3

6.4K 218 9
                                    

     Eve geldiğimde Özlem hala okuldaydı. Ev boş olunca zıplayarak odama gittim ve yeni aldığım film CD sini aldım. Aşağı inip CD yi o adını bilmediğim alete yerleştirdim. Babam beni bırakıp yeniden hastaneye gitmişti. 'Önemli bir sınav var bugün Buğlem. Onun için fakültede olacağım. Lütfen evde kal ve kardeşinle kendine yiyecek hazırla' diye babamın mimikleriyle sesli taklidini yaptım. Karnım aç değildi ve Özleme yiyecek hazırlamak pek içimden gelmiyordu. Özlem'e ulaşmasını umarak havaya 'Ağla lan' mesajı gönderdim. Filmi başlamadan önce saatin doğru olduğuna kanaat getirebilmek için yiyecek ödülü için yarışan yarışmacı edasıyla bütün odalardaki saatlere baktım.

Doğru olduğundan tam emin olunca filmin başlattım. Filmin bitişinde her yer peçete olmuştu. Filmi çıkarırken bile hala ağlıyordum. Normalde bu kadar duygusal değildim ve normalde CD de kullanmaz bilgisayardan izlerim. CD aldığım zamanlar genelde regl öncesi zamanlarımdı ve bunun farkına iki hafta önce varmıştım. Odaya CD yi bırakmak için çıkacaktım ki kapı çaldı. Gözlerim aniden saate döndüğünde Özlem'in geldiği gerçeği suratıma güldü. Kısa bir plan yaptığımda o anlık yapacak bir şey olmadığının farkına varıp CD yi atletimin altına sıkıştırdım. Kapıyı açmadan önce televizyondan müzik açıp zıplayarak kapıya yapıştım. Dans ederken gözlerim aynadaki bana baktı. Şişmiş burun, kırmızı gözler... Bunu umursamadan kapıyı açtım. Özlem bir yerimi vurduğumda küçük bir hasar olsa bile kendimi yere attığımı biliyordu. Gözlerim bacaklarıma ve göbeğime kaydı. Kilolu olduğumun farkındaydım. Bacaklarımın üst kısmı fazla kalındı ve evdekilere küstüğüm süre içinde göbeğim çıkmıştı. Derin bir iç geçirerek aklıma diyet kürlerine bakmayı not ettim. Kapıyı açtığımda karşımda gülen Özlem'i görünce kapıyı kapattım. Odaya gitmek için merdivenin yolunu tuttuğumda Özlem bu sefer kapıya tekme, yumruk atarak ve zile uzun uzun basarak beni sinir etmeyi başardı. Sinirlenerek kapıyı açtığımda kapıya yaslanmış olduğundan yere düştü.

''Hoş geldin ikiz ''

Hunharca gülerek söylendiğim cümleye ve düşmesine sinirlenen Özlem hızla ayağa kalktığında ayağımı popoma vurarak odama koştum.Kıl payıyla beni yakalamasından kurtulup kendimi odama kilitledim. Dışarıda o sinirden çatlarken ben içeride hala kahkaha atıyordum. Kapıma yumruk atıp bir şeyler homurdanarak odasına gittiğini anlayınca atletimin altından CD yi çıkarıp Özlemin kışlıklar olarak bildiği bavulun içine koydum. Böyle de gıcık bir kardeştim işte. Kapının kilidini ve kapıyı yavaşça açıp kafamı çıkardım. Odasından bağırma sesleri geliyordu. Aşağı inip ortalığı topladım. Ağlamak karnımı acıktırmıştı. Mutfağa gittiğimde telefonun orada olduğunu gördüm. Elime alır almaz telefonum çaldı. Telefona 8 başlı tavuk görmüş gibi baktım. Çünkü beni kaydedilmemiş numara arayalı en son 3 yıl olmuştu. O da telefonun bayisiydi.

''Efendim ''

Benden beklenmeyen bir kibarlıkla söylediğim kelimenin çıkış tonu beni bile rahatsız etmişti. Tanıdık ses ''Selam ben Kerem. Tanıdın mı? '' deyince kibarlığımı zor günler için sakladığım derinlere gönderdim.Tek kelimeyle zaten yüzde ellisi gitmişti.

'' Yok tanımadım.'' dedim.'' Telefonumu nereden buldun?''.

Gayet ciddi sorduğum soruya burnuyla gülerek cevap vermişti '' Ruh halin çok çabuk değişiyor. Numaranı da Fatih 'e vermişin oradan aldım'' Numaramı vermemiştim. Dosya için lazım gerekçesiyle babamdan almıştı. ''Bu senin numaramı alman anlamına gelmiyor ne dersin? O numara dosya için verilmiş bir numara '' dedim sert bir şekilde.

Kardeş ne yapıyorsun? Viyana kuşatmasında kuşları atmaları için emir veren asker sen misin?

Aşçı MafyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin