Her türlü yardım ve destekten ötürü
esra2907 ve rabelemine ye teşekkürü borç bilirim. .
Neden artık herkes ona benzer oldu ki .. Yıllardır değilde neden şimdi ?neden sürekli baktığım yerde görür oldum?
öyle sıcak öyle derin ve içinde bir çok anlamlar gizli o mavi gözlerine baktıkça okyanusun dibine vurmuşum gibi hissediyorum.
elimde bitmek te olan şişen in son damlalarını da bardağıma kattım. hafiften dumanlı başımı yaşayacak bir yer aradım. sonra sandalyede biraz daha yayılıp kafamı masaya koydum. Neredeyse sabah olmuştu ve ben hala içiyordum.
İçimdeki yangınlar sönsün diye bedenimi bile ateşe vermeye razıydım.
" zaman ilaçtır diyorlar. Sıçarım lan zamanınıza. . neden bende bir işe yaramıyor.."
kaç yıl oldu ?bir ?iki??üç? hıh. . 4 yıl oldu lan koskoca dört yıl . dile kolay onu Enson üç sene önce o kafede görmüştüm. bir dahada gitmeye takip etmeye yüzüm olmadı zaten. yanında ki puşt ona sarılmıştı. benim uzaktan bakmaya bile kiyamadigim minik bedene sarılıyordu. o gün aslında aşkın yasak olduğunu anlamıştım bana .. adını koyduğum gibi yasaklı prensesim bana aşkı yasaklamisti. kimseyi kabul etmeyen aşağılık gönlüm ona teslim olmuştu. .. ne yine asiktim ki . Maviş gözlerine mi ? yanımda kedi yavrusu gibi kıvrılarak uyumuş olan bedenine mi asiktim. . yoksa tenine inat siyah saçlarına mı? benim sert dünyama göre aşırı kırılgan degilmiydi. . peki neyine asiktim. saçmaydi işte hersey gibi bu da çok saçmaydi. .
Hergün ondan güzel ,ondan sexi kızlar giriyordu hayatıma .. neden o ? güzelde değildi üstelik. güçlü desem değildi. Sanki güç kelimesine inat yaratılmıştı. inadına kırılgan inadına zarif inadına zayıf. .. ve Korkak.
Bu yüzden degilmiydi zaten karşısına bile cikmamam. . ? karşısına çıkıp adını bile ogrenmemistim. biliyordum eğer onunla ilgili daha çok şey bilirsem onu kendimden uzak tutmayacağımı biliyordum. ne kadar onu korumaya çalışacak olsamda o benim dünyada parçalanırıdı. mafyaligim bile onu uzmeye yeterli.
Onu ikinci görüşme sahildeydi.. Hemen onla ilgili görüntüler aklıma hücum etti.
üzerinde kapsunlu siyah bir hırkayla sahilde yürüyordu. .Hafiften yağan yağmur tüm şehri ıslattığı gibi Onu da ıslatıyordu. rahatsız olup kuru bir yere geçmesini Beklerken kapşonlusunu çıkartıp yüzü gökyüzüne dönük olduğu yerde dönmeye başladı. Diğerleri gibi değildi .. saçını makyajını önemsemiyordu. .zaten makyaj yaptığını da sanmıyordum.. Olabildiğince doğal kalıyordu...
Dönmekten başı dönünce yavaşça oturabilecek bir yer bakındı ...her yer çamur du yüzündeki gülümseme bir an bile kaybolmadan salıncaklara yöneldi ...ince yağmurun altında oturduğu salıncak ta kollarını açmış bir şekilde sallandı... hafiften öksürmeye başladığında kalkıp gitmişti ...O günden sonra bir süre onu görememiştim ...
"abi yeter içtin. Tunç abiye haber verelim"
sözlerin aklımda ki tüm o güzel anıları benden uzaklaştırdı... Sinirle elimdeki bardağı masaya vurup
"Sikerim lan seni. git işinle ilgilen... Tunç'u arayanı vururum.. " derken Ellerim barmenin yakalarındaydı. Onu kendime çekip kafayı gömdüm...
yine bir süre daha içtim. ...�çine battığım onca pisliğe rağmen aklımda o olduğunda kendimi bütün pisliklerden ayrılmış hissediyordum...
ve o aptal barmen beni şimdi tekrar o pisliklerin içine saldı ...
mekana girmeden önce depolarda katliam yapıp gelmiştim buraya... bana ihanet etmeye kalkışani Asla affı yoktu ....affetmem işte ihaneti kim yaparsa yapsın bedelini mutlaka öderdi ..Yine öyle olmuştu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionAşkın yasak olduğu gönüllerde aşkı yaşamak için çırpınıp duran iki genç kalp