Olanları bir sis perdesinin arkasından izledim.Ambulansın çağırılması, kanlar içinde yatan kızımın ambulamsa bindirilmesi, beni de yanına oturtmaları, hastahaneye gelişimiz..
Hepsi bir sis perdesinin ardından sunuldu sanki bana.
Tek bir mimik oynatmadan karşıladım tüm olanları, daldım öylece boşluğa..Öyle ki, 6 aylık bebeğimin nerede olduğunu bile düşünmedim.
Beynim, kalbim, hislerim, bedenim hepsi o anda dondu sanki.Orada öylece dondum, zamanda dondu..
Ne kadar süre o şekilde devam ettim bilmiyorum.
Gerçeklerin tokadının etkisiyle düştüğüm boşluktan, Ensar'ın tokadıyla sıyrıldım.Oysa geldiğini bile farketmemiştim.
"Lina!Güzelim!Duyuyor musun beni?Hadi bir tepki ver!"
O tokadı beklermişim gibi, döndüm âna.
Öyle bir acı hissettim ki yüreğimde, çığlık atacağım sandım.
Biri gerçekten bir bıçağı sokup sokup çıkarıyor..Kalbim kanıyor..
Haykırışlarım hıçkırıklara döndü, bıraktım gevşeyen bedenimi Ensar'ın kollarına.Bağırmadan, isyan etmeden..Hıçkıra hıçkıra ağladım.
Her bir hıçkırık, kalbimin çığlıydı.Anne yüreğimin feryâdı.
Ama Mümin bir anneyim ben, kalbim feryâd etse de ben edemem.
Acının beni ele geçirmesine izin veremem.Şeytanın zayıf anımda beni kandırmasına..
Verdiğinde şükrettiğim gibi, aldığında da sabretmeliyim.
"Lina, konuş benimle."
Acıdan konuşamamak diye birşey varmış, öğrenmiş oldum.
"Sabredeceğiz, duydun mu beni?Hem hiçbirşey belli değil daha..Doktorlar birşey demedi.."
"Ö-öl-d-dü.His-se-di-yo-rum.Bi-ri yü-re-ği-mi sö-kü-yor."
"Deme öyle güzelim, Allah'tan ümidimizi kesmeyelim, dua edelim."
O da ağlıyordu.
O da ilk kez sesli ağlıyordu.
Ama yine de güçlüydü.Yine de yıkılmamıştı, boynu bükülmüştü sadece.
Birbirimize sarılı bir şekilde, doktor içeriden çıkana kadar ağladık.
Doktor çıkınca ikimizde hızlıca ayaklandık.
"Kızımız..O..İyi mi?"
Doktorun mahzun bakışlarından anladım ben anlayacağımı..Zaten hissetmiştim de..Ama yine de küçük bir umuda tutunmuşum farkında olmadan.
"Malesef beyfendi, kızınızı kurtaramadık."
Ondan sonra birşeyler daha söyledi ama duymadı başkasını kulaklarım.Gözlerim görmez oldu..Dilim konuşmak için dönmez..Ayaklarım ise bu acıyı taşıyamadı, yığıldım Ensar'ın kollarına.Gerisi karanlık.
★★
Gözlerimi zorla araladım, yapışmış kirpiklerim birbirlerine..Gözlerim de ıslak gibi sanki..Neden ki?
Araladığım gözlerim bir hastahane odasını alınca merceğine, olanlar kanlı bir şekilde düştü zihnime.Daha kurumamış gözlerimden sel olup aktı gözyaşlarım..O büyük acı geldi oturdu kalbimin ortasına tekrar..Ve ben herşeyi baştan yaşadım sanki...Hiç mi azalmayacak mu acı?Hiç mi dinmeyecek gözyaşlarım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HURMA AĞACI
Espiritual"Hurma ağacı." "Efendim?" "İsminizin anlamı diyorum, hurma ağacı." "Ah, evet.Babannem koymuş. Bana bıraktığı en büyük miras benim için.İsmimi çok seviyorum.Ama ailem ve arkadaşlarım Buğlem ismimi kullanır.Lina'yı kullanan sadece babannemdi onu da ka...