# AŞÇI MAFYAM isimli tek kitaptır #
#Saf kız bad boy hikayesi değildir#
* * *
Gülücüklerle dolu bir yaşamın paramparça olması neye bağlıydı? Her şey parçalanmış bir hayatı birleştirmeye yeter miydi? Mutluluk ölüm döşeğinde acının elini tutmuşken...
''Büşra çıldırmış olmalısın''diyerek güldüm. Gerginlik gülüşü... ''Özlem sanırım sana yalan borcum yok canım.Ayrıca sadece Buğlem'in nerede olduğunu sordum.Bunda çıldıracak bir şey yok.'' dedi. Büşrayı kırmamak için sakinliğimi korumaya çalışarak ''Büşra Buğlem sizde kalıyor ya hani.'Buğlem nerede?' sorusunu benim sana sormam lazım.'' dedim yastığıma tırnaklarımı geçirirken.Büşra'nın kahkahasıyla biraz daha sıktım yastığı. ''Özlem Buğlem bizde nasıl kalsın?Ben Konya'da değilim.Kaan bana Sevcanlarda dedi. Sevcan'ı aradım telefonu kapalı Buğlem'in ki zaten kapalı. Ben de seni aradım.Yani sonra...'' lafını tamamlamasını beklemedentelefonu kapattım. Sevcanlar da değildi. Çünkü Sevcan Yurt dışına çıkmıştı. Kaan'ı aradım. Telefon her öttüğünde yastığı biraz daha sıkı ısırıyordum. Cevap vermeyeceğini düşünmeye başladığımda telefonu açıp ''Özlem çabuk söyle işim var ''dedi.''Kaan Buğlem nerede?'' diye tısladım.
Cevap olarak aldığımsa 'dıııııııttt'' sesiydi. Yeniden aradığımda ise telefonu kapalıydı.''Allah'ın belası''diye telefona bağırıp telefonu yatağa attım.Yatağın karşısındaki tablo 'Biliydim beyle olacağını' der gibi baktığında ''Geri zekalı'' diye bağırıp odadan çıktım.kapıdan hızla çıktığımda annemin arkadan kafasını uzattığını görmüştüm ama vakit kaybetmemek adına hızla Kaan'ın takıldığı yerlere gitmeye başladım. Takıldıkları yerleri az çok Buğlem sayesinde biliyordum.Bizim eve en yakın olanın kapısına geldiğimde ise kapıda duran adam bana pek de tekin olmayan bakışlar atıyordu. ''Kaan içeride mi acaba?'' dedim ellerimi ceplerime koyarak. Adam tak kasını dahi hareket ettirmeden gözlerime bakıyordu. Sonra Kaan'ın 'mafya diyarında' adının farklı olduğu aklıma gelince boğazımı temizleyip''Yani.. Harun... Soy adını hatırlayamadım..''
En sonunda hareket edip toparlandı.''Kober'' dedi.Boş boş suratına bakınca ''Harun Kober'' dediğinde kafamı salladım. Daha sonra kafamla kapıyı işaret edip ''İçeride mi?'' dedim. Yüzümü inceledikten sonra umursamaz bir tavırla ''Hayır '' dedi. Gözlerinin içine 'Lanet insan' dercesine baktım. ''Nerede olduğunu biliyor musun?'' derken aynı anda ''Buğlem'i arıyorsun değil mi ?'' dedi.Bir süre gerçekten o cümleyi kurdu mu yoksa ben mi ruh hastasıyım diye düşündüm. Kafasını iki yana sallayıp elimi tuttu. ''gel biliyorum'' diyerek beni peşinden sürüklemeye başladı. Hummer marka arabanın ön kapısını açıp oturmamı bekledi bindikten sonra kapıyı kapatıp şoför koltuğuna geçti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzlerce kez ''Nereye gidiyoruz'' diye sormama rağmen hiç birine cevap vermeyip sessiz kalmayı tercih etti.Bende bir süre sonra susup yolu izlemeye başladım.
Veeeeee Özgür ATALAR...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
