Finale bir bölüm kaldı..O yüzden normalden daha kısa bir bölüm oldu bu bölüm.
🌙🌙
Sonra günler..Geçti. Geçiyor.
Hani sevmediğin bir yemeği, hatır için yersin de, boğazından zorla geçer ya?
Hah, işte öyle geçiyor.
Ama geçiyor.Geçmeli.
Rabbimin iki can emaneti daha var bana; kendim ve oğlum.
Daha kundakta, annesine muhtaç bir yavrum daha var.
Aşım, işim, kelamım seyrelse de, ayaktayım.
Kendim için, yavrum için.
Esma annem hasta, yatıyor.Haberi ilk aldığında hafif bir kriz geçirmiş, etkileri sürüyor.Tabi ben yeni öğrendim bu durumu, alıcılarım yeni açıldı dış dünyaya.
Sütüm ise, hep kesildi.Mahalleden bir komşumuz sağolsun süt annelik yapıyor yavruma..Parasıyla tabi.Zor olsa da kabul ettirdik paralı olmasını..Evladının rızkını paylaşacak sonuçta..Sütü de çokmuş zaten, artıyormuş normalde de.Çok şükür.
Bir kapı kapatan Rabbim, başka bir kapı açıyor.
Şimdi de sağdığımız sütü biberonuyla içiriyorum oğluma.
Kapının açılmasıyla kafamı çevirdim, gelen Ensar'ı gördüm.
"Yemek hazır Hurma Ağacı."
Kafamı sallayıp onayladım.Ensar'da odaya hiç girmeden gitti, aşağı indi.
Çok gerekmedikçe konuşmuyorum artık, içimden gelmiyor.Ensar'ın da en rahatsız olduğu konu bu, sesine hasret bırakıyorsun diyor.
Herkes bir şekilde acısını yaşarken, o hep ayakta.Sanki ölen onun da kızı değilmiş gibi, normal davranmaya çalışıyor hep; gözlerinde sönen ışıklara tezat.
En son cenaze namazını kılarken sarsıla sarsıla ağladığını gördüm, daha da görmedim.Tüm gözyaşlarını Rabbinin huzurunda akıtarak, kızını yolculamış gibi..Ağlamadı daha..Yada ben görmedim.
Yemeklerimizi de Zehra yapıyor cenazeden bu yana..Hem kendi evi hem bu ev, koşturup duruyor..Gerçek dost kara günde belli olurmuş ya? Benimki dost değil, kardeş olmuş bana.Hiç yalnız bırakmadı beni, sağolsun.Eli hep eviminde benimde üzerinde oldu.
İkizlerini de getirmedi hiç, gününün yarısını burada geçirmesine rağmen.Onları görüp kötü olmamı istemedi herhalde..Haklı gibi.
Zaten onlara da zor açıklamış Meryem'in vefatını.Her gün gördükleri, oynadıkları, ders yaptıkları arkadaşlarını soruyorlarmış hâla hergün, bıkmadan.Sanki onlar sorarlarsa böyle sürekli, geri gelecek gibi hissediyorlarmış.Özlermiş çünkü Meryem onları ve mutlaka gelirmiş.
Çocuk aklı işte.
Bunları Zehra Bilal'e anlatırken duydum, bana anlatmazdı asla yoksa.
Biten sütüyle uykuya dalan oğlumu beşiğine yatırdım.Aşağı inmek için odadan çıktım.Yemek yeme gibi bir isteğim olmasada, etrafımdakileri daha fazla üzmek istemediğimden, yemeklere oturup birkaç lokma birşey yiyorum.Beni ayakta tutacak kadar.
Boğazımdan zorla geçiyor lokmalar, zorla geçen günler gibi.
Ben mutfağa girince Ensar'da arkamdan girdi ve sofraya oturduk.Zehra'da yemeklerimizi koyup, Esma annemin tepsisiyle çıktı mutfaktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HURMA AĞACI
Spiritual"Hurma ağacı." "Efendim?" "İsminizin anlamı diyorum, hurma ağacı." "Ah, evet.Babannem koymuş. Bana bıraktığı en büyük miras benim için.İsmimi çok seviyorum.Ama ailem ve arkadaşlarım Buğlem ismimi kullanır.Lina'yı kullanan sadece babannemdi onu da ka...