O gün eve gelir gelmez kendimi odaya atmıştım ve bugüne kadar yine çıkmamıştım. Okul açılalı bir hafta olmuştu. Ama daha okula gidememiştim. Beni okula, ya da yeryüzündeki cehenneme, geç gönderen hastalığa teşekkür ediyordum. Bir hafta boyunca yatarak, huzurla geçirmiştim günlerimi. Tabii huzuruma köstek olan bir yüksek ateşim vardı ama şu an konu bu değildi. Ama şimdi... Okul yolundaydım. İçimde hem bir öfke hem de ağlama isteği vardı. Babam ara yollara girerek okula kısa sürede okulun kapısına geldiğinde okula bakıp içimden küfür ettim. Çünkü hala bunun bir şekilde şaka olduğun inancım vardı.
Babam ellerini direksiyondan çekip dizlerine koydu. Babama bunu yapamazsın bakışlarını atarken babam bana bakıp dudaklarını birbirine bastırdı. İç çekerek göz devirdim ve çantamın fermuarıyla onamaya başladım. İnmek istemiyordum. Buraya gitmek istemiyordum. Şu n burada olmak bile istemiyordum.
"Annenin söylediğini yapsaydık yaşayamazdın " dedi sessizliği bozarak. ''Seni direkt okuldan alıyordu, başka seçenek sunmadan, hatırlatırım.''
''Yaşayabilirdim baba. Açıktan tamamlayabilirdim. Kendimi geliştirecek bir şeyler bulabilirdim. Asıl senin verdiğin ceza yüzünden yaşayamayacağım. Şu okula bir bak. Nasıl tipler var düşünemiyorum bile. Buradan çıkamam.''
Babam umursamaz bir tavırla kafasını sallarken saatine baktı. Saati bana doğru çevirip "Hadi artık in arabadan. Senin yüzünden işe geç kalıyorum. Bir sürü hastam var daha " dedi. Kibar yoldan kovuyor demek isterdim ama direkt kovuyordu.
Kaşlarımı ters V haline getirip kafamı yana eğdim. "Baba acı bana biraz. Kapıdan girer girmez öldürür bunlar beni. Şu tiplere bak.'' Diyerek sokağın başından gelip okulun bahçesine girenleri gösterdim. Derslere akaları olmadıkları, liseyi sadece okumak için okudukları çok belliydi. '' Sen de onlardan uzak dur o zaman Buğlem'' dedi babam sabırla. Gerçekten babamın klasik konuşmasıydı. ''Kapıdan içeriye girip bir bakar mısın çünkü ben onların tek olduklarını düşünmüyorum baba.'' dedim. Babam, benimle uğraşmaktan sıkılmış olacak ki, dizlerimin üstünden ilk gün için sadece dekoratif olarak taktığım çantayı alıp sert bir şekilde arabadan indi. Arabanın önünden dolaşıp kapımı açtı ve inmem için elini salladı. İnmeyi reddedip omuzlarımı silktiğimde kolumdan tutarak beni dışarı çekti. Sinirle saçlarımı arkaya atıp babamın yüzüne öfkeyle baktığımda babam da bana sert yüzle bakıyordu. Öfke huyumu tamamen babamdan almıştım. İkimiz de aniden sinirleniyorduk bu da uzayıp giden kavgalara sebep oluyordu.
"Eğer itiraz edersen bu okuldan mezun olursun Buğlem.'' Sesindeki bu ton dediğimi yaparım tonuydu. ''Öyle olsun baba.'' Diyerek elinden çantamı aldım. Eğer beni tanımışsa bu zamana kadar benim kullandığım tonun meydan okuma tonu olduğunu bilirdi. Yanından geçip okul girecekken beni durdurup yanağımda makas aldı.
'' Çıkışta alırım'' edikten sonra karşılık vermemi beklemeden arabasına geçti ve çalıştırarak uzaklaştı. Araba gözden kaybolana kadar arkasından bakmayı sürdürdüm. Olayın hala kafamda uydurduğum bir olay olmasını bekliyordum. Kafamı çevirip okulu süzdüm. Birkaç grup daha okula girmeden beni fark etmişti ve gözleri üzerimdeydi. 'Bugün bunlara katlanacaksın Buğlem hatun' diye içimden geçirerek kapıya ilerledim. Bakışlara aldırmadan okulun merdivenlerinden çıkarken kafama gelen topla ''İnsan gibi oynasanıza geri zekalılar.'' diye bağırmamın ardından küfrederek durmak zorunda kaldım.
'' Sen kayda geldiğimde gördüğüm kızsın.''
Okulun kötü çocuğuyum havalarında dolaşacağını söylediğim oğlandı. Topu atan da oydu. ''Ee ne olmuş sen de ciyaklayarak arabanın kaputuna vuran oğlansın.'' dedim. ''Bu kafama top atmanın sebebi mi?'' diyerek sinirle bağırdım. Zaten keyfim yerinde değildi sinirimi atacak yer arıyordum bunu gerçekleştireceğim insan da bu oğlan olacaktı. '' Yok. Sadece seni sevmediğim için atmak istedim.'' Dediğinde iyice sinirlerim gerilmişti. ''Ha öyle mi?'' dedikten sonra gülerek oğlanın suratına baktım o da gülüyordu. ''Güzel o zaman'' dedikten sonra topu hızlıca suratına fırlattım. Top tam suratının ortasında patlamıştı. Küfrederek burnunu tutarken göz ucuyla bana baktı. ''Benimle uğraşma, seninle uğraşmayayım'' dedikten sonra kapıdan içeriye doğru yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşçı Mafyam
Teen Fiction# AŞÇI MAFYAM isimli tek kitaptır # #Saf kız bad boy hikayesi değildir# * * * Gülücüklerle dolu bir yaşamın paramparça olması neye bağlıydı? Her şey parçalanmış bir hayatı birleştirmeye yeter miydi? Mutluluk ölüm döşeğinde acının elini tutmuşken...