çenesinden bir damar seğirip duruyordu. Hızla bana doğru adımladı.
" nerdesin sen ? Allahtan bekletme dedim. " dedi.
" kusra bakma uykulu halimle anca bu kadar bay ukala. . Bu saatte yemek mi olur. ? " diye sorduğumda yüzünde tek bir hareketlilik olmazken bana biraz daha yaklaştı. Bana doğru eğilip konuşmaya başladı.
" Bizim için bilinen hiç bir kural uyumlu değil küçüğüm. . Tanışmamız bile normal olmazken yemek yememiz neden normal olsun ki ?" sözleri son bulduğunda tam bir pic gibi gülümsüyordu.
" haklısın bay ukala " dedim onun gülüşüne eşlik ederek. .
Bir kaç adım uzaklaştı. Gözlerini üzerimde tekrar gezdirdi. Yüzünde memnunsuz bir ifadeyle
"sabah ki şortlarından yok muydu başka ? " dedi ukalaların kralı. .
" O tarz şeyler benlik değil. Zaten bende senin bildiğin kızlardan değilim uyuzcum. ."

" Uyuz 'cum' çok samimiyiz bakıyorum da."

Arabaya atladık yaklaşık 15 dakika sonunda sahilde köfte ekmek satan bir seyyarın yanında durduk.
İşte benim adamım. Kız ruhundan çok iyi anlıyor öyle böyle değil. Allah'ın kütüğü. . Kazma ya ..
Aklımda ki düşüncelerle Yüzümdeki gülücüğe engel olamadım.
" Ne o çok begendin? Değerini bil burası benim özel mekanım öyle herkesi getirmem. " dedi
'ciddi misin ?'bakışları attığım da kaşlarını havaya kaldırıp. başını salladı.
"tamam hadi yemegimizi yiyelim. Yoksa uyuyacağım "
" Onu da yaparız " dedi çarpık gülücüklerinden gönderdi.

İMKANSIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin