Multimedia:
Ömer Karaoğlu - Şehit TahtındaKlip İslamî filmlerden alıntılarla oluşturulmuş.
En başındaki olay Ashab-ı Kehf filminden.
Güzel uyarlanmış, izlemeyenlere tavsiye ederim.🌙🌙
Ne kadar kaçmak, yoksaymak istesen de geçmişin bir gölge gibi üzerinde oluyor.
Dünya ise çok küçük.
Şuan yaşadığımın bir tevafuk olmadığının bilincinde olsam da, bunları düşünmekten alıkoyamadım kendimi.
Belki seneler sonra..
Ama birgün, karşılaşacağım birileriyle bir yerlerde.
Ve sorgulanacağım.
Sorgulanması gereken onlar olduğu gerektiği halde.
Niye mi böyle giyindim?
Niye mi bu kılıktayım?
Kafayı mı yedim yoksa?
Kafalarında delice sorular.
Sorgularının muhatabı kendileri olmalıyken hep banalar.
İşte şuan, bu soruları barındıran bir gözün hapsi altındayken bunları düşünüyorum.
En sonunda rahatsız oldum bu anlamsız sesizlikten.
"Neden buradasın?"
"Asıl sen neden buradasın?Neden bu kılıktasın?"
Ah, ben demiştim.
Keşke haklı çıkmasaydım.
"Benim neden burada olduğum ve kılık kıyafetim seni zerre ilgilendirmez.Şimdi söyle neden ve nasıl buldun beni?"
"Tabiki telefon sinyalinden.Aslında ailen parasız kalıp akıllanman taraftarıydı bir süre, bende o yüzden zorlada olsa frenledim kendimi bugüne kadar.Ama daha fazla dayanamadım, geldim.Bırak bu saçmalıkları artık evine, kendi dünyana dön.Sen bu mahalleye, bu yaşantıya ait değilsin."
"Saçmalık mı?Nedir o saçmalık olan?Asıl saçma ve yalan olan sizin hayatlarınız.Ben gerçekleri gördüm, öğrendim ve yaşıyorum.Bana ve yaşantıma saygınız dahi yoksa gölge yapmayın hayatımda.Anne ve babamada iyi dileklerimi ilet."
Oturduğum yerden bir hışımla kalktım.Ve önünden geçerek gitmeye kalkıştım ama gidemeden tuttu kolumdan.
Kolumdan?
Kurtardım kendimi hemen ellerinden.
"Ne cüretle tutuyorsun kolumu?Macera olsun, değişiklik, tarz olsun diye mi giyindim ben bu şekilde sence?"
"Ben..Özür dilerim.Gitme diye biranda tuttum.Kasıtlı olarak değil."
Mahallenin fazla uzağında olmadığımızı da hatırlayıp inşallah bir gören olmaz diye düşünüp iyice panik yapmışken, karşıdan kaşları burnuna değecek derecede çatılmış, sert adımlarla gelen Ensar'ı gördüm.
Ah, sadece hava almak istemiştim.
"Lina?Bir sorun mu var?Abin falan mı?"
"Y-yok, benim abim yok."
"Herhangi bir akrabalık?Mahremin olabilecek bir durum?"
"Y-yok."
Direk beni hedef alan gözleri biranda Mete'ye döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HURMA AĞACI
Espiritual"Hurma ağacı." "Efendim?" "İsminizin anlamı diyorum, hurma ağacı." "Ah, evet.Babannem koymuş. Bana bıraktığı en büyük miras benim için.İsmimi çok seviyorum.Ama ailem ve arkadaşlarım Buğlem ismimi kullanır.Lina'yı kullanan sadece babannemdi onu da ka...