"Abartıyorsun artık Buğlem " "Abartmıyorum Sevo. Kalbim kırıldı lan kalbim. Şu küçük şey parça parça oldu" "La senin beyninde kitaplık mı var? Basılmış olan ama hiç satılmayan kitaplar mi dolu yavrum. Yoksa 2-3 aylık çocuklara okunan kitaplar mı var? Ne yapsın başka! Post-it leri masa yerine üzerine mi yapıştırsın? Kalpli kurabiyeyi kısırın yanında mı versin? Şu an senden birbirine karışmış kulaklık kadar nefret ediyorum Buğlem. Ya çocuk sana doğum gününde şarkı söyledi. Sana bak sana sana. Anaokulu çocuğu musun sen? Hemen kırılıp ağlıyorsun. Sevgilin erkek değil mi? yani biz öyle biliyoruz. sinirlenmiş kavga etmiş dudağı patlamış. yani doğal şeyler bunlar " "o zaman neden yanıma geldi ya " "Belki haberi yoktu " "hissetmez misin sevo?" "Belki o hissetmedi " "Zorunda " "Tövbe estağfurullah Buğlem her saniye biraz daha saçmaladığının farkında mısın?Yeter artık Buğlem gerçekten yeter. Ne demek zorunda ya. Bana bak ! Yarın çocuk yanına geldiğinde affetmezsen seni keserim. Pandalıktan def ederim seni. Ayı ayı ortalıkta dolaşırsın. Tamam mı zeki çocuk?'' dedi kafamı okşarken. Kaan'la iki gündür konuşmuyordum. Kaan bir sürü post-it i sırama yapıştırmıştı. ve hepsindede farklı dilde özür diliyordu. Yemek dersinde kalp şeklindeki kurabiyeleri ben seviyorum diye çikolatalı pastanın yanında vermişti. Peki bu zeki ben ne yapmıştım ? Gözünün içine baka baka çöpe dökmüştüm. Eve gelince de Sevcan ve Özlem 'den yemediğim dayak kalmamıştı. Büşranın attıklarını hesaba saymıyordum bile. Sevcan iki gündür bizde kalıyordu. Yemekten sonra 3 kız odaya çekiliyorduk. Ben ağlıyordum Özlem ve Sevcan beni boğuyordu.(Demirle tanışın :D Şu anki hali)
Yine bir kısır döngünün içindeydik ki kapı çalındı ''Aaaa... Demir hoşgeldin. ''dedi Özlem peçeteleri toplarken. ''Hoşbulduk hoşbulduk da Buğlem iki dakika gelsene'' dediğinde ''Önce Sevcan'a sonra Özleme bakıp ''Ben mi?'' diye sordum ''Neden?'' .
''Bir şey söyleyeceğim de ondan.''diyerek kapının pervazına yaslandı. ''Söyle burada Kaan'la ilgili değil mi?''dedim burnumu çekerek.Demir oflayarak yanıma geldi ve beni sürükleyerek odadan çıkardı. Kapıyı kapatıp bana döndü. ''Şu Kaan'la barış yoksa yeminle kardeş katili olacağım Buğlem'' dedi sinirle. Göz devirip baygın gözlerle ona baktım.''Neden? yada neyse niye soruyorum ol '' dedim .Olay aklına gelince dahada sinirlenmiş olan Demir ellerini saçlarından geçirip '' Gerizekalı kendini spor odasına kilitliyor .Kimseyi almıyor. Dün sinirden köpürüyordum açmadı kapıyı dangalak'' dedi. Derin nefes alarak gözlerini koridorda dolaştırdı. ''Ne yani bu mu?'' dedim ellerimi yana açarak. 'Hayır'' diyerek elini ceketinin cebine sokup defter çıkardı. Bana uzatarak ''Kaan'ın'' dedi. Defteri elime alıp saf saf kapağına baktım. Yeniden ona uzatarak ''Allah kurtarsın '' dedim.''Okumayacağım '' dedim suratıma boş boş bakınca. ''Tamam ne yapıyım?'' dedim bakmaya devam edince. ''Üfff Demir okumayacağım işte. Ne yapıyım gözlerinden mi etkileniyim ya Allah allah '' dedim. Gülerek ''Tamam okuma dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşçı Mafyam
Teen Fiction# AŞÇI MAFYAM isimli tek kitaptır # #Saf kız bad boy hikayesi değildir# * * * Gülücüklerle dolu bir yaşamın paramparça olması neye bağlıydı? Her şey parçalanmış bir hayatı birleştirmeye yeter miydi? Mutluluk ölüm döşeğinde acının elini tutmuşken...